Çocuklarda Yetenek Gelişimi

Çocuklarda Yetenek Gelişimi

Çocuklarda Yetenek Gelişimi

Emekleme: Yeni doğan bebek genelde, hafif kasılma (fleksion) halindedir. El ve ayak parmakları ve tüm eklemler kendi üzerlerine kapanmış gibidir. Baş bir tarafa dönük gibidir. Tıpkı ana rahmindeki dar yerdeki duruş pozisyonundadır. Bu durum birkaç hafta sürer.

Sağlıklı yeni doğan, uyanık hâlde etrafı devamlı tekmeler. Yüzüstü yattığında bacaklarını büker, elleri ise yüzüne yakın, yumuk hâldedir. Tabanına dokunulduğunda, vücut hafif öne atılır ve bir tarafa dönük olan baş yön değiştirir.

Oturma: Yeni doğan bebek oturamaz. Sırtüstü yatarken, baş orta çizgide değildir. Başı bir yana düşer ve tutamaz.

Yürüme: Yeni doğan bebeğin ayak tabanına dokunulduğunda, aynı ayak düzleşir, öteki ayağın, diz ekleminden büküldüğü görülür. Koltuk altlarından tutulup ayakları yere dokundurulduğunda, adım atma hareketleri yapar. Birkaç hafta sonra kaybolan bu adım atma hareketleri, yerini sistemli yürüme gelişmesine bırakır.

Yakalama: Emekleme ve adım atma gibi yakalama da, yeni doğanda, ilkel bir refleks hareketidir. Avuç içi yumuktur. Parmakla dokunulduğunda, birkaç saniye için sıkıca kapanır.

Duyusal Algılama: Kuvvetli ışık ve sesten etkilenir. Gözler kırpıştırılır, alın kırışır. Kolları hızla açarak ağlamaya başlar. Bu reaksiyonların hepsi veya bir ikisi bir arada bulunabilir.

Sosyal Davranış: Yeni doğan bebek, hemen etrafla ilişki kurmaya başlar. Soğuk-sıcak, yumuşak-sert gibi deri uyarılarını hissetmeye başlar. Sağlıklı yeni doğan bebek anne kucağına alındığında, kendini mutlu hisseder. Huysuzluğu bırakır, sakinleşir. Huysuzluk gene de devam ederse açlık, sancı ve altının kirlenmesi düşünülür.

Konuşma Gelişmesi: Yeni doğan bebekte gürültülü ağlama, konuşma yeteneğinin ilk belirtileridir. Bebek her hoşlanmadığı olaya, ağlamakla cevap verir.

BİRİNCİ AY

Emekleme: Yüzükoyun yatan bebek, başını kaldırma gayreti gösterir ve çok hafif kaldırır.

Oturma: Sırtüstü yatan bebeğin kollarından tutularak oturtma hareketi yapıldığında, başı arkaya düşer. Boyun kasları henüz gelişmemiştir. Başın dik tutulmasında, önemli rol alan sinirler, henüz olgunlaşmamıştır. Gövde, kol ve bacak kasları oldukça gergin olmasına rağmen, destek sağlama zayıftır. Sırtüstü yatarken baş orta çizgide, belirli bir müddet kalır.

Yürüme: Bebek ayakları üzerine bastırılarak dik tutulduğunda, bacaklar gerilir, bu işe bazen boyun adaleleri de katılarak, baş kısa bir müddet dik tutulabilir. Bu da refleks hareketidir. Yürümenin ilk tomurcuğudur.

Duyusal Algılama (İdrak): 20 cm. uzaklıkta, kırmızı bir cisim, bebeğin gözleri önünden geçirilirse, bakışlar ona yönelir. Gözlerin bir noktaya bakmasına “tespit etme” denir. Yalnız birkaç kez tekrarlamak gerekli olabilir.

Sosyal Davranış: Çocuk anne memesini emerken, biberonla veya kaşıkla doyurulurken bakışlar anneye çevrilir. İlk sevgi dolu bakışlar başlamış demektir. Yeni doğan çağındaki gibi kucağa alındığında sakinleşme görülür.

Konuşma: Açlık ve gaz sıkıntıları, ağlama nöbetleri yapar. Yorgun çocukta ise ağlama nöbetleri hafiftir. Anne ağlayan çocuğun ne demek istediğini anlar.

