Çocuklarda Yetenek Gelişimi
Çocuklarda Yetenek Gelişimi
Emekleme: Yeni doğan bebek genelde, hafif kasılma (fleksion)
halindedir. El ve ayak parmakları ve tüm eklemler kendi üzerlerine
kapanmış gibidir. Baş bir tarafa dönük gibidir. Tıpkı ana
rahmindeki dar yerdeki duruş pozisyonundadır. Bu durum birkaç hafta
sürer.
Sağlıklı yeni doğan, uyanık hâlde etrafı devamlı tekmeler. Yüzüstü
yattığında bacaklarını büker, elleri ise yüzüne yakın, yumuk
hâldedir. Tabanına dokunulduğunda, vücut hafif öne atılır ve bir
tarafa dönük olan baş yön değiştirir.
Oturma: Yeni doğan bebek oturamaz. Sırtüstü yatarken, baş orta
çizgide değildir. Başı bir yana düşer ve tutamaz.
Yürüme: Yeni doğan bebeğin ayak tabanına dokunulduğunda, aynı ayak
düzleşir, öteki ayağın, diz ekleminden büküldüğü görülür. Koltuk
altlarından tutulup ayakları yere dokundurulduğunda, adım atma
hareketleri yapar. Birkaç hafta sonra kaybolan bu adım atma
hareketleri, yerini sistemli yürüme gelişmesine bırakır.
Yakalama: Emekleme ve adım atma gibi yakalama da, yeni doğanda,
ilkel bir refleks hareketidir. Avuç içi yumuktur. Parmakla
dokunulduğunda, birkaç saniye için sıkıca kapanır.
Duyusal Algılama: Kuvvetli ışık ve sesten etkilenir. Gözler
kırpıştırılır, alın kırışır. Kolları hızla açarak ağlamaya başlar.
Bu reaksiyonların hepsi veya bir ikisi bir arada bulunabilir.
Sosyal Davranış: Yeni doğan bebek, hemen etrafla ilişki kurmaya
başlar. Soğuk-sıcak, yumuşak-sert gibi deri uyarılarını hissetmeye
başlar. Sağlıklı yeni doğan bebek anne kucağına alındığında,
kendini mutlu hisseder. Huysuzluğu bırakır, sakinleşir. Huysuzluk
gene de devam ederse açlık, sancı ve altının kirlenmesi
düşünülür.
Konuşma Gelişmesi: Yeni doğan bebekte gürültülü ağlama, konuşma
yeteneğinin ilk belirtileridir. Bebek her hoşlanmadığı olaya,
ağlamakla cevap verir.
BİRİNCİ AY
Emekleme: Yüzükoyun yatan bebek, başını kaldırma gayreti gösterir
ve çok hafif kaldırır.
Oturma: Sırtüstü yatan bebeğin kollarından tutularak oturtma
hareketi yapıldığında, başı arkaya düşer. Boyun kasları henüz
gelişmemiştir. Başın dik tutulmasında, önemli rol alan sinirler,
henüz olgunlaşmamıştır. Gövde, kol ve bacak kasları oldukça gergin
olmasına rağmen, destek sağlama zayıftır. Sırtüstü yatarken baş
orta çizgide, belirli bir müddet kalır.
Yürüme: Bebek ayakları üzerine bastırılarak dik tutulduğunda,
bacaklar gerilir, bu işe bazen boyun adaleleri de katılarak, baş
kısa bir müddet dik tutulabilir. Bu da refleks hareketidir.
Yürümenin ilk tomurcuğudur.
Duyusal Algılama (İdrak): 20 cm. uzaklıkta, kırmızı bir cisim,
bebeğin gözleri önünden geçirilirse, bakışlar ona yönelir. Gözlerin
bir noktaya bakmasına “tespit etme” denir. Yalnız birkaç kez
tekrarlamak gerekli olabilir.
Sosyal Davranış: Çocuk anne memesini emerken, biberonla veya
kaşıkla doyurulurken bakışlar anneye çevrilir. İlk sevgi dolu
bakışlar başlamış demektir. Yeni doğan çağındaki gibi kucağa
alındığında sakinleşme görülür.
Konuşma: Açlık ve gaz sıkıntıları, ağlama nöbetleri yapar. Yorgun
çocukta ise ağlama nöbetleri hafiftir. Anne ağlayan çocuğun ne
demek istediğini anlar.
