Cavit Çetin Güner: "Liman yakmak bizim işimiz"
Karizmatik oyuncu Cavit Çetin Güner, iki kez evlendiği için “Liman yakmak benim işim. Artık ilişkide kendimi değil, karşımdaki insanı kendimden korumak istiyorum” diyor.
Posta Gazetesi'nden Oya Çınar'ın röportajından...
Instagram hesabınıza “Sabırlı insanlara dikkat edin, onlar sabırları tükendiğinde gemileri değil, limanları yakar” demişsiniz…
O çok klişe bir söz. Kız arkadaşımla tartışınca fotoğrafın altına manidarca sözleri döşemişim demek. (Gülüyor) Bizim de bir ergen damarımız var yani.
İKİ EVLİLİK BİTİRDİM, LİMAN YAKMAK BENİM İŞİM
Siz hiç liman yaktınız mı? Ya da kaç liman yaktınız diye mi sormalıyım?
Liman yakmak bizim işimiz. İki evlilik bitirdim. Yakarım yani. Aşk yakar hahaha!
BİR YERDEN SONRA İLİŞKİYE YATIRIM YAPMIYORUM
34 yaşında iki evlilik bitirmek… Biraz şıpsevdi misiniz acaba?
Hiç değilim aslında. Ama şöyle bir durum var. Ben annemi kanserden kaybettim. Tedavisi üç yıl sürmüştü. O üç yıl boyunca hep onun gideceği korkusuyla yaşadım. İlginç bir şekilde benim ilişkilerim de hep üç yıl sürüyor. Sona doğru yaklaşırken, son altı ayda bende ipler kopuyor. İlişkiden uzaklaşıyorum.
Uzaklaşmaktan kastınız ne?
İlgilenmiyorum artık, ilişkiye yatırım yapmıyorum. İlgim kayboluyor. Herkes ebeveynlerinden bazı miraslar alıyor, ben de 13-14 yaşındayken annemin kaybından dolayı böyle bir miras aldım sanırım. Hep kadınların beni bir gün terk edeceğini düşünüyorum. Zaten eninde sonunda onlar ayrılıyor.
‘Kadir İnanır taktiği’ deniyor buna sanırım. Bir röportajında okumuştum. “Ben hiçbir kadını terk etmedim, onları beni terk etmeye zorladım” diyor…
Öyle mi yapıyormuş? (Gülüyor) Düz mantıkla evet, dediğiniz şeye çıkıyor ama ben bunu kasıtlı bir şekilde yapmıyorum aslında. Durum bir yerden sonra ona eviriliyor.
GECE HAYATIM YOK ÇÜNKÜ OĞLUM ARADIĞINDA HEMEN YANINA GİDEDECEK MESAFEDE OLMALIYIM
Dışarıdan çok ‘özgür ruh’ gibi görünüyorsunuz. Öyle misiniz?
Özgürlükçü ama tutsak olmuş diyebiliriz. İçimde o adam var ama onu dışarı çıkaramıyorum çünkü bağımlılıklarım ya da sorumluluklarım var. En basiti 23 yaşında baba oldum. Bu, insanı erken yaşta büyüten bir şey.
Aceleniz neydi? İnsan 23 yaşında koşa koşa baba olur mu?
İşte o denli özgür bir ruh ama diğer yandan kendine prangayı vurmuş meğerse, farkında değil. (Gülüyor) Bir yandan yaptığım en büyük hata diğer yandan en güzel şey. Misal benim gece hayatım yok. Çünkü gece telefon çaldığında, oğlumun bana herhangi bir sebeple ihtiyacı varsa hemen onun yanına gidebilmeliyim. Çünkü annesiyle ayrıyım.
BABAMDAN DAHA İYİ BABA OLMAK İSTİYORDUM, ONU DA BAŞARDIM
İyi bir baba mısınız sizce?
Ben kriter olarak kendime şunu koydum; babamdan daha iyi baba olmalıyım. Bunu da becerdiğimi düşünüyorum.
Babanız yaşıyor mu? Bunu okuyacak mı?
Hayır vefat etti ama okusa, o da benimle aynı fikirde olurdu. Babam Çerkez’di. Çocuklarına sevgisini pek belli etmez, göstermezdi; ayıp olacağını düşünürdü. Ben üniversiteyi kazandığımda bunu bile dillendirmek onun için ayıptı. Çünkü övündüğü zannedilir, ayıp olur diye düşünürdü.