Ceyda Düvenci: "27 yaşından beri psikoloğa gidiyorum"

Oyuncu Ceyda Düvenci, konuk olduğu programda "27 yaşından beri psikoloğa gidiyorum. Çok kıymetini gördüm. Hepimiz yaralı bir neslin yetiştirdiği yaralı çocuklarız" dedi.

Ceyda Düvenci: "27 yaşından beri psikoloğa gidiyorum"

Habertürk ekranında yayınlanan Fatih Altaylı'nın programında konuşan oyuncu Ceyda Düvenci “27 yaşından beri psikoloğa gidiyorum. Çok kıymetini gördüm. Bazı arkadaşlarım ise ‘Ne faydası olacak bana?’ diyor. Psikolojide çok kadim bilgi var. Buna kayıtsız kalıp o hayatı mutsuz idame ettirme meselesi haksızlık ve cehalet gibi geliyor. Hepimiz yaralı bir neslin yetiştirdiği yaralı çocuklarız” ifadesini kullandı.

Ceyda Düvenci: "27 yaşından beri psikoloğa gidiyorum"


“EVİNE FAZLA BAĞLI BİRİYİM”

Çocuğu Okan Ali doğduktan sonra ekrandan uzaklaştığını söyleyen Düvenci, “Galiba fazla evine bağlı biriyim. Oğlum da doğduktan sonra hep evde olmak istedim. Çocuk gelişimi ve psikolojiye olan aşkım ile dedim ki; ben gerçekten olmak istediğim projelerde yer alacağım. Gelir kaynağımın şeklini ve yönünü değiştireceğim. Yapmak istediklerimi yapmak için kendime alan açacağım. Çünkü bu hayat bir defa yaşanıyor” diyerek konuşmasını sürdürdü.

“BABAM DA OYUNCU”

Babasının da oyuncu olduğunu belirten Ceyda Düvenci, “Babam Yıldız Kenter ve Haldun Dormen’in öğrencisiydi ama sonra aile mesleğine döndü. Dedemin Bursa’da benzin istasyonu ve un fabrikası vardı. Babam da çok isteyerek olmasa da mecburen ticaret yapmaya başladı ancak işleri yolunda gitmedi. Ardından İstanbul’a geldik. Koşuyolu’nda oturuyorduk. Babam Feriköy’deki Dormen Tiyatrosu’na beni başlattı. Sonrasında Kandemir Konduk’un ‘Palavra Aşklar’ dizisinin seçmelerine katılıp, seçildim. İlerleyen dönemde de İktisat Fakültesi’ni bitirip oyunculuk üzerine yüksek lisans yaptım” dedi.

“BAZI İNSANLAR BİZİ HEP MUTLU ZANNEDİYOR”

Kızı Melisa doğar doğmaz geçirdiği beyin kanaması yüzünden Serebral Palsi hastası olan oyuncu, “Sosyal sorumluluk meselesi içerisinde görüyorum sizi” yorumu üzerine şöyle konuştu:

“Sosyal medyayı uzun zamandır kullanan bir insanım. Hayatın inişli-çıkışlı her anını paylaşmayı seviyorum. Bazı insanlar bizi çok zengin, çok sorunsuz, sürekli mutluyuz zannediyorlar. Ben bundan rahatsızım. Ben ilk günden beri paylaşmayı seviyorum. Kızımla geçirdiğimiz süreçleri, hastalığıyla ilgili keşfettiğimiz şeyleri paylaştım. Öğrendiğim şeyleri insanlara duyurmak istedim. Bu yüzden Instagram’da ‘Bana iyi gelen, sana da iyi gelsin’ diye canlı yayın yapıyorum her hafta. Sonra şunu keşfettim; Serebral Palsi teşhisi olan bireyler ya da teşhisli çocuğu olan aileler çok sırlar. Kapalı kapılar ardındalar, çocuklarının elini tutup sokağa çıkmıyorlar. Çok şaşırdılar Melisa hayata bu kadar karışmama. Ben de buna şaşırmalarına şaşırdım. Böylelikle bir yol başladı.”