İKİNCİ AY
Emekleme: Çocuk, başını en az 45 derecelik bir açıyla kaldırır.
Orta hat pozisyonunda, 10 saniyeden fazla başını tutan çocukta, iki
yana doğru başı çevirme eğilimi vardır. Yüz zemine göre 45
derecelik bir açı yapar.
Oturma: Bebeğin koltuk altından tutularak, oturur vaziyete
getirildiğinde, 5 saniye başını dik tutabilir.
Yürüme: İkinci ay, yürümede dönüm noktasıdır. Otomatik adım atma ve
bacakların refleks destek reaksiyonu gerilemiştir.
Yakalama: İkinci ayda, ilk aydaki genel kasılma hâli hızla
kaybolur. Yumuk eller ara sıra görülür ve genelde avuçlar hafif
acıktır.
Duyusal Algılama: Gürültü ve sese karşı reaksiyon azalmıştır. Korku
belirtileri kaybolmuştur. Ses geldiğinde hareket ve bakışlarını
kısa bir müddet için durdurur.
Sosyal Davranış: İlk gülümseme, ikinci ayın çok önemli bir
göstergesidir. Çocuğa karşı baş sallanıp, bir iki söz
söylendiğinde, hafif gülücükler belirir. Halk arasında buna
“melekler güldürüyor” denir.
Konuşma: Sesli harflerle ilk seslenmeler başlar. A, E, H veya
bileşimi şeklinde sesler çıkartır. Sırt üstü yatarken bu sesler,
uykunun başlangıç ve sonunda daha çok duyulur.
UÇUNCU AY
Emekleme: Bu ayda en önemli olay, başın bir dakika kadar dik
tutulmasıdır. Zeminle açı 90 derece olmuştur. Boyun, omuz ve omur
üst kasların gelişmesi artmıştır. Bebek kollarını öne verip, destek
sağlamaya başlamıştır.
Oturma: Bebek oturtulmak için öne çekildiğinde, başını kaldırır ve
bir müddet arkaya düşürmez. Boyun kas sistemi güçlenmiştir.
Bacaklar hafif bükük durur. Üçüncü ayın sonunda oturma
hareketlerinde baş, yarım dakika dik durabilir. Fakat omurga henüz
düz
tutulamaz.
*
Yürüme: Otomatik adım atma refleksi tamamen kaybolmuştur. Ayaklar
üzerinde tutulduğunda dizler büküktür.
Yakalama: Eline verilen çıngırağı iki eliyle ağzına götürmeye
çalışır.
Duyusal Algılama (İdrak): Göz önüne getirilip gezdirilen cismi, göz
ucundan diğerine kadar izler. Çok kere baş da beraber döner. Burada
anlamlı olan gözlerin hareketidir.
Sosyal Davranış: Gülümseme sosyal davranış simgesi hâline
gelmiştir. Çocuk sert konuşmaya ve azarlamaya bile gülücüklerle
cevap verir. Yabancılara bile gülümser. En karakteristik olanı,
insan yüzü dışında hiçbir şeye gülmez. Bunun anlamı büyüktür.
Konuşma: Üçüncü ayın sonunda çocuk, gargara yapar gibi sesler
çıkartır. Bu seslerle bazı anlamsız hece mırıldanmaları da
seçilebilir.
DÖRDÜNCÜ AY
Emekleme: Çocuk yüzükoyun duruşunda -geçen aylardaki gibi-
hareketsiz kalamaz. Sırt, bacak ve boyun kasları gelişmiştir. Kol
ve bacaklarını yüzme hareketi gibi kullanmak ister. Ayaklarını
uzatır bacaklarını gerer ve vücut tümüyle karın üzerinde
sallanır.
Oturma: Dördüncü ayda oturtulan çocuk, başını kaldırır. Ellerinden
tutulup oturtma hareketi yapıldığında, omurgasını dikleştirip
başını kaldırır. Bebek bir kalçası ve kolu üzerinde yana
eğildiğinde, başını dik tutmasını becerir.
Yürüme: Dördüncü ayda yürüme gelişmesinde bir ilerleme yoktur.
Öteki aylardaki gibi ayaklar büküktür. Diz ve ayak bileği vücudunu
taşıyacak kadar kuvvetli değildir. Sağlıklı bir bebek dört aylık
olunca, kendini bacakları üzerinde tutmaya başlaması iyidir. Ama
her zaman şart değildir.
Yakalama: Çocuk 4 aylık olduğunda elleriyle oynamaya başlar.
