Çocuklarda Bahar Hastalıklarına Dikkat Edin!
Çocuklarda Bahar Hastalıklarına Dikkat Edin!
Bu aylarda hava değişimlerine, virüslere ve polenlere bağlı olarak
minikleri etkileyen hastalıklar daha çok ortaya çıkıyor. Ailelerin,
bahar hastalıklarına karşı uyanık olmaları ve gerekli önlemleri
almaları gerekiyor:
Çocuğunuzu sıcaklığa uygun olarak giydirin, terletmekten kaçının.
Enfeksiyonlara karşı sık sık ellerinizi yıkayın. Eğer nezle
gibiyseniz maske takın. Alerjiye karşı polenlerden ve ev
tozlarından koruyun. Dengeli beslenmesini sağlayın; bolca yoğurt ve
kefir yedirin. Günde yarım saat güneşe çıkarıp gezdirin.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr.
Pınar Balgöz Ergül; çocuklarda bahar mevsiminde sıklığı artan
hastalıklarla ve alınabilecek önlemlerle ilgili bilgi verdi:
• VİRÜSLER VE POLENLERE DİKKAT: Yazın
müjdecisi bahar mevsimi, çocuklar açısından ‘hastalık mevsimi’
olarak değerlendirilebilir. Bu aylarda hava değişimlerine,
virüslere ve polenlere bağlı olarak minikleri etkileyen hastalıklar
daha çok ortaya çıkıyor.
• ALERJİ VE NEZLE ARTIYOR: Bahar mevsiminin
gelmesiyle beraber çocuklarda bazı hastalıklar daha sık görülür.
Bunların içinde en önemlileri mevsimsel alerjik rinit ve astım gibi
alerjik hastalıklardır. Ayrıca krup, nezle ve farenjit, bronşiolit
gibi çoğunlukla virüslerin neden olduğu üst ve alt solunum yolu
enfeksiyonları, çocukluk çağında görülen döküntülü hastalıklar ve
yine virüslere bağlı ishallere de bahar aylarında hayli sık
rastlanır.
• KRONİK ÖKSÜRÜK ESİR ALIYOR: Yine bu
dönemde astıma bağlı kronik öksürük, gece öksürüğü ve solunum
sıkıntıları da artış göstermektedir. Ayrıca göz nezlesi olarak
bilinen allerjik konjonktivit de bahar aylarında sıklığı artan
hastalıklardandır. Genellikle alerjik rinitle birlikte
görülmektedir. Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma ve ve batma
hissi alerjik konjonktivitin belirtileridi. İltihaplı göz
akıntıları enfeksiyon belirtisi olabilir. Mutlaka göz doktoru
tarafından görülmelidir.
• SES KISIKLIĞI KRUP HABERCİSİ: Küçük
çocuklarda görülen ve viral bir hastalık olan krup da; bu dönemde
görülen ve ilerlemesi durumunda ağır solunum sıkıntısına neden
olabilen bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Virüsler bu
hastalığın etkenleridir. 2-3 günlük burun akıntısı, ses kısıklığı
ve hafif ateşi takiben havlar tarzda öksürükle ortaya çıkar. Nefes
alma sırasında hırıltı şeklinde solunum sıkıntısına ilerleyebilir.
Bazen alerjik bir reaksiyon olarak aniden de ortaya çıkabilir. Bu
dönemde hastanelerin acil servislerine başvuruların sık
nedenlerinden birisi kruptur.
• NEZLESİZ BAHAR OLMAZ: Bahar mevsiminde
görülen alerjik hastalıkların başında ‘saman nezlesi’ olarak
bilinen alerjik rinit gelmektedir. Alerjik rinit, bahar aylarının
başlamasıyla beraber ağaç polenlerini ortaya çıkması sonucu görülen
bir hastalıktır. Belirtiler nezle ile karışabilir. Ancak alerjik
rinitte burunda kaşıntı, hapşırık, gözlerde sulanma ve kaşıntı
hissi belirgindir. Çocuğun avuç içiyle burnunu yukarıya doğru
kaşıdığı (alerjik selam) gözlenir. Virüslere bağlı nezle genellikle
bir haftada iyileşirken alerjik rinit bahar ayları boyunca devam
eder.
• İSHALLER YAZI BEKLEMİYOR: Kabakulak,
suçiçeği ve 5. hastalık ile 6. hastalık gibi çocuklarda döküntü ile
kendini gösteren bazı hastalıklar da bahar mevsiminde sıklıkla
karşımıza çıkar. Ayrıca bazı virüslere bağlı (adenovirüsler) üst
solunum yolu enfeksiyonlarının yanında ishallere de bu mevsimde yol
açabilirler.
• ATEŞİ VARSA DOKTORA: Alerjik
hastalıkların tanısı çeşitli kan testleri, allerjik cilt testleri
ve burun akıntısında alerji hücrelerinin gösterlmesiyle
konulabilir. Alerjinin en iyi tedavisi alerjenden kaçınmaktır.
