Deniz Çakır'ın en büyük arzusu
"Çoğalmış olmayı istiyorum; hiçbir şey söylemeden, kendimi yırtmam gerekmeden beni anlayan, hayatı birlikte algılayabildiğim bir aile kurmayı çok istiyorum"
Deniz Çakır; ekran yolculuğuna 'Kadın İsterse' adlı dizi ile
başladı. 'Yaprak Dökümü'ndeki fena mı fena 'Ferhunde'yle
izleyicinin zihnine nakşoldu.
Ardından gelen "İffet" dizisinde tecavüz mağduru bir mahalle kızını
oynadı. Şimdilerde ise kadrosuna katıldığı "Muhteşem Yüzyıl"da
canlandırdığı 'Şah Sultan' ile yine entrikalardan entrika beğenen,
tekinsiz bir karakteri canlandırıyor.
"Çocukluğuma dair hatırladığım neredeyse hiçbir şey yok.
Ebeveynlerim çalıştığı için babaannemin elinde büyüdüm. İnsanlar,
çocukluklarına dair bir şey anlattıklarında çok üzülüyorum. Kendimi
tanımam için hatırlamam gerekli düşüncesiyle, 'Travmatik bir şey mi
yaşadım da, bu kadar unuttum acaba?' diye bir psikoloğa bile
danışmıştım. Geçmişimi soranlara 'Aşk Tesadüfleri Sever' filminin
DVD'sini verebilirim. Babaannemin Ankara Gazi Mahallesi'nde bahçeli
evi vardı. Film tam orada çekilmiş; başroldeki karakterin adı da
'Deniz'! Okuldan mezun olduklarında yaptıkları yumurta savaşları
falan bire bir yaşadığım şeyler. Filmdeki kız; oyuncu olmak
istiyor, ilk oyununu Şinasi Sahnesi'nde oynuyor. Aynı benim
gibi!"
ÇOĞALMIŞ OLMAYI İSTİYORUM
"Hayatımdaki esas dönüm noktası, 'Yaprak Dökümü' oldu.
Oradaki karakter oyunculuğu; elimdeki malzemeyi değerlendirmek,
senaryoyu anlayabilmek ve paslaşabilmek adına çok fazla olanak
sağlıyordu. 'Yaprak Dökümü'nden sonra gene bir çarşamba gecesi
geleneğine döndüm; 'Muhteşem Yüzyıl'da rol aldığım için çok
mutluyum. Tarihi bir projede yer almak, genelde ancak tiyatro
sahnesinde nasip olur. Hem o kostümlerin içinde olma fikri de çok
cazip. Üstelik kostümlerin üstü dar, altı genişmiş. Kiloyu bölgesel
alan biri için bulunmaz nimet!
En büyük arzum; ileride öğrenci de yetiştirebileceğim bir tiyatro
sahibi olmak. Çoğalmış olmayı istiyorum; beni anlayan, hiçbir şey
söylemeden, kendimi yırtmam gerekmeden hayatı birlikte
algılayabildiğim bir aile kurmuş olmayı istiyorum...
Mutlu olmak istiyorum özetle... İşimde mutlu olayım, mutlu bir
ailem olsun; o kadar... Bir şeyi çok istersem ve çok çalışırsam;
başarabilirim gibi de geliyor."
İDOLÜM ZUHAL OLCAY'DI
"Avukat ya da gazeteci olma hevesindeydim ama avukatlığın
öyle filmlerdeki gibi anarşist ruhla, savaşçı bir şekilde havalı
savunmalar yapmak olmadığını anladığımda fikrim değişti.
Arkadaşlarım duvarlarına Tarkan posteri asarken, ben Can Dündar
hayranıydım. Benim için Zuhal Olcay çok önemli bir sanatçıdır. İlk
röportajlarımdan birinde 'Zuhal Olcay dendiğinde nasıl içim
titriyor, gözüm parlıyor, saygı duyuyorsam; onun yaşına geldiğimde,
genç oyuncular da benim için aynı şeyi hissetsin isterim'
demiştim."
EBRU ÇAPA / VOGUE