Çocuğun önünde tartışmayın!
Çocuğun önünde tartışmayın!
Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin
Ögel’e hemen herkesin merak ettiği “anne ve babalar çocuklarının
önünde tartışmalı mı?’ sorusunu yönelttik. Prof. Dr. Kültegin Ögel,
“Aşağılamalar, ağır eleştiriler, kişilik haklarına yönelik
saldırılar ve çocuğu tartışmanın içine katmak, tartışmanın
sağlıksız olduğuna işaret ediyor” diyor. Örneğin “A” konusunda
başlayıp “B”nin tartışıldığı ortamlar “neden” “sonuç” ilişkisini
zaten zor kuran çocuklar için büyük bir kaos yaratıyor.
Odaklanmamış, dağınık, sadece üstünlük sağlamaya yönelik
tartışmalar çocuğun olanı biteni anlamasını zorlaştırıyor. Çocuklar
somut düşünceye sahipler. Dolayısıyla tartışmalarda kullanılan
soyut kavramları olduğu gibi kabul edebiliyorlar. Soyutlama
yetenekleri daha gelişmediği için de her şeyi yalın haliyle
anlamaya eğilimli oluyorlar. Örneğin “öldürdün beni” dediğinizde
gerçekten eşinizin sizi öldürdüğünü zannedebiliyor. “Gideceğim, o
zaman değerimi anlayacaksın!” şeklinde yakındığınızda gerçekten
gideceğinize inanıyor.
İletişim biçimi haline geliyor
“Tartışmanın yaşam veya iletişim biçimi olan ailelerde, çocuklar da
yaşamları boyunca diğerleriyle iletişimlerini bu biçimde
kuruyorlar” uyarısında bulunan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin
Ögel sözlerine şöyle devam ediyor: “Onlar için artık ilişki
kurmak tartışmadan ibaret oluyor ve sorun çözme yöntemleri de
sadece bu yoldan geçiyor. Şiddetli tartışmaların olduğu ortamlar
çocukların kendilerine ve yaşama karşı duydukları güven ve
emniyette olma hislerini yaralıyor. Bunun sonucunda yaşamlarında
‘kötü bir şey olacak’ hissi hakim olmaya başlıyor. Dolayısıyla her
sorunla karşılaştıklarında “kötü bir şeyler olacağı” kaygısına
kapılıyorlar. Bir kısmı da anne babasının tartışmalardan dolayı
kendilerini sorumlu hissediyor ve suçluluk duyuyorlar. Bu nedenle
hep dikkatli veya sessiz olmaya özen gösteriyor ve yaşamları
boyunca da hep kendilerini gerçekleştirmekten kaçıyorlar. Çünkü
eğer kendilerini ortaya koyarlarsa, şiddetli bir tartışma
yaşanacağı korkusunu duyuyorlar” diyor.
Her yaşın kaygısı başka
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel “Anne ve babanın kavgası
çocuklarda her yaş için başka kaygılara yol açıyor.” uyarısında
bulunarak şunları söylüyor: “Örneğin küçük yaşlarda kendilerine bir
şey olacağından korkuyorlar. İlkokul çağlarında ise kendilerini
suçlamaya başlıyor veya anne ve babalarının ayrılacağından korkmaya
başlıyorlar. Ne de olsa bu yaşlar her şeyden korktukları bir dönemi
oluşturuyor. Ergenlik döneminde ise taraf olma zorunluluğu duyuyor
veya ebeveynlerine karşı bir tavır geliştirmeye ve onlardan
kendilerini izole etmeye başlıyorlar. İleri yaşlarda da yetişkin
olan çocuklar artık anne veya babalarına bir şey olacağı kaygısına
kapılıyorlar. Tartışmanın sık yaşandığı evlerde çocukların
ebeveynlerinden kaçmaya eğilimi gösterdiklerine dikkat çeken Prof.
Dr. Kültegin Ögel, “Sonra da ebeveynler ‘ya bu çocuk bizimle olmayı
hiç istemiyor’ veya ‘tatile neden bizimle gelmiyor’ ya da ‘hiç bizi
ziyaret etmiyor’ diye yakınmaya başlıyorlar.” diyor.”
Hakemlik yapmasını istemeyin
“Çocuklar muhakeme yetenekleri gelişmemiş insancıklardır.” diyen
Prof. Dr. Kültegin Ögel, muhakeme yeteneği olmayanlardan hakemlik
yapmalarını beklememek gerektiği uyarısında bulunarak sözlerine
şöyle devam ediyor “Çocuğumuza sokağa tek başına çıkmasına izin
vermediğimiz zaman korkumuz nedir? Doğruları ve yanlışları ayırt
edemeyeceğinden korkarız. Ama aynı çocuğa tartışmamız sırasında
hakemlik görevini vermek de aynı derecede saçma bir davranış.
Ayrıca nasıl ki ebeveynler tartıştıktan sonra çalıştıkları işte
kendilerini mutlu hissetmiyorlarsa, çocuklarda okulda rahat
edemiyor ve derslerine konsantre olamıyorlar. Çünkü o anda evde
neler olup bitiğini ve başka neler olup biteceğini de merak
ediyorlar” diyor.
Adabıyla tartışın
Çocukların kişiliklerini ve okul hayatını olumsuz yönde
etkileyeceği için yanında tartışmaktan kaçınılmasında fayda
olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel,
“Ancak bazen bu gerçekleşmeyebiliyor. Bu durumda adabıyla
tartışmaya özen gösterilmeli, çocuk tartışmanın içine çekilmemeli.
Zaten çocuğun olduğu ortamda tartışmak bazen tartışmayı uzatan bir
etken olabiliyor. Kendi başlarına kalan anne ve baba daha rahat
tartışabiliyor. Ayrıca kendilerini seyreden çocuk bir anda
tartışmanın nesnesi haline gelebiliyor” diyor.
Tartışma konusunda bilgilendirin
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel tartışma sonrasında
çocuğunuza hiçbir şey olmamış gibi davranmanın da doğru olmadığı
uyarısında bulunarak, “Çünkü onu bilinmezlerle bırakmak da
kaygılarını artırıyor. Bu nedenle tartışma sonrası çocuğunuzu
tartışma konusunda bilgilendirin. Tabi ‘anan böyle dedi’ veya
‘baban böyle yaptı’ biçiminde değil. Bilgilendirme, ‘Annenle şu
konularda anlaşamamıştık, şimdi konuştuk anlaştık’ biçiminde
olmalı” diyor.