Ellerini yüzüne, burnuna götürür. Bazen de iki elini birbiriyle
temas ettirir ve el ele tutuşur. Eli ağza götürme hareketi sıklaşır
ve kusursuzdur. Eline geçen her şeyi ağzına sokar. Eşyayı tanıma,
el ve ağız yardımıyla olur. ,
Duyusal Algılama: Her şeyi ağzına götürme hareketi emme gibi değil,
iradeye bağlı, koordine bir harekettir. Çocuk kendi ellerini
keşfettiği gibi, onun yakaladığı her şeyi gözlemekten zevk
alır.
Sosyal Davranış: Bu ayda sessiz gülücükler, sesli ve neşeli
gülmelere dönüşür. Sağlıklı olduğu ve ihtiyaçlarının giderildiği
zamanlarda işi gücü gülmektir. Bu, çok mutlu olduğunu gösterir.
Konuşma: İnsanlarla anlaşma sesleri olan gargara nameleri, biraz
daha belirgin olur. Artık kısa kahkaha atan çocuk, sürtme sesleri
dediğimiz üfleme sesleri de üretmeye başlar.
beşinci ay
Emekleme: Beşinci ayın en önemli olayı, yüzükoyun yatan çocuğun
sırtüstü yuvarlanmasıdır. Bunu bebek istemeyerek yapar. Bir koluna
ve aynı taraftaki dize dayanarak, çapraz duran çocuk bir şeye
bakarken, başın ağırlığını gövde taşıyamaz ve bir tarafa devrilir
düşer. Biz buna, “istemeyerek dönme” hareketi deriz.
Oturma: Oturtulmak istenen bebek, başını kollarını ve bacaklarını
büker. Bu kasılma, yeni doğanınkinin aksine- istemli bir
harekettir. Baş, çene göğüse dokunacak kadar öne çekilebilir. Karın
ve kalça kaslarının sıkılmasıyla, bacakların üst kısmını karma
yapıştırır.
Yürüme: Bacakların gövdeyi taşıma yeteneği artar. Koltuk altından
hafif tutulduğunda, bacaklarını destek yaparak, bir iki saniye
vücut dik tutulur. Kalçaların hafif bükük hâli, birkaç ay daha
devam eder. Ayak parmakları hafif içeri kayıktır. Zaman zaman ayak
tabanı üzerine basabilir.
Beşinci ayın en önemli olayı, yüzükoyun yatan çocuğun bir şeye
bakarken, başın ağırlığını gövde taşıyamaz ve yuvarlanır.
Yakalama: Sırtüstü yatan bir çocuğun yetişebileceği bir yere,
renkli bir cisim konursa, çocuk onu farkeder. Ellerini uzatır ve
dokunmayı başarır ama yakalayamaz.
Duyusal Algılama: Deri, duyusal idrakta yerini kaybetmiştir. Göz
alıcı, hareketli bir cisim, çocuğu dakikalarca oyalar ve sesleri
seçmeye başlar.
Sosyal Davranış: Çocuk, ses tonundan ve mimiklerinden
etrafındakilerin kızdığını anlar. Üzüntü ve korku, bebeğin yüzünden
anlaşılır.
Konuşma: Önceki aylardaki konuşma ve ses çıkarma hareketlerinde
durgunluk olur. Ancak bu ayda da seslerini geliştirebilen çocuklar
yok değildir.
ALTINCI AY
Emekleme: Altıncı aynı sonuna doğru bebek, kolları üzerine
dayanarak kendisini istediği kadar tutabilir. Eller tamamen açık
durur, vücut ağırlığı kollara ve karma dayandırılarak, göğüs, yatak
düzeyinden yukarı kalkar. Bu durumda uzaktan bir şey uzatıldığında,
ağırlığı tek kola yükleyerek iki saniyeden fazla öteki kolunu
kullanır. Karın üzeri yattığında, tam karşısında konan bir cismi
yakalama arzusu doğar. İlerleyemez ama, iki kolunu da uzatarak
yüzmeye benzer hareketler yapar.
Oturma: Bebeklerin çoğu oturtulmaktan hoşlanır. Destekli oturtmada,
baş kontrolü tamdır.
Yürüme: Beşinci aya göre yürüme işlerinde önemli bir fark bulunmaz.
Fakat vücut ağırlığı, daha uzun süre taşınabilmektedir.
