Cengiz Kurtoğlu'nun adının karıştığı saldırı iddiasında yeni açıklamalar

Cengiz Kurtoğlu'nun Sarıyer'de bulunan bir restoranda tartışma yaşadığı iş insanına bıçakla saldırdığı iddiası gündeme bomba gibi düştü.

Cengiz Kurtoğlu'nun adının karıştığı saldırı iddiasında yeni açıklamalar

Yaşananların ardından bugün TV8'de ekrana getirilen ‘Müge ve Gülşen'le 2. Sayfa’ programına katılan Mustafa Can, olaylı geceyi anlattı:

“Keşke yaşanmasaydı, hâlâ şoktayım. Tolga Yüce’yle 1 ay önce tanıştık. Arayıp pazartesi günü için doğum günü olduğunu söyleyerek davet etti. Arkadaşım Mehmet’i de davet etti ama o ‘Bence gitmeyelim. Onların alanları başka biz onlarla ne paylaşacağız’ diyerek gitmek istemedi. Ben de gitmesem ayıp olur diye düşündüm. Hediyemizi alıp partiye gittik.”

“7-8 kişilik bir gruptu. Tanıdık olarak bir Erol Köse ve Tolga Yüce vardı. Bir kadın vardı tanıyordum ama kim olduğunu çıkaramadım birine sorunca Esra Sönmezer olduğunu öğrendim. Aramızda normal bir muhabbet ediyoruz bana o arada bir bardak içki ikram ettiler. Sonra Cengiz Bey geldi. Normal konuşurken Cengiz Bey konuyu Bulgaristan’dan açtı ben de Boşnak olduğum için muhabbete dahil oldum.”

“SEVİM EMRE’YE DUA ETSİN”

“Cengiz Kurtoğlu Bulgaristan vatandaşı olduğunu söyledi ben de hangi bağdan dolayı bu vatandaşlığı aldığını sordum. O da ‘İşin orasını boşver’ dedi. Oradaki şarkıcılardan bahsederken konu Kadir İnanır’dan açıldı. Hatta kendileri arayıp durumu hakkında bilgi falan aldı. Sonra Orhan Gencebay’dan konu açıldı. Konuşurken ‘Sevim Emre Hanım’a dua etsin. Onu derleyip toplayan o’ dediler. Sonra Bulgaristan’daki roman asıllı şarkıcılardan konuşurken Orhan Gencebay’ın roman asıllı olup olmadığını sordum. Cengiz Kurtoğlu önce duraksadı sonra birkaç dakika sonra ‘Hayır’ dedi.”

YAŞANANLARI CANLI YAYINDA ANLATTI (VİDEO)

”Yanımdaki Tolga Yüce elimi sıkıp ‘Abi bir şey sorma’ dedi. O esnada da Cengiz Kurtoğlu kafasını eğdi,  triplere girmeye başladı. Sonra da küfür ederek ‘Kalk ulan oradan’ dedi. Beni oradan ‘Abi o kafayı buldu sen üsteleme’ falan diye beni oradan götürmeye çalıştılar. Biz de Esra Sönmezer ile çıkışa doğru yürüyorduk. Arkamı döndüm Cengiz Kurtoğlu ve 4-5 adam arkamdan geldi. Kurtoğlu, masadan servis bıçağını alıp direk üzerime geldi. Esra Sönmezer’den başka kimse araya girmeye çalışmadı.”

 

“Önce yumruk salladı ama boşa çıktı. Sonra bıçakla önce burnuma sonra yanağıma saldırdı. Düşmanca ve katilce bir saldırıda bulundu. Sonra karakola gittim oradan da hastaneye. Cengiz Bey benden özür dilerse şikayetimi geri çekebilirim. Bana bıçağın keskin olmayan tarafıyla saldırdı. Bu olaydan önce Cengiz Kurtoğlu’nu severdim.”

CENGİZ KURTOĞLU’NDAN AÇIKLAMA

Aynı dakikalarda Beyaz TV'de ekrana getirilen "Söylemezsem Olmaz" programına görüntülü olarak bağlanarak yaşanan olayları anlatan Kurtoğlu ise şunları söyledi:

"Sinir sistemlerim iyi değil böyle şeylere alışık değiliz. Topluma örnek olmam açısından aile birlikteliğimdeki örneğim yıllardan beri belli.

Bir doğum gününe davet edildim. Bir gün önce konser programım vardı çok yorgundum. Partideki listeyi istedim 15-20 kişilik arkadaş gurubu olacaktı. İlk defa doğum gününe gidiyorum. Her şey çok güzel saygılı, sevgili... Bir saatten sonra alkolün de verdiği stresten 1-1 buçuk saat sonra konular sanat alemine, siyasete ve sektöre geldi. Bu konulardan bahsederken tanımadığım bir kişi masamızdaydı. Haber kanallarına çıkan o şahsı da kınıyorum.

"YÜKSEK SESLE SİNKAFLI KÜFÜRLER ETMEYE BAŞLADI"

Yüksek sesle sinkaflı küfürler etmeye başladı. Piyasadaki değerli kardeşlerime ağzını bozarak ileri geri konulunca ikaz ettim. 'Yüksek sesle konuşma ve küfür etme' dedim. Orada ufak tefek gerilmeler oldu. Kendilerinin iddia ettiği gibi bıçaklama olmadı. Ben hayatımda bıçağı elime almadım. Namus için olsa silahı elime alır vururum."

"ÇENESİNİ TUTTUM SAVURDUM"

Cengiz Kurtoğlu, güvenlik kameralarının ortaya çıkmasının ardından parlayan nesnenin telefon olduğunu söyleyerek açıklamasına şu şekilde devam etti: "Oradaki arkadaşım eline telefonu alarak dışarı çıkmak için yürüdü, o bıçak değil. Ben 4-5 metre daha soldayım. Ufak tefek itiş kakış oldu. Fiziksel bir temas olmadı. 'Çıkarın bu adamı gitsin buradan, huzursuzluk olmasın' dedim. Çok sevdiğim sanat camiasına yanlış yanlış şeyler söylüyor. Din, dil ırka giriyor... Aynı terbiyesizliği orada fa yaptı. Yaptığım hareketi söyleyeceğim. Çenesini tuttum savurdum. Biz de sonra kalktık başka bir şey yok. Darp raporu almış gidip ifademi verdim."