İKİNCİ AY

Emekleme: Çocuk, başını en az 45 derecelik bir açıyla kaldırır. Orta hat pozisyonunda, 10 saniyeden fazla başını tutan çocukta, iki yana doğru başı çevirme eğilimi vardır. Yüz zemine göre 45 derecelik bir açı yapar.

Oturma: Bebeğin koltuk altından tutularak, oturur vaziyete getirildiğinde, 5 saniye başını dik tutabilir.

Yürüme: İkinci ay, yürümede dönüm noktasıdır. Otomatik adım atma ve bacakların refleks destek reaksiyonu gerilemiştir.

Yakalama: İkinci ayda, ilk aydaki genel kasılma hâli hızla kaybolur. Yumuk eller ara sıra görülür ve genelde avuçlar hafif acıktır.

Duyusal Algılama: Gürültü ve sese karşı reaksiyon azalmıştır. Korku belirtileri kaybolmuştur. Ses geldiğinde hareket ve bakışlarını kısa bir müddet için durdurur.

Sosyal Davranış: İlk gülümseme, ikinci ayın çok önemli bir göstergesidir. Çocuğa karşı baş sallanıp, bir iki söz söylendiğinde, hafif gülücükler belirir. Halk arasında buna “melekler güldürüyor” denir.

Konuşma: Sesli harflerle ilk seslenmeler başlar. A, E, H veya bileşimi şeklinde sesler çıkartır. Sırt üstü yatarken bu sesler, uykunun başlangıç ve sonunda daha çok duyulur.

UÇUNCU AY

Emekleme: Bu ayda en önemli olay, başın bir dakika kadar dik tutulmasıdır. Zeminle açı 90 derece olmuştur. Boyun, omuz ve omur üst kasların gelişmesi artmıştır. Bebek kollarını öne verip, destek sağlamaya başlamıştır.

Oturma: Bebek oturtulmak için öne çekildiğinde, başını kaldırır ve bir müddet arkaya düşürmez. Boyun kas sistemi güçlenmiştir. Bacaklar hafif bükük durur. Üçüncü ayın sonunda oturma hareketlerinde baş, yarım dakika dik durabilir. Fakat omurga henüz düz tutulamaz.                     *

Yürüme: Otomatik adım atma refleksi tamamen kaybolmuştur. Ayaklar üzerinde tutulduğunda dizler büküktür.

Yakalama: Eline verilen çıngırağı iki eliyle ağzına götürmeye çalışır.

Duyusal Algılama (İdrak): Göz önüne getirilip gezdirilen cismi, göz ucundan diğerine kadar izler. Çok kere baş da beraber döner. Burada anlamlı olan gözlerin hareketidir.

Sosyal Davranış: Gülümseme sosyal davranış simgesi hâline gelmiştir. Çocuk sert konuşmaya ve azarlamaya bile gülücüklerle cevap verir. Yabancılara bile gülümser. En karakteristik olanı, insan yüzü dışında hiçbir şeye gülmez. Bunun anlamı büyüktür.

Konuşma: Üçüncü ayın sonunda çocuk, gargara yapar gibi sesler çıkartır. Bu seslerle bazı anlamsız hece mırıldanmaları da seçilebilir.

DÖRDÜNCÜ AY

Emekleme: Çocuk yüzükoyun duruşunda -geçen aylardaki gibi- hareketsiz kalamaz. Sırt, bacak ve boyun kasları gelişmiştir. Kol ve bacaklarını yüzme hareketi gibi kullanmak ister. Ayaklarını uzatır bacaklarını gerer ve vücut tümüyle karın üzerinde sallanır.

Oturma: Dördüncü ayda oturtulan çocuk, başını kaldırır. Ellerinden tutulup oturtma hareketi yapıldığında, omurgasını dikleştirip başını kaldırır. Bebek bir kalçası ve kolu üzerinde yana eğildiğinde, başını dik tutmasını becerir.

Yürüme: Dördüncü ayda yürüme gelişmesinde bir ilerleme yoktur. Öteki aylardaki gibi ayaklar büküktür. Diz ve ayak bileği vücudunu taşıyacak kadar kuvvetli değildir. Sağlıklı bir bebek dört aylık olunca, kendini bacakları üzerinde tutmaya başlaması iyidir. Ama her zaman şart değildir.

