CEYDA DÜVENCİ'NİN ROMANTİK EVİ
Melekler, kabaklar ve kedi figürleri ile bezeli evin bahçesi de binbir çeşit bitkiyle cennetten bir bahçe adeta... Ünlü oyuncunun tüm arkadaşları, bir konuda hemfikir: “Bu ev çok romantik.”
Ceyda Düvenci, geçen sezonun reyting rekortmeni dizisi “Binbir
Gece”de aşktan yana bir türlü yüzü gülmeyen Bennu karakterine hayat
vermişti. Genç oyuncu, dizinin final yorgunluğunu daha üzerinden
atamadan, kendini Uğur Yücel’in yönettiği, ocak ayında vizyona
girecek “Ejder Kapanı” adlı filmin çekimlerinde buldu. “Yakında
yeni bir sitcom var. Yavuz Bingöl ile başrol oynayacağım. Ejder
Kapanı’nda ise hayat kadını Cavidan’ı oynuyorum. Saçlarım o yüzden
kızıldan kestaneye döndü” diyor.
Beykoz’daki Acarkent’e geçen yıl taşındıklarını anlatmaya başlıyor
çıplak ayaklarıyla çimlerde gezinirken. Bahçedeki ağaç dallarına
Bodrum Le Kabbak’dan aldığı kabakları asmış. “Kabaklar bahçeye
nostaljik ve romantik bir görünüm katıyor” diyor. Kuzeni yan evde
oturuyormuş. “Buraya taşınmamı çok istemişti. Ev ararken de
şansımıza kiracı çıktı buradan ve evi tuttuk” diye anlatıyor
taşınma hikâyesini
.
İsteklerinin olması konusunda evrenin ona hep yardım ettiğinin de
farkında olduğunu söylüyor. “Bu konuda ben de evrene katkıda
bulunuyorum artık. Hatta bahçemde kendi yaptığım bir dilek ağacım
bile var” diyerek bizi havuzun kenarında misinalara bağlı nazar
boncuklu bir saksının yanına götürüyor ve ekliyor: “Hadi siz de
dileğinizi bir an önce tutun ki, hemen olsun!” Bahçeden evin içine
doğru girerken, kedileri Salem, Cadı ve Çino gizlendikleri
köşelerden aniden fırlayarak bize katılıyor.
MUMLAR, MELEKLER, KEDİLER
Düvenci’nin salonunda ilk gözümüze çarpanlar mumlar, melekler ve kedi bibloları oluyor. “Çok seviyorum bu figürleri ve onların eve uğur getirdiğine inanıyorum. Evin içinde, havuzun yanında her yerde görebilirsiniz onları” diyor. Neredeyse evin tüm kapı eşiklerine Michelangelo’nun melek figürleri bezenmiş. “Evi dekore ederken eşim ve ben daha önce yaşadığımız evlerimizden uyumlu olabilecek parçaları bir araya getirmeye çalıştık. Bazılarını marangoza vererek şekillerini değiştirdik” diyor.
İki salon, beş oda ve altı banyodan oluşan toplam 370 m2’lik bu
villanın bahçe katında salon, mutfak, misafir banyosu ve bir
yardımcı odası bulunuyor. Üstte ise yine mutfak ve geniş salonlu
bir kat daha var. “Oradaki salonun durumu çekirdek ailemizin
genişlemesine göre şekil alacak” diyor gözlerinin içi parlayarak.
Çocuk fikrine çok sıcak bakıyor ve mutlulukla “Çocuk önemli”
diyor.
Üçüncü katta eşiyle beraber kullandıkları bir çalışma odası var.
İçinde banyosu bulunan yatak odaları ve giyinme odaları da yine bu
katta yer alıyor. Çatı katını misafir odası olarak düşünmüşler:
“Sevdiğimiz tüm arkadaşlarımıza bize gelin, yiyin, için kalın
diyoruz. Burası gerçekten dinlendirici ve çok huzur verici bir ev
oldu. Onların da bunun keyfini sürmeleri hoşumuza gider.” Dolunay
Soysert, Sinan Tuzcu, Yekta Kopan eve sık gelen
arkadaşlarından.
“Biz evde nasıl yaşıyorsak, buraya gelen konuklarımızı da öyle ağırlarız” diyen Düvenci, evlerine gelen çoğu kişinin burayı romantik bulduğunu söylüyor. Evdeki müzikten eşi Engin sorumlu çoğu zaman. Caz müziği çalan ve daima sağlıklı yemeklerin piştiği bu evde gerçekten insana geçen bir huzur var.
Domates biber yetiştiriyorum
İstanbul’dayken evde vakit geçirmeyi sevdiklerini anlatıyor Ceyda Düvenci: “Ama en çok organik tarlamı seviyorum. Evin domates, biber ve maydanozları oradan. Birileri eve gelince onlara yemek hazırlamaya bayılıyorum. Bahçeyi bir de gece görün. Kabakların içinden etrafa saçılan loş ışıklarla ve etrafı çevreleyen fenerlerle burası çok romantik bir ortama bürünebiliyor.”
Hamlet’i izleyeceğiz
Ceyda Düvenci, eşiyle sık sık yurtdışı seyahatlerine çıkmayı
sevdiklerinden bahsediyor. Yakında İtalya’nın kuzeyine bir yolculuk
gözüküyor: “Como Gölü’ne gideceğiz ay sonunda. Sonrasında da bir
Londra seyahatimiz var. Jude Law’un başrolünü oynadığı,
Shakespeare’in Hamlet’ini izleyeceğiz.”