Çocuk ve ergende depresyon tedavisi
Çocuk ve ergende depresyon tedavisi
‘Bilişsel davranışçı tedavi’ denilen, çocuktaki olumsuz düşünceleri
ortadan kaldırmaya yönelik psikoterapinin çocuk ve gençlerde
oldukça yararlı olduğu biliniyor. Aile içerisindeki olumsuzlukların
aile terapisi yöntemiyle çözümlenmesi de faydalıdır. Çocuklarda
depresyon tedavisinde
erişkinlerdekine benzer ilaçlar kullanılmaktadır. Ne kadar uzun
süre kullanılırsa kullanılsın bağımlılık yapmayan anti-depresan
ilaçların çocuk ve ergenlerde depresyon tedavisinde çok etkili
oldukları kanıtlanmıştır.
Ancak, birçok çocuk ve ergende depresyonun tekrarlama olasılığı
vardır, çocukların uzun süre izlenmeleri gerekir.
Bilgi şart
Depresyon tanısı konan çocuk ve ergenlerde tedavinin ilk basamağı
anne baba, çocuk ve ergenin depresyon konusunda bilgilendirilmesi
olmalıdır. Öncelikle depresyonun 50 çocuktan birinde ve 20
ergenden birinde görülebildiği belirtilerek bu konuda yalnız
olmadıkları duygusu yaratılmalıdır.
Hem aileye hem de çocuğa depresyonun biyolojik, psikolojik ve
toplumsal etkenlerin etkileşimi sonucu oluşan ve tedavi edilebilen
bir bozukluk olduğu anlatılmalıdır. Böylece anne baba daha tedavi
başlamadan çocuklarının kendilerine gösterdiği tepkileri daha
bilinçli yorumlayarak ilk adımı atmış olacaktır.
Çocuk ve ergenlerin tedavisinde ilaç önemli yer tutmaktadır. Tedavi
edilmeyen depresyonun çok olumsuz bir biçimde hatta intiharla bile
sonuçlanacağını bilmek aileyi karar verirken aydınlatacaktır.
Ayrıca tedavinin ortalama 6-8 ay ya da daha uzun bir süreç
alacağının bilinmesi gerekir.
Öğretmeni de destek olmalı
Depresyondaki çocuklar normaldeki durumlarından daha sinirli ve
alıngan olabildiklerinden arkadaş ilişkileri bozulabilir, sınıfta
dışlanma yaşayabilirler. Çocuk davranışlarının olumsuzluğunun
farkında olmasına rağmen aynı olumsuz davranışları tekrar ettikçe
sınıftan dışlanacak ya da onunla alay edilecektir. Kısırdöngüyü
kırıp çocuğun saygısının artırılmasında en önemli görevlerden
birisi öğretmene düşer. Öğretmen, çocuğun olumlu hareketlerini
kollamalı ve sınıf önünde kıskançlık duygusu yaratmadan kendisini
överek, arkadaşlarının gözünde olumlu bir yere gelmesine yardımcı
olmalıdır.
Bilişsel-davranışçı tedavi
En yaygın kullanılan terapi biçimlerindendir. Hafif ve uzun süreli
depresyonun tedavisinde tek başına kullanılabilecek bir yöntemdir.
Belirgin depresyon, psikotik bulgulu depresyon ve bipolar bozukluk
depresyonunda ilaç tedavisiyle birlikte uygulanır. Çocuktaki
bilişsel çarpıtmaların giderilmesi ve karşılaştığı sorunlarla daha
iyi başa çıkabilmesi hedeflenir.
Depresyondaki çocuk ve ergenlerin yaşadıkları
bilişsel çarpıtma örneklerine göz atalım:
1) Aşırı genelleme: Çocuğun yaşadığı olumsuz
olayı aşırı biçimde genellemesi, kendisini suçlayıp değersiz
hissetmesi ve bu düşünceleri farklı alanlara da
yaymasıdır.
2) Seçici soyutlama: Çocuğun yaşadığı bir olaydan sadece bir
ayrıntıya takılmasıdır.
3) Kurma ve yanlış yorumlama: Ortada herhangi bir kanıt olmadığı
halde bir sonuca varma ve buna inanma.
4) Abartma ya da yok sayma: Çocuğun yaşadığı olumsuzlukları aşırı
derecede abartması, olumlu durumların olumsuz tarafından görmesi
veya küçümsemesidir.
5) Kişiselleştirme: Çocuğun yaşanan bir olumsuzluktan herhangi bir
neden olmaksızın kendisini suçlamasıdır.
İlaç kullanımı
Depresyondaki çocuk ve ergenlerde ilaç tedavisine başlandıktan
sonra ilk olumlu etkiler ikinci haftadan sonra görülür. 6-12
haftalık bir süre sonunda hastaların yüzde 60-70 kadarında önemli
düzeyde iyileşme beklenir. Depresyonun ilaçla tedavisinde üç
önemli devre vardır.İlk 6-8 hafta birinci tedavi devresidir. Bunu
izleyen 3-4 aysa kazanılan olumlu gelişmelerin pekiştirilmesi
devresidir. Bundan sonraki 1-2 yılsa depresyonun tekrarlamasını
önleme devresidir.
Ne kadar uzun süre kullanılırsa kullanılsın bağımlılık yapmayan
antidepresan ilaçların çocuk ve ergenlerin tedavisinde çok
etkili oldukları kanıtlanmıştır. Çocuk ve
ergenlerde depresyon tedavisinde etkisi ve güvenilirliği en iyi
gösterilmiş olan ilaç grubu Seçici Serotonin Reuptake
inhibitörleri olarak adlandırılır.
SSRI ilaçları
- Sitalopram
- Essitalopram
- Fluoksetin
- Fluvoksamin
- Sertralin
- Paroksetin
SSRI grubundaki anti-depresanlar depresyon sırasında düşmüş olan
serotonin adlı maddenin tekrar normal düzeye gelmesini sağlarlar.
Araştırmalar, çocuk ve ergenlerde depresyon tedavisinde SSRI
grubu antidepresanların 100 kişiden 60-80’inde etkili olduğunu
göstermektedir.