Yakalama: Yakalama becerisindeki ilerleme, gelişmenin temel
taşlarındandır. Altı aylık bir çocuk, sırtüstü yatar bir vaziyette,
gözünün önüne getirilen bir oyuncağı iki eliyle gayet güzel bir
şekilde yakalar. Cisim ufak ise, elinde tutmayı da •, başarır.
Yakalamak için avucunun tümü kullanılır. Avuç içine tutulan bir
cismin üzerini parmaklar hemen kaplar. Ayrıca herhangi bir cismi
elden ele geçirebilir. Yakaladığı her şeyi ağzına götürür. Bu
hareket, yüksek düzeyli bir koordinasyonun varlığını gösterir.
Duyusal Algılama: Altıncı ayda kulak çok hassaslaşır. Çocuk iki
kulağını da kullanır. Ses kaynağını hatasız anlar. Sakin bir odada,
kulağına yakın bir yerde, kâğıt hışırtısı yönüne, -kâğıdı görmediği
hâlde-başını çevirir.
Sosyal Davranış: Altıncı ayın en karakteristik sosyal davranışı,
yakınlarını ayırt etmeye başlamasıdır. Yüz ifadesi ve mimikler,
yabancı simanın incelendiğini gösterir. Kendisiyle ilgilenenleri
birkaç gün görmese onları unutabilir.
Konuşma: Bu ayda çocuk ritmik hece zincirleri sıralayabilir. Ma-ma,
ci-ci gibi.
YEDİNCİ AY
Emekleme: Sırtüstü dururken, rahatça karın üstüne döner. Bu
hareket, geçmiş aylardaki gibi yuvarlanma hareketi değildir.
Oturma: Kalça fleksiyonu (kasılma) yapan çocuğun dönmeye başlaması,
oturma hareketinin hazırlayıcısıdır. Sırtüstü yatan çocuk
ayaklarını bir oyuncak gibi kullanır. Onunla eğlenir ve ağzına bile
götürür.
Yürüme: Yedinci ayda bebek, zıplama hareketlerine başlar. Koltuk
altından tutulup kaldırıldığında, önce çömelir, sonra kendini
yukarı fırlatır. Bu harekette kalça, diz, bilek eklemi ve
kaslarının yardımı büyüktür. Bu bükülme, gerilme ve zıplama
hareketi çocuğun yeni bir eğlencesidir.
Yakalama: İki eliyle iki cismi aynı anda ayrı ayrı yakalayabilir.
Elindeki bir cismi, bırakmadan devamlı tutabilir. Bu yetenek,
önceki aylarda yoktur. Elindeki bir cismi, bir elinden ötekine
geçirir. Yere düşürürse alır. Evirir, çevirir, inceler.
Duyusal Algılama: Yere düşen bir cismi takip edip aramaya başlar.
Bulana kadar inat eder. Kaybolan bir şeyi tavanda aramaz, yere
düştüğünün farkındadır. Yer çekimi kanunlarını öğrenmeye daha
seneler vardır.
Sosyal Davranış: Bebeğin yüzü bir örtüyle örtülüp yakınlarından
biri “ceee” diye ses çıkardığında, çocuk bu eyleme kahkahayla cevap
verir. Sonra örtüyü kendi eliyle alır.
Konuşma: Bu ayda da çocuk ses üretmeye devam eder. Ama anlamları
yoktur. Bunlar, inişli, çıkışlı, hece mırıldanmalarıdır.
sekizinci ay
Emekleme: Sekizinci ayda çocuklar genellikle emekleyemez. Fakat bir
eksen etrafında dönmeyi becerir.
Oturma: Yatar vaziyette bir elin parmağını yakalayarak, oturtmak
için kendini yukarı çeker, oturtulduğunda, yardımcı-sız rahatça
dengesini temin eder. Sırt diktir, bazen iki elini destek yaparak
denge sağlar. Omzundan tutulup yana itildiğinde, düşmemek için,
diğer kolunu yere dayayarak destek yapar.
Yürüme: Yürüme ve emekleme, sekizinci ayda fazla bir ilerleme
göstermez. Çocuk, koltuk altından tutulup tabanlar yere
değdirildiğinde, zıplama hareketi yapar; fakat kalçalar hâlâ
büküktür.
Yakalama: Sekizinci ayda, önceden kazanılan yakalama becerileri
mükemmel hâle gelir. Elindeki oyuncakla oynar, cismi avuç içinde
gezdirir.
