Bülent Ersoy farkı
Malumunuz Volkan Konak'ın "Kuzeyin Oğlu" isimli müzik-eğlence programı Pazar geceleri Show TV'de ekrana gelmeye başladı.
Kısa bir süre önce bu gün ve saatte Bülent Ersoy'un konuklarını ağırladığı "Bülent Ersoy Show" programı ekrana geliyordu.
Reyting listelerini yakından inceleyenler iki program arasındaki farkı herhalde görmüşlerdir.
Bülent Ersoy'un programı 'en çok izlenenler' arasında yer alırken, Volkan Konak'ın programı ilk yayınlanan bölüm olmasına karşın 'vasat' bir portre çizdi.
Bazen ben de dahil Bülent Ersoy'un canlı yayındaki bazı konuşmalarını, bazı abartılı kostümlerini, bazı hitap şekillerini eleştirdim, eleştirdik.
Ama işin özüne bakarsak orası merakla beklenen bir canlı yayın... Bir 'şov' programı...
Belki Bülent Ersoy'u Nişantaşı'nda alışveriş yaparken Cleopatra kostümüyle görsek garipsemekte haklı olabiliriz ama aynı kostümle "Popstar Alaturka"da ya da "Bülent Ersoy Show"da gördüğümüzde çok da yadırgamamalıyız.
O kendine özgü, üstlendiği görevi hakkıyla yerine getirmek isteyen, dikkatleri üzerinde toplamayı seven bir artist.
Bazı abartılı konuşmalarında da öyle...
Bilirsiniz diline pelesenk olmuş; "Bilmem neredeki arsayı teklif ettiler almadım onun yerine parmağimdaki bu yüzüğü aldım" gibisinden bazı lafları vardır.
İşte kalıplaşmış bu cümleler Bülent'e özgü, onu farklı ve merak edilir kılan açıklamalardır ve belki başkasından duysak bizi şaşırtabilecek konuşmaları ondan duyunca çok da şaşırmayız.
Bu sadece televizyon dünyasında değil müzik dünyası için de böyle...
Katıldığım canlı yayınlarında, dost sohbetlerimde Bülent Ersoy'un Maksim'e ilk çıktığında daha önceden sahnede hiç bir artist tarafından seslendirilmemiş "Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil", "Bensiz ey gül Gülşeni âlemde mey nûş eyleme" gibi klasik eserleri seslendirdiğini, tüm salonun çıt çıkarmadan pür dikkat Bülent'i izlediğini ve kendisinin sahnede yarattığı bu farklılıkla rakiplerinden bir adım öne çıkarak yıldızlaştığını çok kereler anlatmışımdır...
O kadar uzağa gitmeyelim, bugüne gelelim...
Tarkan'la beraber söyledikleri "Bir Ben Bir Allah Biliyor" şarkısını hatırlayın..
Yediden yetmişe bir anda herkesin diline dolandı...
Bu şarkının ardından onlarca gazetede, yüzlerce kez Tarkan'ın bu kez de Emel Sayın'a beste vereceği yazıldı.
Bunca tantanalı reklam kokan habere ve şarkının single yani (tek şarkı) olarak piyasaya sunulmasına karşın Tarkan'ın Emel Sayın'a verdiği şarkı ne fazla duyuldu, ne de dillere düştü...
Bülent Ersoy'a verdiği şarkı ise başka bestecilerin başka iddialı eserlerini de barındıran 12 şarkılık albümde kendini hemen gösterdi.
Bu demek değil ki Tarkan'ın Emel Sayın'a verdiği şarkı kötüydü... Tarkan kötü bestecidir, Emel Sayın kötü yorumcudur...
Hayır, tabi ki böyle bir şey yok.
Demek istediğim söz konusu Bülent Ersoy olunca şarkı da, program da, gazino çalışması da konser de kendini gösteriyor, farkını fark ettiriyor. Rakip tanımaksınızın bir anda zirveye yerleşiveriyor...
Uzun lafın kısası Show TV'de, Pazar gecesi aynı gün ve saatte Bülent Ersoy'dan sonra Volkan Konak'ın tercih edilmesi bana göre doğru bir karar olmadı gibi.
İş bilenin, kılıç kuşananındır demişler.
Farkındaysanız bu konuda yapımcı Fevzi Siverek ısrarcı olmadı çünkü Siverek, Bülent Ersoy'un aldığı sonuçları Volkan Konak'ın alamayacağının bilincinde bir yapımcı.
Bu işte, bence en büyük kayıp Bülent Ersoy'un, nedenine gelince; eski hastalığı nüksetti, başarıdaki doyumsuzluğu, etrafının lüzumsuz ve manasız isteklerini uygulama isteği ve maalesef bitmek tükenmek bilmeyen hırsı, üst üste yaptığı yanlışlarla sezon sonuna kadar gidecek bir programı yıktı, yok etti.
Bence en önemlisi Fevzi Siverek gibi yapımcılığının dışında kendisine her konuda omuz veren ve her zaman kendisine yaren olan bir adam ile yollarını ayırdı....
Volkan Konak'a gelince, Bülent Ersoy gibi bir isimden sonra o saat ve gün için yapılan teklifi kabul etmesi büyük cesaret. Dilerim önümüzdeki haftalar reyting sonuçları yükselerek devam eder.
Çünkü ilk hafta gelen reyting neticesi kendisini de çok şaşırtmıştır diye düşünüyorum.
Sacit ASLAN