Çocukların Cinsel Konulara İlgisi
Çocukların Cinsel Konulara İlgisi
Bu dönemde, ilk aşama çocuğun kendi cinsiyetinin bilincine
varmasıdır. Çocuklar kendi cinsiyetlerini keşfetmelerine paralel
olarak karşı cinsi keşfetmeye çalışır ve karşı cinsle kendi
cinsleri arasındaki farklılıkları inceler. Bu dönemdeki ikinci
aşamada çocuklar cinsel kimliklerine sahip çıkmaya başlar. Kız
çocuklarının sürekli elbise ve etek giyme konusundaki ısrarları,
erkek çocuklarının külotlu çorap giymeye karşı dirençleri cinsel
kimlik davranışlarının belirgin örnekleridir.
Çocuğun gelişimiyle ilgili her konuda olduğu gibi, cinsiyetin
keşfedilmesi ve cinselliğe ilgi konusunda da çocuklar arasında
bireysel farklılıklar vardır. Kimi çocuk iki yaşında bu konulara
ilgi duymaya başlarken, kimisi dört yaşına doğru ilgi duymaya
başlar. Çocuğunuzun cinsiyetini keşfetmeye başladığı dönemde
olduğunu hem davranışlarından, hem de sorduğu sorulardan
anlayabilirsiniz. Eğer çocuğunuz, aşağıdaki maddelere uygun
davranıyorsa, kendi cinsiyetini ve karşı cinsi tanımaya çalıştığı
bir dönemdedir;
çıplak dolaşmaktan hoşlanıyorsa,
aynanın karşısında soyunup, kendini seyrediyorsa,
cinsel organıyla oynuyorsa,
kendi kendini uyarıyorsa (mastürbasyon),
karşı cinsten çocuk ve yetişkinlerin bedenlerine ilgi duyuyor ve
onları ellemeye çalışıyorsa,
karşı cinsten kişileri çıplak görmeye çalışıyorsa,
kendi cinsinden veya karşı cinsten kişilerle dudaktan öpüşmek
istiyorsa,
televizyonda, dergi ve gazetelerde yer alan, cinselliğin ön plana
çıktığı resim ve sahnelere diğerlerinden daha fazla ilgi
duyuyorsa,
cinsiyet farklılığının ortaya çıktığı oyunlara ilgi duyuyorsa
ve
karşı cinsi tanımak, karşı cinsle kendi cinsi arasındaki
farklılıkları ve insanların nasıl ürediğini öğrenmek amacıyla
aşağıdaki örneklere benzer sorular soruyorsa;
ben dünyaya nasıl geldim?
kızların neden pipisi yok veya erkeklerin neden pipisi var?
kızlar neden toka takar?
erkekler neden etek giymez?
annelerin neden bıyıkları yoktur?
babalar neden ruj sürmez?
kızlar neden ayakte çiş yapamaz?
ANNE-BABALARIN CİNSELLİKLE İLGİLİ TUTUMLARI
Anne-babaların çoğu cinsel kimliğini bulmaya çalışan bu yaş dönemi
çocuğun davranışları ve sorduğu sorular karşısında bocalar. Her
anne-baba kendi eğitimine, sosyo-kültürel düzeyine, aile yapısına,
ahlaki değerlerine ve inançlarına uygun olarak çocuğun sorularını
yanıtlar ve davranışlarına tepki gösterir. Anne-babaların bu
konuyla ilgili tutumlarını aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz;
Baskılayıcı - yasaklayıcı tutumlar
Cezalandırıcı tutumlar
Hoşgörülü - bilgilendirici tutumlar
Pekiştirici tutumlar
Baskılayıcı - yasaklayıcı tutumlar:
Bazı anne-babalar, çocuğun cinsellikle ilgili konuşmasının, bu
konuyla ilgili soru sormasının yanlış olduğunu düşünürler. Bu
düşünce, toplumumuzda halen cinselliğin bir tabu olarak
algılanmasından kaynaklandığı gibi, cinsellikle ilgili konuların
üzerinde fazla durulmasının ve cinsellikle ilgili davranışların
çocuğa zarar verdiği inancından da kaynaklanır. Bu düşünceye sahip
anne-babalar, çocuğun cinsellikle ilgili sorduğu sorulara bazen
çocuğu azarlayarak yüzeysel cevaplar verirler, bazen de çocukların
bu tip sorular sormaması gerektiğini ve cinsellikle ilgili
konuşmanın ayıp olduğunu ifade ederler. Bu tutumu benimseyen
anne-babaların birçoğu çocuğun cinsel kimliğini kazanma sürecinde
sergilediği davranışları baskılar. Örneğin, kız çocuğunun etek
giymesine izin vermez veya etek giydiğinde bacaklarını açmaması
konusunda onu uyarır; erkek çocuğun çıplak dolaşmasına ve cinsel
organına bakmasına izin vermez. Bu tutumu sergileyen anne-babaların
kız çocuklarına, erkek çocuklarına oranla daha fazla yasaklama
getirdikleri gözlenir. Cinselliğe ilişkin baskılayıcı tutumu olan
anne-babaların çocuğun kendi kendini uyarma (mastürbasyon) karşı
gösterdiği tepki de sert olur. Anne-baba, çocuğun cinsel organına
bakmasını ve ellemesini, kendi kendini uyarma davranışını sert
tepkilerle engeller, yasaklar. Bu yasağın sebebi genellikle,
anne-babanın cinsellikle ilgili tabularından ve çocuğun ileride
cinselliğe aşırı düşkün biri olmasından korkmasından
kaynaklanır.