Yakalama: Çocuk 4 aylık olduğunda elleriyle oynamaya başlar. Ellerini yüzüne, burnuna götürür. Bazen de iki elini birbiriyle temas ettirir ve el ele tutuşur. Eli ağza götürme hareketi sıklaşır ve kusursuzdur. Eline geçen her şeyi ağzına sokar. Eşyayı tanıma, el ve ağız yardımıyla olur. ,

Duyusal Algılama: Her şeyi ağzına götürme hareketi emme gibi değil, iradeye bağlı, koordine bir harekettir. Çocuk kendi ellerini keşfettiği gibi, onun yakaladığı her şeyi gözlemekten zevk alır.

Sosyal Davranış: Bu ayda sessiz gülücükler, sesli ve neşeli gülmelere dönüşür. Sağlıklı olduğu ve ihtiyaçlarının giderildiği zamanlarda işi gücü gülmektir. Bu, çok mutlu olduğunu gösterir.

Konuşma: İnsanlarla anlaşma sesleri olan gargara nameleri, biraz daha belirgin olur. Artık kısa kahkaha atan çocuk, sürtme sesleri dediğimiz üfleme sesleri de üretmeye başlar.

beşinci ay

Emekleme: Beşinci ayın en önemli olayı, yüzükoyun yatan çocuğun sırtüstü yuvarlanmasıdır. Bunu bebek istemeyerek yapar. Bir koluna ve aynı taraftaki dize dayanarak, çapraz duran çocuk bir şeye bakarken, başın ağırlığını gövde taşıyamaz ve bir tarafa devrilir düşer. Biz buna, “istemeyerek dönme” hareketi deriz.

Oturma: Oturtulmak istenen bebek, başını kollarını ve bacaklarını büker. Bu kasılma, yeni doğanınkinin aksine- istemli bir harekettir. Baş, çene göğüse dokunacak kadar öne çekilebilir. Karın ve kalça kaslarının sıkılmasıyla, bacakların üst kısmını karma yapıştırır.

Yürüme: Bacakların gövdeyi taşıma yeteneği artar. Koltuk altından hafif tutulduğunda, bacaklarını destek yaparak, bir iki saniye vücut dik tutulur. Kalçaların hafif bükük hâli, birkaç ay daha devam eder. Ayak parmakları hafif içeri kayıktır. Zaman zaman ayak tabanı üzerine basabilir.

Beşinci ayın en önemli olayı, yüzükoyun yatan çocuğun bir şeye bakarken, başın ağırlığını gövde taşıyamaz ve yuvarlanır.

Yakalama: Sırtüstü yatan bir çocuğun yetişebileceği bir yere, renkli bir cisim konursa, çocuk onu farkeder. Ellerini uzatır ve dokunmayı başarır ama yakalayamaz.

Duyusal Algılama: Deri, duyusal idrakta yerini kaybetmiştir. Göz alıcı, hareketli bir cisim, çocuğu dakikalarca oyalar ve sesleri seçmeye başlar.

Sosyal Davranış: Çocuk, ses tonundan ve mimiklerinden etrafındakilerin kızdığını anlar. Üzüntü ve korku, bebeğin yüzünden anlaşılır.

Konuşma: Önceki aylardaki konuşma ve ses çıkarma hareketlerinde durgunluk olur. Ancak bu ayda da seslerini geliştirebilen çocuklar yok değildir.

ALTINCI AY

Emekleme: Altıncı aynı sonuna doğru bebek, kolları üzerine dayanarak kendisini istediği kadar tutabilir. Eller tamamen açık durur, vücut ağırlığı kollara ve karma dayandırılarak, göğüs, yatak düzeyinden yukarı kalkar. Bu durumda uzaktan bir şey uzatıldığında, ağırlığı tek kola yükleyerek iki saniyeden fazla öteki kolunu kullanır. Karın üzeri yattığında, tam karşısında konan bir cismi yakalama arzusu doğar. İlerleyemez ama, iki kolunu da uzatarak yüzmeye benzer hareketler yapar.

Oturma: Bebeklerin çoğu oturtulmaktan hoşlanır. Destekli oturtmada, baş kontrolü tamdır.

Yürüme: Beşinci aya göre yürüme işlerinde önemli bir fark bulunmaz. Fakat vücut ağırlığı, daha uzun süre taşınabilmektedir.

