Demet Akalın-Önder Bekensir çifti konuştu...
Demet Akalın ile Önder Bekensir... İnişli-çıkışlı, kavgalı ama tutkulu bir aşkın kahramanları. Evli olarak başladıkları hayat paylaşımlarını şimdi boşanmış iki sevgili olarak sürdürüyorlar.
* Evliliğiniz, ayrılmanız, barışmanız çok konuşuldu.
İlişkinizi bu kadar göz önünde yaşamak zor değil mi?
Demet Akalın: Tabii ki zor yanları oluyor ama dışarıda yaşadığımız
hayatı eve taşımamaya gayret ediyoruz.
“İKİMİZ DE YAŞLANIYORUZ”
* Bu durumdan rahatsız mısınız?
D.A.: Rahatsız olmuyorum. Biz bir hayatı paylaşıyoruz. İlişkiye
arkadaş olarak başladık. Bu yüzden hayatımızda ne varsa, oturup
tartışabiliyoruz.
Önder Bekensir: Demet’ten önce de medyada görünürdüm ama Demet’le
birlikte bu durum çok arttı. İnsanlarla mesafeyi nasıl
koruyacağınız çok önemli... Biraz kuvvetli durmak gerektiğini
düşünüyorum. Telefonlara sarıldığımız zaman oluyor. Çünkü her zaman
hakkımızda doğru şeyler yazılmıyor. Biz çok mütevazı bir hayat
sürüyoruz. Evden işe işten eve..
D.A.: Arada arkadaşlarımız geliyor. Geçen gün dışarı çıktık, ben bir süre sonra esnemeye başladım. Eskiden daha çok gezerdik. Sanırım ikimiz de yaşlanıyoruz.
* Yaptığınız her şey eleştiriliyor. Sizce bu yaklaşımın
nedeni nedir?
D.A.: Dışarıdan bakıldığında ‘Bunlar hak ettiği hayatı mı yaşıyor?’
diye sorgulayanlar var. Çünkü bizim camiamızda hak etmediği hayatı
yaşayanlar var. Ama biz paramızı kazanan, vergimizi ödeyen
insanlarız. Ama kimileri ‘Böyle bir ilişki yaşanıyorsa kesin
arkasında bir menfaat vardır’ diye düşünüyor.
“ÖNDER’E ÇOK KIZGINDIM”
* Ayrılık dönemini hırpalayıcı yaşadınız. O yaşananlardan sonra
yeniden birleşeceğinizi düşünmüş müydünüz?
D.A.: En son boşanma davasında ‘Herhalde hakim bizi boşamaz’ diye
gayet rahattım. İlerisini düşünemiyorsunuz ki... Sadece Önder’e o
zaman çok kızgındım. Arkadaşım şahitti ve duruşmaya gitmişti.
Haberi ondan aldım. Telefonla aradı ‘Boşandınız’ dedi. Gerçeği o an
anladım ve kafamdan kaynar sular boşaldı.
Ö.B.: Adli tatile giriliyordu. O arada birkaç kere mesajlaştık
ama elektrik alamadım. Ayrılma aşamasında yanında sevgili dostları,
arkadaşları vardı. Sanırım onu etkiliyorlardı. Ama boşanmanın
ardından ertesi sabah barıştık.
D.A.: Yaşadığım süreç beni çok germişti. Ama boşandıktan bir gün
sonra kahvaltıya gidip konuştuk.
Ö.B.: Kağıt üzerinde evli olup olmamamız önemli değil. Bizim 24
saatimiz birlikte geçiyor. Hayatımızı birlikte geçirmek için yola
çıktık. Ben sadece 3-4 gün yüzüğümü takmadım. O da sinirden dolayı.
Evliliğin sembolü olan bu şeyi parmağımda da gönlümde de taşıyorum.
Bu tip şeyleri de kendi içimizde tutmaya karar verdik. Artık
herkesin her şeyimizi bilmesini istemiyoruz. O zaman her kafadan
bir ses çıkıyor.
“EVLENMEDİĞİMİZ NE MALUM”
* Yine evlenmeyi düşünür müsünüz?
Ö.B.: Evlenmediğimizi nereden biliyorsun? (Gülüyorlar) İmza olmasa
da biz zaten evli hayatı yaşıyoruz.
* Bir araya geldikten sonra ayrılık sürecini
sorguladınız mı?
D.A.: 3-5 sene sonra yaşanacak kavgaları evlendikten 6-7 ay sonra
yaşadık. Hassas bir dönem geçiriyorduk. Sonrasında onlar konuşuldu,
sorunlar halledildi. Ama bu kavgalarımız 3-5 sene sonra olsaydı
sonucu daha vahim olabilirdi.