Cezalandırıcı tutumlar:
Cezalandırıcı tutumu olan anne-babalar çocuğun cinselliğini
keşfetmesini baskılamakla yetinmez, cinsellikle ilgili
davranışlarını cezalandırırlar. Örneğin; karşı cinsten kişilerin
bedenlerini ellemeye çalışan çocuğa odasından çıkmama cezası
verirler. Bu tutumu benimseyen anne-baba çocuğun kendi kendini
uyarmasına (mastürbasyon) çok ağır cezalar verebilir; cinsel
organıyla oynayan çocuğun cinsel organının kibritle yakılması veya
çocuğun dövülmesi gibi cezalar maalesef halen uygulanmaktadır. Bu
tip cezalar ailenin, çocuğun psikolojisine ve eğitimine
yaklaşımının ne derece sağlıksız olduğunu göstermekle kalmayıp,
kendilerinin de cinselliği ne kadar sağlıksız algıladıklarını
göstermektedir. Bu tablonun en trajik yanı ise, bu tip ağır
cezaların sadece kırsal kesimde değil, büyük kentlerde ve eğitimli
anne-babalar tarafından da uygulanıyor olmasıdır.
Baskılayıcı-yasaklayıcı ve cezalandırıcı tutumlar bazen çocuğun
cinsel konulara olan ilgisinin azalmasına neden olabilir.
Cinsellikle ilgili davranışlara verilen cezalar çocuğun ergenlik ve
yetişkinlik döneminde önemli psikolojik sorunlar yaşamasına neden
olabilir. Cinselliğini keşfetmeye çalıştığı dönemde baskılanan veya
cezalandırılan çocuk, ileri yaşlarında karşı cinsle ilişkiye
girmekten korkabilir, cinsel sorunlar yaşayabilir, cinselliğini
yaşamaktan zevk almayabilir veya cinselliğini yaşamaktan suçluluk
duyabilir. Yetişkin kadın ve erkeklerdeki cinsel sorunların
altında, çocuklukta cinselliğe ilişkin geliştirilen duygu ve
düşüncelerin ve edinilen tutumların çok büyük etkisinin olduğu
görülmektedir.
Hoşgörülü - bilgilendirici tutum:
Bu tutumu benimseyen anne-babalar çocuğun sorduğu sorulara, çocuğun
içinde bulunduğu yaş dönemine uygun yeterli bilgi verirler. Çocuğun
cinsel konulara olan ilgisini hoşgörüyle karşılar, bu konuda çocuğa
yasaklama getirmez ve çocuğun davranışlarını cezalandırmazlar.
Çocuğun cinsellikle ilgili davranışlarının aşırıya kaçtığını
düşündükleri zamanlarda dikkatini başka bir yöne çekmeye
çalışırlar. Diğer zamanlarda ise çocuğun bu tip davranışlarını
görmezden gelerek pekiştirmemeye çalışırlar. Çocuğun cinselliğine
ilişkin en sağlıklı tutum hoşgörülü-bilgilendirici tutumdur.
Pekiştirici tutumlar:
Bazı anne-babalar, çocuğun cinselliğe ilişkin sorularına yaş
dönemine uygun olmayan fazla ayrıntılı yanıtlar verirler. Çocuğun
yetişkin bedeniyle ilgili merakını gidermek için yanında çıplak
dolaşır, çocukla çıplak banyo yaparlar. Çocuğun cinselliği
yadırgamaması, cinselliği doğal karşılaması için yanında cinsel
ilişkiye giren aileler bile vardır. Bu çeşit davranışlar, hazır
olmadığı bir dönemde çocuğun kafasını karıştırır. Ayrıca çocuğun
cinselliğe ilişkin merakını artırır veya gereksiz yere çok erken
dönemde uyarılmasına neden olur.