Yakalama: Yakalama becerisindeki ilerleme, gelişmenin temel taşlarındandır. Altı aylık bir çocuk, sırtüstü yatar bir vaziyette, gözünün önüne getirilen bir oyuncağı iki eliyle gayet güzel bir şekilde yakalar. Cisim ufak ise, elinde tutmayı da •, başarır. Yakalamak için avucunun tümü kullanılır. Avuç içine tutulan bir cismin üzerini parmaklar hemen kaplar. Ayrıca herhangi bir cismi elden ele geçirebilir. Yakaladığı her şeyi ağzına götürür. Bu hareket, yüksek düzeyli bir koordinasyonun varlığını gösterir.

Duyusal Algılama: Altıncı ayda kulak çok hassaslaşır. Çocuk iki kulağını da kullanır. Ses kaynağını hatasız anlar. Sakin bir odada, kulağına yakın bir yerde, kâğıt hışırtısı yönüne, -kâğıdı görmediği hâlde-başını çevirir.

Sosyal Davranış: Altıncı ayın en karakteristik sosyal davranışı, yakınlarını ayırt etmeye başlamasıdır. Yüz ifadesi ve mimikler, yabancı simanın incelendiğini gösterir. Kendisiyle ilgilenenleri birkaç gün görmese onları unutabilir.

Konuşma: Bu ayda çocuk ritmik hece zincirleri sıralayabilir. Ma-ma, ci-ci gibi.

YEDİNCİ AY

Emekleme: Sırtüstü dururken, rahatça karın üstüne döner. Bu hareket, geçmiş aylardaki gibi yuvarlanma hareketi değildir.

Oturma: Kalça fleksiyonu (kasılma) yapan çocuğun dönmeye başlaması, oturma hareketinin hazırlayıcısıdır. Sırtüstü yatan çocuk ayaklarını bir oyuncak gibi kullanır. Onunla eğlenir ve ağzına bile götürür.

Yürüme: Yedinci ayda bebek, zıplama hareketlerine başlar. Koltuk altından tutulup kaldırıldığında, önce çömelir, sonra kendini yukarı fırlatır. Bu harekette kalça, diz, bilek eklemi ve kaslarının yardımı büyüktür. Bu bükülme, gerilme ve zıplama hareketi çocuğun yeni bir eğlencesidir.

Yakalama: İki eliyle iki cismi aynı anda ayrı ayrı yakalayabilir. Elindeki bir cismi, bırakmadan devamlı tutabilir. Bu yetenek, önceki aylarda yoktur. Elindeki bir cismi, bir elinden ötekine geçirir. Yere düşürürse alır. Evirir, çevirir, inceler.

Duyusal Algılama: Yere düşen bir cismi takip edip aramaya başlar. Bulana kadar inat eder. Kaybolan bir şeyi tavanda aramaz, yere düştüğünün farkındadır. Yer çekimi kanunlarını öğrenmeye daha seneler vardır.

Sosyal Davranış: Bebeğin yüzü bir örtüyle örtülüp yakınlarından biri “ceee” diye ses çıkardığında, çocuk bu eyleme kahkahayla cevap verir. Sonra örtüyü kendi eliyle alır.

Konuşma: Bu ayda da çocuk ses üretmeye devam eder. Ama anlamları yoktur. Bunlar, inişli, çıkışlı, hece mırıldanmalarıdır.

sekizinci ay

Emekleme: Sekizinci ayda çocuklar genellikle emekleyemez. Fakat bir eksen etrafında dönmeyi becerir.

Oturma: Yatar vaziyette bir elin parmağını yakalayarak, oturtmak için kendini yukarı çeker, oturtulduğunda, yardımcı-sız rahatça dengesini temin eder. Sırt diktir, bazen iki elini destek yaparak denge sağlar. Omzundan tutulup yana itildiğinde, düşmemek için, diğer kolunu yere dayayarak destek yapar.

Yürüme: Yürüme ve emekleme, sekizinci ayda fazla bir ilerleme göstermez. Çocuk, koltuk altından tutulup tabanlar yere değdirildiğinde, zıplama hareketi yapar; fakat kalçalar hâlâ büküktür.

Yakalama: Sekizinci ayda, önceden kazanılan yakalama becerileri mükemmel hâle gelir. Elindeki oyuncakla oynar, cismi avuç içinde gezdirir.

