Çağın hastalığı: Panik atak..
Çağın hastalığı: Panik atak..
Ani kaygı nöbetlerine eşlik eden çarpıntı, aşırı terleme ve bulantı gibi belirtilerle kendini gösteren panik atak, son yılların en yaygın rahatsızlıkları arasında yer alıyor. Hastaların yaşamını alt üst edebilen bu hastalık, doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabiliyor. Uz. Dr. Mehmet Güdük, panik atak belirtileri ve bu durumla başa çıkabilme yolları hakkında bilgi verdi.
Panik atağın tek başına bir hastalık olmadığını belirten Mehmet Güdük, "Panik atak birçok psikiyatrik hastalığın dışında; tiroid bozuklukları, kan şekerinin düşmesi, kalp ve akciğer rahatsızlıkları, beyin tümörleri, epilepsi, kansızlık, çeşitli enfeksiyonlar, vitamin eksiklikleri, aşırı kafein tüketimi ve bazı ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Panik atak tek başına bir hastalık değil, birçok psikiyatrik veya fiziksel rahatsızlığın belirtisidir." dedi.
Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalp hızında artış olması, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, soluk kesilmesi, göğüste ağrı, sıkıntı, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılma hissi, olayları ve çevreyi bir sis perdesinin gerisinden bulanık algılama, kendine yabancılaşma, uyuşma ve karıncalanma, üşüme, ürperme, ateş basması, kontrolü yitirme, çıldırma ya da ölüm korkusunun panik atak sırasında ortaya çıkan belirtiler olduğunu anlatan Güdük, "Panik atak esnasında, öncelikle kişinin uygun bir yere oturması gerekir. Burundan yavaşça nefes alınıp, 5 saniye tutulduktan sonra, yavaşça dudaklar büzülerek nefes verilmelidir. Kişi kendini rahat hissettiği bir anını gözünde canlandırarak, dikkatini burada toplamalıdır. Çevredeki ayrıntılara odaklanmaya çalışılmalıdır. Panik atak nöbeti yaşadığını düşünenler korkacak bir şey olmadığını ve bu durumun birazdan geçeceğini içinden tekrarlamalıdır." şeklinde konuştu.
Güdük, panik atağa karşı önerilerini de şöyle sıraladı:
"Panik atak kesinlikle kontrol altına alınabilir.
Umutsuzluk ve karamsarlıktan kaçınılmalıdır. Panik atak başka
hastalıkların habercisi olabilir. Mutlaka psikiyatriste
başvurulmalıdır. Psikiyatrist ve psikoloğun önerilerine uyulmalı,
tedavileri eksiksiz uygulanmalıdır. Kişi yakınlarının da panik atak
hakkında bilgilenmesini sağlamalıdır. Düzenli ve sağlıklı
beslenmeye özen gösterilmelidir. Aşırı yemekten ve uzun süreli
açlıktan kaçınılmalıdır. Kahve, çay, asitli, gazlı içeceklerden ve
enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır. Sağlıklı ve nitelikli uyku
için önlemler alınmalıdır. Düzenli spor ve yürüyüş yapılmalıdır.
Nefes ve gevşeme egzersizleri, günlük alışkanlık haline
getirilmelidir. Hobilere, keyif alınan aktivitelere ve
sosyal-kültürel etkinliklere daha fazla zaman ayırılmalıdır.
Sağlıklı bir cinsel yaşamın, sağlıklı bir ruhsal durum için önemli
olduğunu unutulmamalıdır. Panik atak, biyolojik ve psikolojik
nedenlere bağlı tıbbi bir durumdur. Zafiyet, doğaüstü güçler veya
inanç eksikliği ile ilgisi yoktur. Ruh sağlığı alanında uzman
olmayan kişilerden ve yöntemlerden uzak durulmalıdır."