Duyusal Algılama: Bir perde açılıp kapandığı zaman çok ilgi duyar.
Dikkatini bir noktaya toplamaya başlamıştır.
Sosyal Davranış: Bu ayda sosyal davranışta çok önemli bir gelişme
göze çarpar. Yabancılardan korkmaya ve çekinmeye başlar.
Yakınlarını iş yaparken, bir şey anlatırken dikkatle izler.
İnsanlarla ilişkileri etkinlik kazanır. Bir ayna karşısında kendi
yüzünü gören çocuk, ona dostça davranır.
Konuşma: Sekizinci ayda çocuk fısıltıya benzer sesler çıkarır.
Yürüme: Ayakları yere bastırılan çocuğun elinden tutulursa, birkaç
saniye vücut ağırlığı tabanlar üzerinde taşınır. Ayakta yardımcısız
kalabilmek için denge henüz kazanılmamıştır.
Yakalama: Elindeki cisimleri isteyerek düşürür, tekrar alır atar.
Bu, artık onun oyunudur.
Duyusal Algılama: Dokuzuncu ayda çocuk, yumuşak seslere karşı
DOKUZUNCU AY
Emekleme: Bebek, karın üzerinde sürünerek öne doğru
ilerleyebilir.
Oturma: Dokuz aylık bebek, yardımcısız bir dakika kadar oturabilir.
Sırt diktir, belin üçte biri hafif meyillidir. Herhangi bir yönden
itmelere
ilgilidir. Saat tıkırtısı, telefon ve zil seslerine ilgilidir.
Dikkatle dinler, mekân ilişkilerini ayırt edebilir. Bir kabın
içindekini eliyle alabilir, yukarı-aşağı, iç-dış, ön-arka
kavramları gelişmeye başlamıştır.
Sosyal Davranış: Bir yere gizlenmiş anneyi, başını sağa sola
çevirerek aramaya başlar. Bulunca da çok mutlu olur. Çığlık
tarzında kahkahalar atar.
Konuşma: Bebek altıncı ayda eş heceleri yan yana getirerek,
zincirler yapmaya başlamıştı. Şimdi ise, bu hece çiftleri ile
sözcükler kurar. Dede, Ba-ba, me-me gibi. Bunlar sözcük kavramının
ilk örnekleridir.
Emekleme: Çocuk yüzüstü yatarken, diz ve eller üzerinde vücudunu
kaldırır. Bu, emeklemenin başlangıç pozisyonudur.
Yürüme: On aylık çocuk dört ayak üzerinde rahatça kalabilir. Bu
pozisyonda bir yere tutunursa, ayağa kalkabilir. Bir dizini yere
koyup destek alırken, elleriyle de tutunup kendini yukarı çeker ve
böylece ayağa kalkma işini becerir ve yarım dakika kadar durur.
Yalnız ayak tabanı üzerine basar, parmak uçlarım henüz
kullanamaz.
Yakalama: Çocuk, çok küçük parçalan ve cisimleri bile baş parmağı
ve küçük parmakları vasıtasıyla yakalayabilir. Sıkıca tutar. Bu,
parmak koordinasyonunun önemli bir başarısı ve başlangıcıdır. Bu
ayın en önemli işi, eller arasında tutulan iki cismin birbirine
vurulması ve yeni bir oyun keşfedilmesidir.
Duyusal Algılama: Cisimlerin yere düşmesi, geride kalmıştır. Onuncu
ayda çocuk, eline aldığı bir cismi artık fırlatabilir. Önüne konan
her şeyi dağıtıp, döküp saçmaktan zevk alır. Parmaklarım tek tek
kullanmayı öğrenir. Çocuğun insanlara gösterdiği ilgi gelişir.
Yanında tekrarlanan hareketleri taklit etmeye başlar: Eliyle başbaş
yapmak ve oturduğu yerden öne eğilme hareketleri gibi.
Sosyal Davranış: Çocuk kendinden övgüyle bahsedildiğini anlar ve
birden hoşlandığını belli eder.
Konuşma: Çocuk anneyle başbaşa kaldığında, birbirleriyle rahat bir
diyalog kurabilirler. Anne çocuğun tekrarladığı hecelerden birini
söylediğinde, bebeğinden hemen cevap alır. Çocuk, kendine sorulan
eşya ve kişilere bakar. Baba nerede, top nerede, denince aramaya
başlar, bulamadı mı aramaktan vazgeçer. Tanımlama başarıyla
biterse, gözünü o tarafa çevirir.