Duyusal Algılama: Bir perde açılıp kapandığı zaman çok ilgi duyar. Dikkatini bir noktaya toplamaya başlamıştır.

Sosyal Davranış: Bu ayda sosyal davranışta çok önemli bir gelişme göze çarpar. Yabancılardan korkmaya ve çekinmeye başlar. Yakınlarını iş yaparken, bir şey anlatırken dikkatle izler. İnsanlarla ilişkileri etkinlik kazanır. Bir ayna karşısında kendi yüzünü gören çocuk, ona dostça davranır.

Konuşma: Sekizinci ayda çocuk fısıltıya benzer sesler çıkarır.

Yürüme: Ayakları yere bastırılan çocuğun elinden tutulursa, birkaç saniye vücut ağırlığı tabanlar üzerinde taşınır. Ayakta yardımcısız kalabilmek için denge henüz kazanılmamıştır.

Yakalama: Elindeki cisimleri isteyerek düşürür, tekrar alır atar. Bu, artık onun oyunudur.

Duyusal Algılama: Dokuzuncu ayda çocuk, yumuşak seslere karşı

DOKUZUNCU AY

Emekleme: Bebek, karın üzerinde sürünerek öne doğru ilerleyebilir.

Oturma: Dokuz aylık bebek, yardımcısız bir dakika kadar oturabilir. Sırt diktir, belin üçte biri hafif meyillidir. Herhangi bir yönden itmelere

ilgilidir. Saat tıkırtısı, telefon ve zil seslerine ilgilidir. Dikkatle dinler, mekân ilişkilerini ayırt edebilir. Bir kabın içindekini eliyle alabilir, yukarı-aşağı, iç-dış, ön-arka kavramları gelişmeye başlamıştır.

Sosyal Davranış: Bir yere gizlenmiş anneyi, başını sağa sola çevirerek aramaya başlar. Bulunca da çok mutlu olur. Çığlık tarzında kahkahalar atar.

Konuşma: Bebek altıncı ayda eş heceleri yan yana getirerek, zincirler yapmaya başlamıştı. Şimdi ise, bu hece çiftleri ile sözcükler kurar. Dede, Ba-ba, me-me gibi. Bunlar sözcük kavramının ilk örnekleridir.

Emekleme: Çocuk yüzüstü yatarken, diz ve eller üzerinde vücudunu kaldırır. Bu, emeklemenin başlangıç pozisyonudur.

Yürüme: On aylık çocuk dört ayak üzerinde rahatça kalabilir. Bu pozisyonda bir yere tutunursa, ayağa kalkabilir. Bir dizini yere koyup destek alırken, elleriyle de tutunup kendini yukarı çeker ve böylece ayağa kalkma işini becerir ve yarım dakika kadar durur. Yalnız ayak tabanı üzerine basar, parmak uçlarım henüz kullanamaz.

Yakalama: Çocuk, çok küçük parçalan ve cisimleri bile baş parmağı ve küçük parmakları vasıtasıyla yakalayabilir. Sıkıca tutar. Bu, parmak koordinasyonunun önemli bir başarısı ve başlangıcıdır. Bu ayın en önemli işi, eller arasında tutulan iki cismin birbirine vurulması ve yeni bir oyun keşfedilmesidir.

Duyusal Algılama: Cisimlerin yere düşmesi, geride kalmıştır. Onuncu ayda çocuk, eline aldığı bir cismi artık fırlatabilir. Önüne konan her şeyi dağıtıp, döküp saçmaktan zevk alır. Parmaklarım tek tek kullanmayı öğrenir. Çocuğun insanlara gösterdiği ilgi gelişir. Yanında tekrarlanan hareketleri taklit etmeye başlar: Eliyle başbaş yapmak ve oturduğu yerden öne eğilme hareketleri gibi.

Sosyal Davranış: Çocuk kendinden övgüyle bahsedildiğini anlar ve birden hoşlandığını belli eder.

Konuşma: Çocuk anneyle başbaşa kaldığında, birbirleriyle rahat bir diyalog kurabilirler. Anne çocuğun tekrarladığı hecelerden birini söylediğinde, bebeğinden hemen cevap alır. Çocuk, kendine sorulan eşya ve kişilere bakar. Baba nerede, top nerede, denince aramaya başlar, bulamadı mı aramaktan vazgeçer. Tanımlama başarıyla biterse, gözünü o tarafa çevirir.

