DAYANAMIYORUM!
Moda çekimleri için sık sık yurtdışına çıkan model Tülin Şahin, Dayanamıyorum mutlaka her gün uçağa binmem lazım diyor..
Danimarka'da başlayan modellik kariyerinde 10 yılı geride bırakan Tülin Şahin plansız programsız asla yaşayamam diyenlerden... Yoğun iş gündemiyle adından söz ettiren ünlü model, Benim kariyer stratejilerim büyük holdingler kadar sıkı ve sağlam yapılıyor. Asla bende son dakika bir şey çıkmaz. Şimdiden ajandam 2009 Şubat ayına kadar dolu diyor. Her hafta bir tanıtım, organizasyon ya da çekimde görev alan Şahin, haftanın geri kalan günlerinde de çekimler için yurtdışına uçuyor.
Dayanamıyorum, mutlaka her gün uçağa binmem lazım diyen ünlü model, havalimanında pasaport kontrolündeki polislerle yaşadığı komik diyalogları şöyle anlatıyor: Eee,Tülin Hanım, daha dün buradaydınız' diyorlar. En çok onları gördüğüm için Evet meslektaşlarım sizsiniz' dedim. Geçen gün de öğrendim ki, insanlar bana yeni bir lakap takmışlar THY Tülin' diye. Açılımı ise Tülin Hep Yollarda.
Tülin Şahin: Memet benim her şeyim
İşadamı Memet Özer'le mutlu bir evlilik sürdüren Tülin Şahin, Birlikteliğimiz Mayıs 2009 da sekiz yıl olacak. Dile kolay sekiz yıl. Evden çıkarken onu özlemeye başlıyorum. Birbirimizi çok iyi tamamlıyoruz ve çok seviyoruz diyor .
Danimarka'da başlayan modellik kariyerini 10 yıldır hem Türkiye'de hem de yurtdışında başarıyla devam ettiren Tülin Şahin, yine yoğun iş gündemiyle adından söz ettiriyor. Her hafta bir tanıtım, organizasyon ya da çekimde görev alan Şahin, haftanın geri kalan günlerinde de dünyanın değişik ülkelerinde mesleğini icra ediyor. İşadamı Memet Özer'le mutlu bir evlilik sürdüren Şahin, son olarak İtalya'da Salvatore Ferragamo'nun 80. yılına özel hazırladığı koleksiyon lansmanına ve ardından Gwyneth Paltrow, Dennis Hopper ve Tods'un sahibi Diego Da Ville'ın düzenlediği özel davete katıldı.
Son olarak eşiniz Memet Özer'le iş için Milano'ya gittiniz,
seyahatiniz nasıl geçti?
Çok güzel geçti. Milano Moda Haftası için oradaydım, daha doğrusu
oradaydık 1.5 haftadır Memet ile birlikte... İlk önce Salvatore
Ferragamo'nun 80. yılına özel hazırladığı koleksiyon lansmanına ve
sergisine davetliydik. Ardından gecenin ev sahipliğini Gwyneth
Paltrow, Dennis Hopper ve Tods'un sahibi Diego Da Ville'ın
düzenlediği özel davete katıldık ve geri kalan zamanlarda ise
Milano'daki ajansımın bana hazırladığı çekimlerde görev aldım.
Ayrıca Memet'le beraber çok güzel dinlendiğimiz mini de bir tatil
yapmış oldum.
Ama tüm haftamız orada geçse bile bu sefer Memet'i bir günlüğüne
orada bıraktım ve 22 Eylül Perşembe günü lansman için geldim ve
ertesi sabah saat 05.00'te tekrar Milano'ya uçtum. Yani anlayacağın
dayamanıyorum mutlaka her gün uçağa binmem lazım... (Gülüyor) Zaten
burada havalimanında her sabah çok komik diyaloglar yaşıyorum
pasaport kontolündeki polislerle...
Check in'deki yetkililer ve güvenlik görevlileri ile Eee, Tülin
Hanım, daha dün buradaydınız diyorlar genelde... En çok onları
gördüğüm için de bir gün dedim ki, E, evet meslektaşlarım
sizsiniz... Onlar da, Aaa, çok iyiymiş yaa teşekkür ederiz
dediler. Geçen gün de öğrendim ki, insanlar bana yeni bir lakap
takmışlar THY Tülin diye... Açılımı ise Tülin Hep Yollarda ve
Tülin Her Yerde.
Bu yıl ki çalışma programınız nasıl, nerelere uçacaksınız
daha?
Her zamanki gibi yoğun olacak. Şimdiden 2009 Şubat ayına kadar
dolu. Chile, Miami, Sardunya v.s gibi yerlerde çekimlerim var.
Yurtdışında çok çalışan birisi olarak sürekli Türkiye'den gidip
gelmeniz zor oluyor mu bu çekimlere? Örneğin neden Paris, Milano,
New York, Londra gibi moda merkezlerinde yaşamayı tercih
etmediniz?
Çünkü kendime göre bir moda politikası yapıyorum. Zaten diğer
kızların hepsi bu saydığın yerlerde yaşıyor. Bir çekime gittiğimde
İstanbul'dan, Türkiye'den gelmiş olmam onlarda daha da fazla
ilgi uyandırıyor. İlki ülkemize her konuda maalesef ön yargılı
yaklaşıyorlar. Buradan bir modelin gelmesi onları bir hayli
şaşırtıyor. İkincisi yurtdışındaki ajanslarım buradan THY'dan yılda
yaklaşık 100 tane bilet satın alıyor. Çünkü ben şart koyuyorum
ajanslarıma ve firmalara tüm biletlerim sadece THY'den alınacak
diye... Firma yetkilileri soruyor, Sadece THY ile uçmak istemişsin
neden? diye... Çok basit çok iyiler ve bavul kaybetmiyorlar
diyorum ve tam da bu lafımın üstüne bir gün Roma'da bir çekime iki
manken tüm bavullarını kaybederek gelince Gördünüz mü diyorum,
daha ne olsun.