Ancak mümkün olmaması halinde hafif şikayetleri olan hastalarda
antihistaminikler, daha ciddi ve inatçı vakalarda burun yolundan
uygulanan steroidler kullanılmaktadır. Astımda ise inhalasyon
yoluyla alınan steroidler ve bronş genişletici ilaçlar
kullanılmaktadır. Bu ilaçlar çeşitli yan etkileri olan ilaçlardır
ve mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Bir haftanın sonunda
devam eden balgamlı öksürük, koyu renkli burun akıntısı ve yüksek
ateş durumlarında mutlaka doktora başvurulması gerekir.
• KRONİK SİNÜZİTE DÖNÜŞMESİN: Tedavi
edilmeyen hastalarda kronik sinüzit oluşumu en önemli
komplikasyonlardan biridir. Burun içinde polipler de
oluşabilmektedir. Alerjik rinitli hastaların yüzde 40’a yakın bir
kısmında astım, astımlıların da yaklaşık yüzde 80’inde allerjik
rinit de görülmektedir. Yine bu hastalarda kronik allerjik iltihabi
reaksiyona bağlı olarak geniz eti (adenoid) büyümesi, buna bağlı
olarak orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit), orta kulak
iltihabı (otisis media), bunlara bağlı işitme kayıpları gece
horlamaları ve uykuda solunum durması (obstrüktif apne sendromu)
gibi komplikasyonlar gelişebilir. Gece uykularının bozulması sonucu
çocuğun okul başarısında düşme ve kronik yorgunluk belirtileri de
gözlenir.
AİLELERE BAHAR TAVSİYELERİ
• ÇOCUĞUNUZU TERLETMEYİN: Genellikle
enfeksiyon hastalıkları, hava sıcaklıklarında ani değişme
dönemlerinde ortaya çıkar. Bu dönemde çocuğun sıcaklığa uygun
olarak giydirilmesi gerekir. Terleten kıyafetlerden kaçınılmalı,
gerekirse terli giysiler sık sık kuru giysilerle
değiştirilmelidir.
• SIK SIK ELLERİNİZİ YIKAYIN: El yıkamak
her dönemde enfeksiyonlardan korunmanın en basit ve en etkili
yollarından biridir. Eve geldiğimizde önce ellerimizi ve yüzümüzü
yıkayıp sonra çocuklarımızla temas etmeliyiz. Okula giden büyük
çocuklar, küçük kardeşlerine enfeksiyon taşımaktadırlar. Çocuklara
sık sık el yıkamaları gerektiğini hatırlatmalıyız.
• GEREKİRSE MASKE TAKIN: Bizler de burun
akıntısı, kırıklık ve hapşırık gibi hastalık belirtileri
hissettiğimizde maske takarak çocuklarımıza enfeksiyon bulaşmasını
önleyebiliriz.
• EV TOZLARINDAN KORUYUN: Alerjiden
korunmanın en iyi yolu ise alerjenden yani polenlerden ve yıl
boyunca ev tozlarından korunmaktır. Bu dönemde bu tür alerjileri
olan kişiler dışarıya çıkmaktan kaçınmalıdırlar. Antihistaminikler
de alerji semptomlarının engellenmesinde faydalı olabilir.
• YOĞURT VE KEFİR YEDİRİN: İyi ve dengeli
beslenme her dönemde bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar.
Yoğurt ve kefir gibi besinler, içerdiği probiyotikler sayesinde
barsak florasını güçlendirir. Başta ishaller olmak üzere pek çok
enfeksiyon hastalığından korunmayı sağlar. C vitamini de bağışıklık
sitemini güçlendirir. Taze meyve ve sebzeler önemli C vitamini
kaynaklarıdır. Yine çeşitli vitamin preparatları da C vitamini
desteği sağlamaktadır.
• GÜNEŞE ÇIKARIN: D vitamini de
enfeksiyonlardan korunmayı sağlar, bağışıklık sistemini
güçlendirir. Güneşli havalarda güneşten hem kendimizi hem
çocuklarımızı mahrum etmemeliyiz. Günde yarım saat güneşten direkt
olarak faydalanmalıyız.
• MAĞAZAYA DEĞİL PARKA GÖTÜRÜN:
Havalandırması iyi olmayan, kapalı ve büyük alışveriş merkezleri
yerine temiz havada dolaşmayı tercih etmeliyiz. Böyle yerlerden,
çok kalabalık olması nedeniyle, hafta sonları özellikle
çocuklarımızı uzak tutmalıyız.
• BİSİKLETE BİNSİN YÜRÜSÜN: Egzersiz
bağışıklık sistemini desteklediğinden temiz havada yürüyüş,
bisiklete binmek gibi aktivitelere çocukları yönlendirmeliyiz.
Tabii ki terledikten sonra giysilerini değiştirmek gerekir!