Ö.B.: Demet’in tepkilerinin hepsi anlık... Her olay hem ona hem de bana biraz olgunluk kattı diyebilirim.
* Bir beraberliği kalabalıklar arasında yaşamanın sizi
hayli yıprattığını söylemiştiniz. Şimdi çevrenizdeki o yorucu
insanları elediniz mi?
Ö.B.: Yine o arkadaşlarımız var
ama onların arasından mikropları eledik. Hayatımda kardeşim, annem
ve Demet var. Çok çevrem var ama onlar dost değil. Günlük
arkadaşlar... Ben her şeyi Demet’le paylaşıyorum.
ÖNDER’LE KAFAM RAHAT
* Şu anki ilişkinizin evlilik döneminden farkı
ne?
D.A.: Aslında bir fark yok. Ayrılık dönemi yaşanmamış gibi kabul
ediyoruz. Biz Önder ile önce arkadaştık daha sonra evlendik. Onunla
kafam çok rahat... İçimizde korku, endişe ve sıkıntı yok.
* İsimlerinizin dövmesini yaptırdınız. Ayrılınca
sildirmeyi düşündünüz mü?
D.A.: Ben hiç düşünmedim ama Önder değiştirecekmiş.
Ö.B.: O dönemde biraz da Demet’in kulağına gitsin diye öyle bir şey
düşünmüştüm. Dövmeci onun dövmecisiydi çünkü... Ararsam o da
Demet’i arar diye düşünmüştüm. Neden sildireyim ki? Allah korusun,
bir şey olursa beni kabul edecek insan böyle kabul etsin.
ÇOCUĞUM OLURSA HER ŞEYİ BIRAKIRIM
* Beraberliğinizde artık taşlar yerine oturduğuna göre
çocuk yapmak istiyor musunuz?
Ö.B.: Şu an düşünmüyoruz. Kariyer açısından hedeflerimiz var. İlk
evlendiğimizde düşünüyorduk ama kariyer olmadan kimse seni
tanımıyor. O yüzden ideallerimizi yerine getirmek istiyoruz. Bir de
olaya olgunlukla bakmak gerekiyor. Sadece istemekle olmuyor.
Benim için hayatta en önemli şey Demet! Demet’ten beklediğim
mutluluğu almayacaksam çocuk olmuş, olmamış ne anlamı var. Tabii ki
çocuk istiyorum. Demet de ‘Çocuğum olacaksa senden olacak’ diyor.
Biraz da o zemini hazırlamak önemli. Demet’in o aradaki psikolojisi
de benim için önemli.
D.A.: Bir çocuğum olursa her şeyimi bırakırım. Sadece onunla
ilgilenirim...
HANDE’YE KIRGINIM AMA BÜYÜTECEK BİR ŞEY YOK
* Son beş senedir zirveyi kimseye kaptırmıyorum. Kendi tarzımda
bir yol çizdim. Her albüme bir şey daha ekleyerek gidiyorum.
* Bu piyasada ve bu zamanda bir tane hit bulup albüme koymak ve
geri kalanını hafif şarkılarla yapmak çok kolay.
* Şimdi yeni albüm için şarkılar dinliyorum. Son bir aydır çok
güzel şarkılar geldi. Ben söz-müzik yazsaydım kimseye beste
vermezdim. Çünkü şu dünyada kıskançlık duyduğum tek şey şarkı!
Kimsenin arabasını, tek taşını kıskanmam ama şarkıyı
kıskanırım.
* Çok besteciyle görüşüyorum. Mümkün olduğu kadar en kötü
teyplerde, aranjesiz halde dinliyorum şarkıları. Yani işin
matematiğine kaçmadan... Arada kaçırdığım şarkılar oluyor.
* Hande ile görüşmediğimiz doğru. Amerika’dayken tatsız bir haber okudum. Bizim birbirimize telefon açacak kadar samimiyetimiz vardı. Ben yine de özünde herkesin iyi olduğuna inanıyorum, özellikle de Hande‘nin... Hande’yi seviyorum. Biraz kırgınlığım var ama büyütecek bir şey yok.
KOMİK ŞEYLER OLDU
* Geçtiğimiz yaz Bodrum’da tartışıp, tatile ayrı ayrı
devam etmiştiniz. O dönemde neler yaşamıştınız?
D.A.:
O dönemde çok komik şeyler de oluyordu. Aslında birlikte tatil
yapıyor gibiydik. Kavgayı orada başlattığımız için ben gitmedim, o
da gitmedi. Birbirimizin dibindeydik. Aklı bende kalmasın, gözünün
önünde olayım gibi bir durum vardı.
Merve Yurtyapan