Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na dava!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Tabipler Birliğini (TTB) ziyaretindeki ifadeleri nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu.
Hürriyet'te yer alan habere göre Erdoğan'ın
avukatı Hüseyin Aydın tarafından Başsavcılığa verilen suç duyurusu
dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun, 7 Nisan 2016'da TTB ziyaretinde
yaptığı açıklamada Erdoğan'a hakarette bulunduğu belirtildi.
Kılıçdaroğlu'nun TTB'deki açıklamalarına yer verilen dilekçede, CHP Genel Başkanı'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği savunuldu.
Dilekçede, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" eden kişinin bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıldığı, suçun alenen işlenmesi halinde ise verilecek cezanın altıda biri oranında artırıldığı hatırlatıldı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilen dilekçede, "Şüphelinin şikayet konusu açıklamaları, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğundan hukuken himaye edilmesi mümkün değildir" değerlendirmesi yapıldı.
Dilekçede, şunlar kaydedildi: "Şüpheli, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yaptığı paylaşımlarla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alınarak atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, hakaret suçunun belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. Kurultayda, topluluk önünde yapılan konuşmada suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup somut olayda suçun nitelikli hali olan ikinci fırkasının uygulanması gerekir."
Dilekçede Kılıçdaroğlu hakkında üzerine atılı suçtan soruşturma yapılarak, hakkında kamu davası açılması talep edildi.
TAZMİNAT DAVASI DA AÇILDI
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, sözleriyle "şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakarette bulunduğu" gerekçesiyle 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları Hüseyin Aydın, Muammer Cemaloğlu, Burhanettin Sevencan ve Tuğba Sağlam Eker'in Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun TTB ziyaretinde yaptığı basın açıklamasının, kamuoyunda büyük bir tepkiye neden olduğu, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı belirtildi.
Dava konusu konuşmadan dolayı yasa gereği manevi tazminata hükmedilmesinin tüm şartlarının oluştuğu bildirilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "Kişiler, objektif bilgi verme ve eleştiri ile yetinmelidir. Bilerek kişileri tahfif etmek ya da hakaret teşkil edecek nitelendirmelerde bulunmak gibi izin verilmeyecek araçlara başvurmamalıdırlar. Eleştiride yer alan olayları anlatırken bile doğrudan doğruya muhatabının kişilik haklarını hedef almamalı, onur ve saygınlığına saldırı teşkil edecek hakaretlerde bulunmamalıdırlar."
Dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, yaptığı basın açıklamasında sarf ettiği ifadeleri nedeniyle 100 bin lira manevi tazminatla cezalandırılması talep edildi.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan için şunları söylemişti: “Yaptığım eleştiriye karşı ‘sapık’ sözcüğünü kullanıyor. O zata soruyorum, ‘Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınlara, kızlara bakıyorum’ demek nedir? ‘Onları dikizliyorum’ demek sapıklık değil mi? Bunun adı cinsel sapıklıktır. Söyleyen, bizzat itirafı yapan Erdoğan. Siyasi sapıklık, parlamentonun önüne çıkıp yemin ettikten sonra o yeminini tutmayıp namusunu ve şerefini çöp sepetine atmaktır. Bunun adı siyasi sapıklık değil de nedir? Yeri gelince ‘Kadınları yüceltiyorum’ diyor. Sen değil miydin ‘Al ananı da git’ diyen? Sen değil miydin ‘İsrail dölü’ diye bağıran? Kalkmış bize ders veriyor. Sapıklığın adresi, konuyu saptırıyor. Hem cinsel sapıklığın, hem siyasi sapıklığın adresi Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Kılıçdaroğlu'nun TTB'deki açıklamalarına yer verilen dilekçede, CHP Genel Başkanı'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği savunuldu.
Dilekçede, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" eden kişinin bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıldığı, suçun alenen işlenmesi halinde ise verilecek cezanın altıda biri oranında artırıldığı hatırlatıldı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilen dilekçede, "Şüphelinin şikayet konusu açıklamaları, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğundan hukuken himaye edilmesi mümkün değildir" değerlendirmesi yapıldı.
Dilekçede, şunlar kaydedildi: "Şüpheli, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yaptığı paylaşımlarla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alınarak atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, hakaret suçunun belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. Kurultayda, topluluk önünde yapılan konuşmada suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup somut olayda suçun nitelikli hali olan ikinci fırkasının uygulanması gerekir."
Dilekçede Kılıçdaroğlu hakkında üzerine atılı suçtan soruşturma yapılarak, hakkında kamu davası açılması talep edildi.
TAZMİNAT DAVASI DA AÇILDI
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, sözleriyle "şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakarette bulunduğu" gerekçesiyle 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları Hüseyin Aydın, Muammer Cemaloğlu, Burhanettin Sevencan ve Tuğba Sağlam Eker'in Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun TTB ziyaretinde yaptığı basın açıklamasının, kamuoyunda büyük bir tepkiye neden olduğu, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı belirtildi.
Dava konusu konuşmadan dolayı yasa gereği manevi tazminata hükmedilmesinin tüm şartlarının oluştuğu bildirilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "Kişiler, objektif bilgi verme ve eleştiri ile yetinmelidir. Bilerek kişileri tahfif etmek ya da hakaret teşkil edecek nitelendirmelerde bulunmak gibi izin verilmeyecek araçlara başvurmamalıdırlar. Eleştiride yer alan olayları anlatırken bile doğrudan doğruya muhatabının kişilik haklarını hedef almamalı, onur ve saygınlığına saldırı teşkil edecek hakaretlerde bulunmamalıdırlar."
Dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, yaptığı basın açıklamasında sarf ettiği ifadeleri nedeniyle 100 bin lira manevi tazminatla cezalandırılması talep edildi.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan için şunları söylemişti: “Yaptığım eleştiriye karşı ‘sapık’ sözcüğünü kullanıyor. O zata soruyorum, ‘Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınlara, kızlara bakıyorum’ demek nedir? ‘Onları dikizliyorum’ demek sapıklık değil mi? Bunun adı cinsel sapıklıktır. Söyleyen, bizzat itirafı yapan Erdoğan. Siyasi sapıklık, parlamentonun önüne çıkıp yemin ettikten sonra o yeminini tutmayıp namusunu ve şerefini çöp sepetine atmaktır. Bunun adı siyasi sapıklık değil de nedir? Yeri gelince ‘Kadınları yüceltiyorum’ diyor. Sen değil miydin ‘Al ananı da git’ diyen? Sen değil miydin ‘İsrail dölü’ diye bağıran? Kalkmış bize ders veriyor. Sapıklığın adresi, konuyu saptırıyor. Hem cinsel sapıklığın, hem siyasi sapıklığın adresi Recep Tayyip Erdoğan’dır.”