Çocuklarda Uyku Düzenleyici İlaç Kullanımı
Çocuklarda Uyku Düzenleyici İlaç Kullanımı
Bu duruma çocukluk çağı uykusuzluk sendromu denmektedir. Bu
sendrom, temel bir uyku bozukluğunun, tıbbi bir bozukluğun
(nörolojik hastalıklar) ya da psikiyatrik bir bozukluğun (dikkat
gelişim eksikliği, hiperaktivite, depresyon) belirtisi olarak
karşımıza çıkabilmektedir.
Diş çıkarma, düzenli saatlerde yatma alışkanlığının kazanılmaması,
çocukluk çağı depresyonu, barsak parazitleri, diyette şeker
oranının yüksek olması, kahve ve çay gibi uyarıcı maddelerin
tüketimi gibi birçok neden bu duruma yol açabilmektedir.
Çocukluk çağı uykusuzluk sendromunda pediatristler uykusuzluğun
özellikleri ile ilgili ailelerden detaylı bilgi edinmeli ve tedavi
yaklaşımında, aileleri uyku fizyolojisi konusunda
bilgilendirmelidir. Ayrıca, uyku hijyeni ve uyku alışkanlıkların
kazanılması konusunda ailelerin eğitimine öncelik verilmelidir.
Bebeklerin sırt üstü pozisyonda yatırılarak uyutulması tavsiye
edilmektedir. Bu pozisyon aynı zamanda ani bebek ölüm riskini
azaltmaktadır.
Ayrıca bebekler ya da çocuklar serin ve rahat bir şekilde
giydirilmeli, uyudukları odada karanlık bir ortam oluşturulmalıdır.
Bebeğin ya da çocuğun ilk çıkardığı seste odasına koşmamalı,
çocuğun kendi başına tekrar uykuya dalmayı öğrenebilmesi için ona
bir şans verilmelidir. Çocukluk çağı uykusuzluk sendromu
tedavisinde öncelikle davranışsal yaklaşımlar denenmeli, ilaç
tedavisi başlansa bile davranışsal yaklaşımların uygulanmasına
devam edilmelidir.
Farmakolojik tedavi gerektiğinde, dikkatli bir seçim yapılmalı ve
en düşük etkili dozlar tercih edilmelidir. Erişkinlerde uykusuzluk
probleminde kullanılabilen birçok hipnotik ve sakinleştirici
ilaçların çocuklarda kullanımı önerilmemektedir. Buna rağmen
pediatristlerin %56''sı çocukluk çağı uykusuzluk sendromunda ilaç
kullanmayı tercih edebilmektedir.
En sık kullanılan ilaçlar antihistaminiklerdir, ağır vakalarda
benzodiazepinler ve kloral hidrat da kullanılabilir. Bu ilaçlar
kısa süreli kullanılmalı ve ilaçların toplam kullanım süreleri üç
haftayı geçmemelidir. Bu ilaçlar mutlaka uzman doktorların kontrolü
altında kullanılmalıdır.
Çocukluk yaş grubunda en sık kullanılan antihistaminik grubu
ilaçlardır. Pediatride sık kullanılan bir ilaç olması ve aileler
tarafından kabul edilebilirliği, bu ilacın uykusuzluk tedavisinde
kullanımını yaygınlaştırmıştır. Güvenilir olmasına rağmen bu
ilaçların etkinliği zayıftır ve paradoks bir biçimde santral sinir
sisteminin uyarılmasına yol açabilmektedir.
Yine küçük bebeklerin ve çocukların uykusuzluk probleminde sık
kullanılan başka bir ilaç grubu parasetamol grubu ilaçlardır.
Parasetamol grubu ilaçlar, sakinleştirici ya da uyku getirici
ilaçlar olmayıp, bu amaçla kullanılmamalıdır. Küçük bebekler
parasetamol verildiğinde geceyi daha rahat geçirir görünseler de,
bu etki parasetamolün direk etkisi olmayıp, daha çok vücutta
oluşturduğu toksik etki sonucudur. (Alkolün uyku yapıcı etkisi
gibi). Parasetamol kullanımı normal uyku düzenini tamamen
bozabilmekte ve uzun dönemde kullanımı sonucu ilacın kendisi
uykusuzluğa neden olabilmektedir.
Dikkat gelişim eksikliği olan çocuklar yada hiperaktif çocukların
uykusuzluk problemi için bilinçsiz ilaç kullanımı bu çocukların
uyku düzenlerini daha da bozabilir. Öncelikle davranışsal
yaklaşımların denenmesi, davranışsal yaklaşımlarla problem
çözülemiyorsa %80 etkinlik sağlayan klonidinin tedavide
kullanılması önerilmektedir.
Gece teröründe, çocuğun uyanışları çok saldırgan bir tavırda ve
kendine zarar verebilecek boyutlarda ise, benzodiazepinler ya da
trisiklik antidepresanlar kullanılabilir. Bu ilaçlar yatmadan önce
verilmelidir. Bu ilaçlarla 3-6 haftalık tedavi sonucu gece
terörünün önlenebileceği gösterilmiştir. Ancak bazı durumlarda bu
ilaçlara karşı tolerans ve rebound fenomeni (yeniden görülme
fenomeni) görülebilmektedir. Aynı ilaçlar uyurgezer çocukların
tedavisinde de kullanılabilmekte ve benzer etkiler bu durumda da
görülebilmektedir.
Gece kabusları şiddetli ise difenhidramin, trazadon yada
siproheptadin gibi ilaçlar tedavide kullanılabilmektedir. Bu durum
aynı zamanda daha ileri araştırma gerektiren bir durumdur.
Son zamanlarda nörolojik gelişim bozukluğu olan çocuklarda
melatonin kullanımı ile iyi sonuçlar alınmıştır, ancak bu
hastalarda görülen sara nöbetlerin sıklığını arttırması melatoninin
önemli bir yan etkisidir.
Sonuç olarak, uykusuzluk probleminde öncelikle davranışsal
yaklaşımlar denenmeli ve çocuğun huzursuzluğunun nedeni
araştırılmalıdır. Huzursuzluğun birçok nedeni olabilir. Ebeveynler
için bütün bu nedenleri dikkatli bir şekilde incelemek zor olsa da,
gerçek problemi tamamen görmezden gelmek yerine, gerçek problemi
bulmak için uğraş verilmesi çocukları daha mutlu ve huzurlu
kılacaktır. İlaç tedavisi gerekliyse, mutlaka uzman doktorların
kontrolünde ve kısa süreli kullanılmalıdır.
Çocukluk çağı uykusuzluk sendromunda, tedavide ilk önce davranışsal
yaklaşımlar denenmelidir.
Doğal bitkisel ilaçların da tüm yaş gruplarında kullanımına
rastlanabilmektedir. Kedi otu ve şerbetçi otu kullanımının yapılan
çalışmalarda etkinliği gösterilmişse de, yıllar önce L-triptofan
kullanımına bağlı kas yıkımı gibi ciddi yan etkileri bu yöntemin
güvenilirliği hakkında şüphe uyandırmaktadır.