Yani bu kadar yolculuk için Türkiye'de olmak zor olmuyor?
Fiziksel olarak zor olmuyor. Çünkü İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan
THY ile dünyanın bir ucuna direkt uçulabiliyor. Üçüncüsü malum
ülkemiz tekstil ülkesi, çalıştığım firma doğal olarak soruyor
Bilmem ne ürettireceğim ülkenizde kime gideyim, kim üretsin?
diye. Dördüncüsü ise çalıştığım firmaların hepsine bir sonraki
çekimlerini İstanbul'da yapmalarını söylüyorum. Ama bu teklifi çok
az firma kabul ediyor. Çünkü, Tülin çok güzel fikir diyorlar
Ama duyduk ki, İstanbul'da trafik çok kötüymüş ve bizim işte de
her şey vakit ile ilgili... Bak olay trafik olunca bütün politikam
bitiyor.
Bir de elinizden geldiğince sosyal sorumluluk projelerine,
kampanyalara destek verdiğinizi biliyoruz. Bu kampanyalar amacına
ulaşıyor mu ?
Her hafta çocuklara çocuk modası veya genel trendler hakkında
yazılar yazıyorum ve onlardan her gün gelen soruları cevaplıyorum.
Çok şekerler Tülin Abla doğum günü partim var ne giyeyim,Tülin
Abla kışın parka mont giymeyi sevmiyorum beni kilolu gösteriyor ne
yapayım? diye soruyorlar. Ben de her gün onları yanıtlıyorum.
Doğuş Çocuk'un internet sitesinin yanı sıra bunun gibi bir çok
faydalı etkinliği var. Türkiye'nin hemen her yerinden çocuklar
ücretsiz üye olup hem kendileri yazabiliyorlar. Hem bu faydalı
etkinliklerden ve bilgilerden faydalanabiliyorlar.
Meslek yaşamınızda kaçıncı yıldasınız ve hep mankenlik 30'dan
sonra yapılmaz denir ya, sizin yaş sınırınız kaç olacak?
Meslek yaşamımda 10. yıldayım. Mankenlik kendinize iyi bakmakla
ilgili... Artı hâlâ bir defileye çıkmadan dizleriniz titriyor ve
midenizde kelebekler uçuyorsa, demek ki hâlâ mesleğe karşı heyecan
var, o zaman yaş fark etmez. Nice 30'un üstünde üstünde olup da
göstermeyen meslektaşlarım var. Ayrıca tüketici için, gerçek kadın
kitlesi için ünlünün yaşının 25 üstü olması her zaman daha
avantajdır. Ben şu an 28'im, yutdışındaki ajanslarım Hâlâ 20
görünüyorsun' diyorlar o zaman sorun yok demektir.
Formunuzu korumak için neler yapıyorsunuz?
Sporumu, uykumu ve sağlıklı beslenmemi aksatmadığım sürece uzun
süre yaparım gibi geliyor ama çok da abartmam bu süreyi... Zaten
benim kariyer stratejime baktığınız zaman moda pastamdan birçok
dilim çıkardım kendime. Marka ve konsept danışmanlığı, editörlük,
yazılar, tasarlamak gibi...
Zaten ileride de ağırlık bunlara yönelik olacak. Benim
kariyer stratejilerim büyük holdingler kadar sıkı ve sağlam
yapılıyor. Stratejisiz bir kariyer asla olmaz. Çoğu zaman 3 - 6 ay
sonrası hatta 1 yıllık programlarım bellidir. Bu yüzden de plansız
programsız asla yaşayamam. Asla bende son dakika bir şey çıkmaz ve
çok da seviyorum böyle planlı programlı yaşamayı...Sanırım burada
biraz İskandinav tarafım ağır basıyor.
Bu kadar yoğun bir tempoda mutlu bir evlilik de sürdürüyorsunuz.
Bunun özel bir sırrı var mı?
Valla evlilik uzmanı değilim, elimden geldiğince bir şeyler
söyleyeyim. Sadece birbirimizi çok iyi tamamlıyoruz ve çok
seviyoruz. Birilerini aramayız kendi kendimize eğleniriz. O benim
her şeyim. Mayıs 2009'da sekiz yıl olacak. Dile kolay sekiz yıl,
gerçekten uzun bir süre. Memet benim işime en az benim kadar saygı
duyuyor ve benim kadar seviyor ve daha beni tanımadan önce de
işimin gereklerini çok iyi bilen birisiydi. Evden çıkarken onu
özlemeye başlıyorum.
İstanbul'da da işe gitsem, yurtdışına da gitsem çıktığım ve geri
döndüğüm yer evim yani Memet'in yanı...
İşten eve dönerken sevinerek dönüyorsanız problem yok
demektir. O zaman varın sürekli çalışın. Oflayıp puflayarak
dönüyorsanız bir sorun var demektir. Ben kadınların çalışmasından
yanayım hep... Özellikle Türk kadınları çok becerikli... İyi bir
ilişki içinde iki tarafın da üretmesi lazım. Eve
geldiklerinde birbirleriyle bir şeyler paylaşmalı. Her iki tarafın
da sosyal hayatları olmaları... Sürekli evde oturup kocasını
bekleyen bir kadın modeli düşünemiyorum. Bu tür ilişkileri sağlıklı
görmüyorum.
Birsen Altuntaş /Milliyet