Davalarda patlama: Ev sahipleri mahkemeye koşuyor!
Evini daha yüksek bir tutara kiraya vermek amacıyla mevcut kiracısını çıkarma yoluna giden ev sahibi sayısı arttı. İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, "Gidişata baktığımızda mahkemelerin kitleneceğini, herkesin birbiriyle davalık olmasını öngörüyoruz" dedi.
Sözcü Gazetesi'nden Gamze Bal'ın haberine göre vatandaşın başı yüksek kira fiyatlarından sonra kendisine dava açmak isteyen ev sahibiyle dertte.
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, evini daha yüksek bir tutara kiraya vermek amacıyla mevcut kiracılarını çıkarma yoluna giden ev sahibi sayısının arttığına dikkat çekerek, kiracılara açılmaya başlanan tespit ya da tahliye davalarında patlama yaşanacağını söyledi.
“Önümüzdeki günlerde ev sahiplerinin kiracılarına açtığı davalar daha da artacak” diyen Aşa, “Gidişata baktığımızda mahkemelerin kitleneceğini, herkesin birbiriyle davalık olmasını öngörüyoruz” diye konuştu.
‘DAVA AÇMAK İÇİN GEREKEN SÜRE UZATILMALI’
Aşa’nın verdiği bilgilere göre, ev sahibinin 5 yılın sonunda günün koşullarına uygun bir kira talep etme hakkı bulunuyor. Bunun dışında bir de, ev sahibinin 10. yılın sonunda hiçbir sebep göstermeksizin tahliye davası açma hakkı var.
Mağduriyetleri engellemek için tespit davası açılma süresinin 5 yıldan 7-8 yıla; tahliye davalarının süresinin de 10 yılın üzerine çıkarılmasını öneren Aşa, “Bunu yapmak bir kararnameye bakar. Vatandaşın mağdur olmaması için bu dava sürelerinin açılması için gerekli sürelerin uzatılması gerek” dedi.
Aşa, bunlara ek olarak TÜFE’ye göre belirlenen yıllık kira artışlarının oranında da iyileştirmeye gidilmesi gerektiğini ifade etti.
‘TEBLİGAT GÖNDERMEDEN ÇIKARAMAZ’
Ancak kirada oturan yurttaşın da hakları mevcut. Bu kapsamda, mal sahibinin, çıkarmak istediği kiracıya kira kontratının süresi dolmadan bir ay önce tebligat göndermesi gerekiyor.
Nizamettin Aşa, bu tebligatın kiracının eline 30 gün önceden geçmemesi durumunda kira kontratının otomatik olarak bir yıl daha uzadığının bilgisini verdi.
Tebligat zamanında ulaşsa da mal sahibinin haklı bir sebep göstererek dava açması gerektiğine dikkat çeken Aşa, “Eğer mal sahibi ‘Kendim oturacağım’ diyerek dava açıp da davayı kazandığı halde o dairede oturmazsa, bunun tespiti halinde 3 yıl evi boş tutmak zorunda. Başkasına verdiyse sizin kiranızı tazmin etmekle yükümlü. Fakat bunları çıkarılan kiracı tespit etmeli. Böyle bir açık var” diye konuştu.
‘BAZI MAL SAHİPLERİ KOMİSYON İSTEMEYE BAŞLADI’
Ayrıca, Nizamettin Aşa’nın yaşanan bir iki olaydan aktardığına göre, internet üzerinden kendisi ilan veren bazı mal sahipleri, kiracıdan aldığı depozitonun yanı sıra bir de komisyon istemeye başladı.
“Mal sahiplerinin fırsatçılığı had safhada” diyen Aşa, “Bazı kiracılar gelip, mal sahiplerinin kendilerine ’Emlakçıya verdiğin bir aylık komisyonu bana ver’ dediğini aktarıyor. Ya da ev sahipleri doğrudan bize gelip komisyonun yarısını istiyor” diye konuştu.
TALEP ARTTI AMA EV YOK
Öte yandan, vatandaş artan kira fiyatları ile kiralık konut arzının yetersizliği arasında sıkıştı. Geçici de olsa yüksek fiyattan ev tutmak zorunda olanlar, kiralık ev sayısının azlığından dolayı kiraya çıkamıyor.
Kiralık ev fiyatlarındaki yıllık artış ağustosta ülke genelinde yüzde 34.6; bazı illerde ise yüzde 60’ı aşarken, kiralık ilan sayısının ise yıllık bazda yaklaşık yüzde 50 azaldığı belirtiliyor.
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, şu an kiralık ilanı olan evlerin çoğunun yüksek bedelli olduğuna dikkat çekerek, “Makul fiyatlı olsalar belki bir tane bile ilan göremezsiniz” dedi.
“Kiralık ev yok. Ev olmayınca ilan da olmuyor” diyen Aşa, “Geçen sene her emlakçının elinde 15-20 anahtar vardı, müşteri bulunamıyordu. Bu yıl her emlakçının kapısının önünde 15-20 müşteri var, ev yok” şeklinde konuştu.
‘BİR ANDA 100 BİN AİLE EV ARAMAYA BAŞLADI’
Aşa’ya göre, İstanbul’da kiralık ev olmamasının ana sebeplerinden biri kentsel dönüşüm.
“Hızlı bir kentsel dönüşüme girdik. Bir anda 100 bine yakın hane halkı ev aramaya başladı. 110 bine yakın bina yıkıldı” diyen Aşa, “Sonra yüz yüze eğitimin başlamasıyla öğrenciler de gelince talep iyice arttı” dedi.
Aşa, bu sorunun çözülmesi için sadece kiralanmak üzere dairelerin olacağı inşaatların devlet tarafından teşvik edilmesini ve atıl durumdaki bina ve tesislerin geçici de olsa meskene çevrilmesini önerdi.