Cumhuriyet Gazetesi iddialara yanıt verdi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; "Cumhuriyet gazetesinde para karşılığı manipülatif haber" iddiasıyla yapılan suç duyurusuna ilişkin olarak "kovuşturmaya yer yok" kararı verdi.

Cumhuriyet Gazetesi iddialara yanıt verdi

Cumhuriyet gazetesinden yapılan açıklamada; gözeteye yönelik olarak savcılığa yapılan iki başvurunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sonuçlandırıldığı ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bildirildi. 

Gazeteden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 

"Birinci konu Cumhuriyet gazetesi yönetici ve çalışanlarına yönelik, Cumhuriyet Vakfı ve gazetemizi çıkaran şirketin herhangi bir kararı olmadan e-ticaret yasasının çıkmaması yönünde para karşılığı yayın yapıldığına ilişkin iddialarla yapılan başvuru üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "kovuşturmaya yer olmadığı"na karar vermiştir.

"DOLANDIRICILIKTAN SÖZ EDİLEMEZ"

Yine Cumhuriyet Vakfı ve gazeteyi yayımlayan şirketin herhangi bir kararı olmadan, Cumhuriyet gazetesi arşivinin satıldığı ve dolandırıcılık yapıldığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan başvuru sonunda, savcılık dolandırıcılıktan söz edilmeyeceğine karar vermiştir."

Ne olmuştu?

Cumhuriyet Gazetesi Vakfı, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni (GYY) Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında, bir e-ticaret firmasından Ocak 2023’te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında "kayıt dışı para aldıkları" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet gazetesi ile Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, söz konusu iddia ile yapılan suç duyurusuna ilişkin olarak farklı tonlarda açıklamalar yaptılar. Mollaveisoğlu, "Kendim ve ekibim adına bizden önce yapıldığı iddia edilen, bizimle hiç ilgisi olmayan iddiaların tespitini ve gerçek ise gazetecilik etiği açısından asla kabul edilemez bu durumla ilgili gereğinin yapılmasını istedim" derken, Cumhuriyet gazetesinin açıklamasındaysa söz konusu iddialar yalanlandı ve ‘içeriden bir saldırı’ yapıldığı savunuldu.