Cinsel Konulara İlgi Döneminde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Kendi cinsiyetinin bilincine varmaya ve cinsel konulara ilgi
duymaya başlayan çocukların anne-babalarının ve çocuğun ilişkide
olduğu diğer aile büyüklerinin çocuğa verdiği mesajlara çok dikkat
etmesi gerekir. Mesajlar sözlü veya sözsüz olabildiği için
ailelerin yalnızca çocuğa bu konuyla ilgili söyledikleri sözlere
değil, davranışlarına, mimiklerine ve ses tonlarına da dikkat
etmeleri gerekir. Ailelerin bu konuda dikkat etmesi gereken
noktalar aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Çocuğun sorduğu sorulara eksiksiz ve yaşına uygun yanıtlar
verilmelidir. Soruların yanıtları çocuğun anlamasını engelleyecek
kadar uzun ve detaylı olmamalıdır. Sorulara kaçamak yanıtlar
verilmemelidir. Çocuğun sorularına alaycı bir tavırla veya utanarak
yanıt verirseniz tepkinizden emin olmak için mutlaka size yeniden
başvuracaktır. Çocuğunuzun bu konudaki sorularını yanıtsız
bırakırsanız veya sağlıksız yanıtlar verirseniz, onun, cinselliğin
yanlış, çekinilecek ve hatta bazen suçluluk duyulacak, utanılacak
bir şey olduğunu düşünmesine sebep olabilirsiniz. En iyi ihtimalle
çocuğunuz, cinselliğin anne-babayla konuşulmayacak bir konu
olduğunu düşünecek ve bu konuyu bir daha sizinle konuşmayacaktır.
Sizin yerinize minik arkadaşlarına başvurarak sorularını
yanıtlamaya çalışacaktır. Bu şekilde edindikleri bilgileri de
sizinle paylaşmayacakları için, ne derece sağlıksız bilgiler
edindiklerini de öğrenemeyecek ve dolayısıyla bunları düzeltme
olanağından da yoksun kalmış olacaksınız. Çocuğunuzun bu dönemde
sorabileceği, yaşına ve gelişimine göre değiştirebileceğiniz, örnek
soru ve yanıtları aşağıda bulabilirisiniz;
Annelerin neden memeleri var, babaların neden memeleri yok?
Çünkü anneler bebekleri besler. Bebekler doğduğunda annelerin
memelerinde süt olur. Bebekler bu sütü içer ve büyür.
Neden senin de benim gibi pipin yok, anne?
Çünkü sen erkeksin ve ben de kadınım. Kadınların pipisi olmaz,
erkeklerin pipisi olur.
Ben nasıl doğdum?
Annelerin karnında bebeklerin büyüdükleri bir yuva vardır, sen
orada büyüdün ve sonra da annenin karnının altında ve bacakları
arasında bulunan bir yerden doğdun.
Çocuğunuzun bu konuya ilgisine ve davranışlarına tutumunuz hem
sağlıklı, hem de tutarlı olmalıdır. Bir soruya verilen yanıtla, bir
davranışa verilen tepki tutarlı olmalıdır. Cinselliğin ayıp bir şey
olmadığını söyleyip, mastürbasyon yaparken yakaladığınızda ona ceza
verirseniz cinsellikle ilgili çelişkili duygu ve düşünceler
geliştirmesine sebep olursunuz.
Topluluk içinde çocuğunuzun soru ve davranışlarına verdiğiniz yanıt
ve tepkilerle, yalnızken verdiğiniz yanıt ve tepkiler paralel ve
tutarlı olmalıdır.
Cinsel kimliğini keşfettikten sonra sergilediği davranışlarına
engel olmaya çalışmayın. Örneğin, kız çocuklarının bilezik
takmasına, sık sık etek giymesine izin verin. Ruj veya oje gibi
makyaj malzemesi kullanmasına izin vermek istemiyorsanız bile, bu
gibi davranışlarına kısa süreli izin vererek merakını gidermesini
sağlayın. Böylece 'yasaklar arzuları doğurur' kuralının işlemesine
de engel olmuş olursunuz. Kız çocuğunuzun saçlarını nasıl
taranmasını isterse öyle tarayın; en büyük sıkıntılarından biri
budur. Erkek çocukların da babalarının tıraş fırçasıyla sabunsuz
deneme yapmalarına izin verebilirsiniz. Jiletleri kullanmak için
ağabey veya baba olmak gerektiğini hatırlatırsınız, ancak bu kurala
uyacaklarından emin değilseniz göremeyeceği bir yere
saklarsınız.
Çocuğunuzun cinsel kimliğini sergileme isteğini anlamakta güçlük
çekiyorsanız, yukarıdaki maddeyi uygulamakta da zorlanırsınız.
Bunun için kendinize bir empati egzersizi uygulamayı deneyin. Bunun
için anneler, baba çorabı, babalar da anne çorabı giyebilirler
örneğin. Biz yetişkinler karşı cinsin giysilerini giymekten, onlar
gibi davranmaktan nasıl hoşlanmıyorsak, çocuklarımız da bundan aynı
derecede hoşlanmıyor.
Cinsel kimliğini sergilemeye çalışan çocuğun davranışlarıyla alay
etmek, onu suçlayıcı tavırlar sergilemek, kızmak, öfkelenmek veya
davranışlarını baskı altına almaya çalışmamak gerekir. Bu tür
tepkiler çocukların cinsellikle ilgili yanlış tutumlar
geliştirmesine ve kendi cinselliğini sağlıklı yaşayamamasına neden
olur.