ON BİRİNCİ AY
Emekleme: Emekleme, el ve dizler kullanılarak öne doğru ilerleme
hareketidir. Emekleme başlangıçta güvensiz ve gelişigüzeldir. Sağ
kol, sağ ayak, sol kol, sol ayak, ritmik şekilde yer değiştirir. El
ve ayakların boyun ve omuzların koordinasyonu sonucu tam bir
emekleme yapılır.
Oturma: Oturma olayı doruğuna ulaşır. Bacaklar yavaş yavaş yukarı
kaldırıldığında, bebek dengesini kaybetmez. Oturma müddeti
istenildiği kadardır.
Yürüme: Tutunarak ayağa kalkma biraz daha geliştiğinde, vücudun
yükünü ayaktan ayağa nakledebilir. Eşyalara tutunarak yan yana
gitme, yani sıralama başlar. Ellerinden tutulduğunda öne doğru adım
atmaya başlar. Adımlar çekingen ve kararsızdır.
Yakalama: Yakalama biraz daha gelişir. Baş ve işaret parmaklar,
kıskaç şeklinde kullanılarak eşyalar yakalanır.
Duyusal Algılama: Cisimlerin varlığını hatırlama, bellekte tutma
yeteneği belirgindir. Bir kabın altına konarak, saklanan bir
oyuncağın yerini hatırlar. Onu bulur, tekrar saklar ve eğlenir.
Oyuncağa ve eşyalara yalnız elle yetişmek zorunda olmadığını,
balonun ipiyle çekmeyi akıl eder.
Sosyal Davranış: Kendi başına yeme-içme gayreti, idrar ve büyük
tuvalet kontrolü, bu aym en önemli sosyal davranışıdır. Bunlar
kendine yetmeyi öğrenmeye başlamasının ilk , _ adımlarıdır., Su,
içerken bardağı iki eliyle yakalar. Ancak dışarıdan
hafif dokunarak yardımcı olmak gerekir.
Konuşma: Anlaşılan heceleri ve sesleri ilk .defa konuşmaya başlar.
Mama getirilirken, “mama” der; araba sesi duyunca, “düüt” sesi
çıkarır. Bu sesler, geç konuşan çocuklarda, daha sonraki aylarda
duyulmaya başlanır.
Çocuk, kelimeleri ve mimikleri anlamaya başladığında, yasaklara da
tepki göstermeye başlar. Hayır, sözünü duyunca birden durur, ama
yasakları çabuk unutuverir. Çok tekrarlamak, öğrenmeyi
kolaylaştırır.
ON İKİNCİ AY
Emekleme: Yüzüstü pozisyonunda motor gelişmenin tamamlandığı,
emeklemenin olgunlaşmasıyla anlaşılır. Bir yaşındaki çocuk
emeklemeden hoşlanır. Bu, onun için hâlâ bir oyundur. On iki aylık
çocuk, ayakta durabilir. Tutunmadan ve desteksiz ayakta durur.
Oturma: Oturma mükemmel şekildedir. Gelişme tamamlanmıştır.
Yürüme: Bir yaşındaki çocuğun elinden tutulduğunda, ilk adımlarını
atabilir. Bacakları ayrıktır, güvensizlik vardır.
Yakalama: Elinde tuttuğu bir cismi, uzatılan ele veya bir kaba
koyar, yere atmaz, burada zamanlama tamdır.
Duyusal Algılama: Küçük cisimleri, dar bir delikten içeri atar.
Meselâ, bir düğmenin şişeye atılması gibi. Bunu başarabilmek için,
önceden tam yakalama, gözlerle ellerin koordinasyonu, mekân
ilişkileri kavramının kazanılması gibi becerilerin edinilmesi
gerekir.
Sosyal Davranış: Anne ve yakınları çocuklarıyla yakalamaca
oynayabilirler. Birbirlerinin arkasından dört elle gelen çocuk,
yeni bir oyun keşfeder ve yeni ilişkiler ve mutluluklar doğar.
Konuşma: On birinci aydaki gibi anlamsız ses üretimi yoktur. Bebek
manalı tek heceli sözcükler kullanır. Hav-hav, vak-vak gibi. Suya
çok kere isim takılmıştır: “Bu” gibi. Bazı sözcükleri anlar basit
emirleri yerine” getirir (Buraya gel, bunu götür ve bunu iç)
gibi.