ON BİRİNCİ AY

Emekleme: Emekleme, el ve dizler kullanılarak öne doğru ilerleme hareketidir. Emekleme başlangıçta güvensiz ve gelişigüzeldir. Sağ kol, sağ ayak, sol kol, sol ayak, ritmik şekilde yer değiştirir. El ve ayakların boyun ve omuzların koordinasyonu sonucu tam bir emekleme yapılır.

Oturma: Oturma olayı doruğuna ulaşır. Bacaklar yavaş yavaş yukarı kaldırıldığında, bebek dengesini kaybetmez. Oturma müddeti istenildiği kadardır.

Yürüme: Tutunarak ayağa kalkma biraz daha geliştiğinde, vücudun yükünü ayaktan ayağa nakledebilir. Eşyalara tutunarak yan yana gitme, yani sıralama başlar. Ellerinden tutulduğunda öne doğru adım atmaya başlar. Adımlar çekingen ve kararsızdır.

Yakalama: Yakalama biraz daha gelişir. Baş ve işaret parmaklar, kıskaç şeklinde kullanılarak eşyalar yakalanır.

Duyusal Algılama: Cisimlerin varlığını hatırlama, bellekte tutma yeteneği belirgindir. Bir kabın altına konarak, saklanan bir oyuncağın yerini hatırlar. Onu bulur, tekrar saklar ve eğlenir. Oyuncağa ve eşyalara yalnız elle yetişmek zorunda olmadığını, balonun ipiyle çekmeyi akıl eder.

Sosyal Davranış: Kendi başına yeme-içme gayreti, idrar ve büyük tuvalet kontrolü, bu aym en önemli sosyal davranışıdır. Bunlar kendine yetmeyi öğrenmeye başlamasının ilk , _ adımlarıdır., Su, içerken bardağı iki eliyle yakalar. Ancak dışarıdan

hafif dokunarak yardımcı olmak gerekir.

Konuşma: Anlaşılan heceleri ve sesleri ilk .defa konuşmaya başlar. Mama getirilirken, “mama” der; araba sesi duyunca, “düüt” sesi çıkarır. Bu sesler, geç konuşan çocuklarda, daha sonraki aylarda duyulmaya başlanır.

Çocuk, kelimeleri ve mimikleri anlamaya başladığında, yasaklara da tepki göstermeye başlar. Hayır, sözünü duyunca birden durur, ama yasakları çabuk unutuverir. Çok tekrarlamak, öğrenmeyi kolaylaştırır.

ON İKİNCİ AY

Emekleme: Yüzüstü pozisyonunda motor gelişmenin tamamlandığı, emeklemenin olgunlaşmasıyla anlaşılır. Bir yaşındaki çocuk emeklemeden hoşlanır. Bu, onun için hâlâ bir oyundur. On iki aylık çocuk, ayakta durabilir. Tutunmadan ve desteksiz ayakta durur.

Oturma: Oturma mükemmel şekildedir. Gelişme tamamlanmıştır.

Yürüme: Bir yaşındaki çocuğun elinden tutulduğunda, ilk adımlarını atabilir. Bacakları ayrıktır, güvensizlik vardır.

Yakalama: Elinde tuttuğu bir cismi, uzatılan ele veya bir kaba koyar, yere atmaz, burada zamanlama tamdır.

Duyusal Algılama: Küçük cisimleri, dar bir delikten içeri atar. Meselâ, bir düğmenin şişeye atılması gibi. Bunu başarabilmek için, önceden tam yakalama, gözlerle ellerin koordinasyonu, mekân ilişkileri kavramının kazanılması gibi becerilerin edinilmesi gerekir.

Sosyal Davranış: Anne ve yakınları çocuklarıyla yakalamaca oynayabilirler. Birbirlerinin arkasından dört elle gelen çocuk, yeni bir oyun keşfeder ve yeni ilişkiler ve mutluluklar doğar.

Konuşma: On birinci aydaki gibi anlamsız ses üretimi yoktur. Bebek manalı tek heceli sözcükler kullanır. Hav-hav, vak-vak gibi. Suya çok kere isim takılmıştır: “Bu” gibi. Bazı sözcükleri anlar basit emirleri yerine” getirir (Buraya  gel, bunu götür ve bunu iç) gibi.