'Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin'

Hürriyet'te yer alan habere göre İslam açıklamasında şunları söyledi: 

"Tıpkı ateşe ellerini uzattıklarında ellerinin yanacağını bilmeleri gerektiği gibi bir yabancı ile karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini bilmesi gerekiyor çocuklarımızın. Akran istismarına nasıl karşı koyacağını bilmesi öğrenmesi gerekiyor.

Aileleri eğitmemiz gerekiyor. Bu eğitimlerimiz vardı zaten. Biz bunları yapmaya bugünden itibaren başlıyoruz. Başladık…

Bütün ailelerin çocuklara koşulsuz sevgi göstermesi gerekiyor. Bütün çocuklarımız ailelerin onların yanında olduğunu bilmesi gerekiyor. Her türlü sıkıntıda ailelerine başvurması gerektiğini bilmesi gerekiyor. Ailelerine güvenmeliler. Sevgi ve şefkat çocukların muhtaç olduğu duygular. Çocukları evin dışına yönlendirmemiz gerekiyor.

Çocukların çok küçük yaşta öğrenmesi gereken bir başka şey ise yabancı mesafesini korumak.
Annelere çok basit bir şey öğretebilirim. Çocuklara çığlık atmayı öğretmeleri gerekiyor. İstemedikleri bir durumda karşılaştıklarında çocuklarımızın çığlık atması gerekiyor etrafı haberdar edebilmeleri için. Bu bir savunma değil. ‘Aman çocuğum sessiz ol’ diye yetiştirdiğimiz çocuklardan bahsediyoruz. Hayır, çocuklar ses çıkarmalı.

Sayın Adalet Bakanımız ve Başbakanımızla görüştük. Cinsel istismar ve saldırı suçlarıyla ilgili cezaları yeniden düzenleyen bir tasarı var. Adalet Bakanlığı geçtiğimiz dönemde bu teklifi kendi gündemine aldı. Şimdi bu taslağın meclis gündemine inmesi için bir kararlılık gösteriyoruz.
Bu kanunda çocuklara ve yetişkinlere karşı işlenen cinsel suçların ceza oranlarını nisbi olarak arttırıyor bu tasarı. Her türlü cinsel suçta belli oranlarda artırım oluyor.

Tacize uğramış bir çocuğun ruh sağlığı bozulmuştur yargısından hareket ediyor yasa.
Kastrasyon cezası yanlış anlaşılıyor. Kastrasyon yok. Bu bir tedavi. İlaçla ya da psikiyatrik tedavi var. Yasa bunu düzenliyor.

Cinsel suç işleyen bir failin geri kalan hayatında çocuklara yaklaşmasına kısıtlama getiriliyor.
Zorla evlendirmelerin de suç kapsamına alınması yasada öngörülüyor."

KASTRASYON TEDAVİSİ NEDİR?

Aile ve Sosyal Politikalarının açıklamasında yer verdiği kastrasyon tedavisi ile ilgili olarak Hürriyet'ten Buse Özel'e konuşan psikiyatrist Dr. Alper Hasanoğlu şunları söyledi:

'TERAPİ PEDOFİLİLERDE NEREDEYSE HİÇ İŞE YARAMIYOR'

"Burada kastedile medikal kastrasyondur. Sonuç olarak bu çocuklara tecavüz edildiği ve bu tecavüz de çoğunlukla erkekler tarafından yapıldığı için bu erkeklerin cinsel gücünü kalıcı ya da geçici bir şekilde kontrollü olarak yok ederseniz, tecavüz olasılığı ortadan kalkar. Tüm dünyada pedofililerde uygulanan tedavi yöntemlerinden bir tanesidir bu. Çünkü psikoterapi pedofililerde hemen hemen hiç etkili olmuyor. Bu yüzden testesteron hormonunun salgılanmasını baskılayan bir ilaç veriliyor ve bir anlamda hadımlaştırılıyor.

'KASTRASYON TÜM DÜNYADA UYGULANIYOR AMA CİDDİ BİR EKİP KURMAK ŞART'

Eskiden haremde harem ağaları özellikle hadımlaştırılıyordu. Bu da testistleri ezilerek yapılıyordu. Açıklamada kastettiği şey kalıcı bir kastrasyon değil. İlacı verildiği müddetçe kişinin cinsel fonksiyonlarını yürütmesini engelleyecek bir yöntem. Türkiye gibi psikiyatrik tedavi ağının çok etkin ve preventiv uygulamaların çok iyi olmadığı bir ülkede zor olduğunu ama böyle bir uygulamanın çocukları koruması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ama söylediğim gibi bu çok ciddi bir ekip gerektirir. İlacı almasını kişinin nasıl kontrol edeceksiniz. 'Ben alıyorum' deyip ilacı almayabilir. Bu birimlerin üniversiteler, devlet hastaneleri, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi gibi büyük hastanelerin kontrolü altında yapılması gerekiyor. Sosyal çalışan hemşirenin, hekimin, bir ekip halinde yapması gereken bir müdahaledir ve kolay bir şey değildir. İstek olarak doğru ve tüm dünya da uyguluyor. Türkiye'de önce böyle bir ekip yetiştirilmesi gerekiyor. Atamaların yapılması bu işle uğraşmak isteyen insanların belirlenmesi, uğraşması lazım. Bütün gün pedofililerle uğraşmak çok zor, onların ruh sağlığını koruyabilmek de lazım. Pedofililer suçlu olmanın yanında hasta ve onlara müdahale eden ekibin bu insanlara yalnızca suçlu değil hasta ve insan muamelesi de yapabilmesi lazım."