Cemal Hünal'dan özel açıklamalar
Cemal Hünal: "Oyunculuk kariyerim başlayana kadar üç ajanstan atıldım. Ama 'Ulak'ın fragmanını seyrettiğim zaman, oyunculuk hayallerimi gerçekleştirdiğimi anladım"
’Ulak’ filmi, ’Asi’ dizisi ve meşhur ’Issız Adam’la
tanıdık sizi. Oyuncu olmaya neden ve nasıl karar
verdiniz?..
Oyunculuk okumuştum ama senaryo yazmak istiyordum. Tabii farklı
oyuncuların sahnelerini seyrede seyrede iş başka bir tutkuya
dönüştü. Los Angeles’ta beş sene böyle geçti. Buraya döndüğümde
oyunculuk yapmayı düşünmüyordum. Zaten oyunculuk kariyerim
başlayana kadar üç ajanstan atıldım ben... ’Ulak’ın fragmanını
sinemada seyrettiğim zaman, oyunculuk hayallerimi bir şekilde
gerçekleştirmiştim. Ama hayat insanı alıyor götürüyor, bir yerde
bırakıyor. Sonra bir bakmışsın ’Issız Adam’ olmuşsun.
MAYMUN İŞTAHLI
Oyunculuk dışında pek çok altın bileziğiniz de var.
Ben eskiden çok maymun iştahlı olduğumu düşünürdüm. Çocukken
veteriner olmak gibi bir hayalim vardı. Bugün yaptıklarıma
bakıyorum da; geleneksel okçuluk, kılıç sporları, at binmek...
Hepsini bir araya koyduğum zaman; bir çocuğun Don Kişot’luk
hayallerine bayağı benziyor. Ben çok kalabalık, geniş bir ailede,
çok sayıda kuzenle beraber büyüdüm. Dolayısıyla çok eğlenceli bir
çocukluk geçirdim.
Aile kavramı size neleri çağrıştırıyor?
Sevgi, saygı ve cesaret en önemlisi... Her zaman beni çok
cesaretlendiren bir ailem oldu. Herhalde benim kadar çılgın
hayalleri olan bir çocuk zor bulunur. ’Hayır’ yoktu bizim ailede ya
da her ’Hayır’a tekamül eden bir ’Evet’ vardı. Böyle olunca
motivasyon kırılmıyor. Sanırım annemle babamın bana verdiği en
büyük katkı bu.
ALBÜM YAPMA HAYALİM YOK
Leonard Cohen gibi güzel sesiniz olduğunu duyduk. Albüm hayaliniz
var mı?
Gitar çalıp şarkı söylemekten keyif alıyorum.
Bazen kalabalık bir ortamda, bazen de tek başıma yapmayı seviyorum.
Ama bir albüm çıkartayım, adını da sevdiğim türküler koyayım diye
bir planım yok.
Bütün hünerlerinizi sergileyebileceğiniz bir settesiniz.
Diziyle ilgili neler söyleyeceksiniz?
Hayallerimi
gerçekleştirebileceğim bir çalışma ortamı. Yönetmenimiz Altan
Hoca’yla (Dönmez) çalışmaktan keyif alıyorum. Yüksek beklentileri
var ve bunları karşılamaktan büyük haz alıyoruz. İnanılmaz bir
sanat ekibi var, muhteşem ortamlar yaratıyorlar.
Canlandırdığınız ’Solakbaşı Murat’ karakterinden bahseder misiniz
biraz da?
’Murat’, evlenmek için görevinden ayrılmış bir solak başı
(padişahın atının sağından giden Yeniçeri askeri)... Padişahın
fedaisi olduğu için haliyle bütün hayatı savaşarak geçmiş.
Bıçakçılık yapıyor, yeniçeri karakollarına girip arkadaşlarıyla
idman dövüşleri yapıyor. Dönemin olayları onu içine çekiyor. O da
silahına sarılıyor. Onunki bir intikam hikayesi...
22 ATIMIZ, 17 KÖPEĞİMİZ VAR!
Bir atçılık kulübü kurduğunuzu biliyoruz. Kaç atınız
var?
Üç arkadaş, İstanbul Atçılık Spor Kulübü
Derneği’ni kurduk. 22 atımız, 17 köpeğimiz var. Güvercinlerin
sayısını bilmiyorum; tavuklar, kazlar var. Hep birlikte birbirimize
iyi bakıyoruz.
Gelelim aşka... Atları kadınlara tercih ettiğiniz doğru
mu?
Doğru değil. Ayşe Arman ’atları kadınlara tercih etmemi’ tercih
ederdi. Bir erkek bir kadın olmadan evrenin kalanını asla göremez.
Yani kendi gördüğünden fazlasını. Birçoğu sahip olduğu zaman da
göremiyor zaten ama muhtemelen dırdır dinlemekten önlerine
bakmadıkları içindir.
ŞORAY’IN SAHNELERİNİ KAÇIRMAM
Türkan Şoray’la oynamak size neler hissettiriyor?
Çocukluğumdan beri Clint Eastwood’la oynamak gibi bir hayalim var.
Türkan Hanım’la bire bir sahnem olmadı henüz. Ama Türkan Hanım’ın
sette olduğu zamanlar eğer çalışmıyorsam ve setteysem sahnelerini
her zaman seyrediyorum. Asla kaçırmak istemem böyle bir fırsatı.
Müthiş bir insan kendisi, ona ışık saçan bir varlık diyesim var.
Zaten o setteyse herkese bir huşu geliyor, herkes daha yumuşak
konuşmaya başlıyor. Heyecan ve telaş havası birden bire ortadan
kayboluyor. Bizim setimizde bir efsun kaynağı o.
Aynur ÇELİKCAN