Deniz Uğur'dan Dilek Çimen'e özel açıklamalar
Türkiye'nin; hem en güzel, hem de en başarılı oyuncularından biri olan Deniz Uğur ile gerçekleştirdiğim keyiflli söyleşide, merak ettiklerinizi sordum.. Buyrun keyifle okuyun..
Adını Feriha Koydum adlı dizide başrolde "Sanem"
karakterini canlandırmaktasınız. Biraz tüyo verebilir misiniz?
Sanem hanım’ı neler bekliyor?
Aslında diziyle ilgili tüyo veremiyoruz ama benim
Sanem’le ilgili beklentim, içine girdiği entrikaların sonucunda bir
hayat dersi alması yönünde.
En başa gidersek; Küçükken konservatuarda bale eğitimine
başlamışsınız, ardından tiyatro eğitimi almışsınız sonrasında da
Televizyon film ve dizileri ile devam ettiniz. Bale’den tiyatro’ya,
Tiyatro’dan da Sinemaya geçiş tercihizi neye göre
belirlediniz?
İnsan küçük yaşta kendisini ömür boyu tatmin edecek olan doğru
mesleği seçemeyebilir. Zaman içinde, biraz olgunlaşınca kendinizi
daha iyi tanıyorsunuz ve doğru karar veriyorsunuz. Oyunculuk, bence
bir meslekten çok bir yaşam biçimiydi ve liseyi bitirirken bunun
benim için en doğru iş olacağını idrak etmiş durumdaydım… Bunun
dışında başka bir geçiş yok aslında. Sadece seçtiğim projelerin
sıralaması bu yönde gitti. Adını Feriha Koydum sona erdiğinde, yine
bir TV dizisinde rol alabilirim… Ya da sevdiğim bir tiyatro
oyununda… Veya bir sinema filminde oynayabilirim. Bunlar tamamen
proje seçimleriyle ilgili.
İlk rolünüzü biraz anlatır mısınız? Kamera
ile ilk buluşmanızda neler hissetmiştiniz?
İlk rolümü henüz öğrenciyken canlandırmıştım. Yazları
otelde çalışan kasabalı bir kızı oynamıştım. Aynı zamanda reji
asistanlığı da yapmıştım ve çok şey öğrenmiştim dizinin çekimleri
sırasında. Işık, kamera, aksve daha bir sürü şey öğrenmiştim. O ilk
diziden sonraki tüm işlerimde orada öğrendiklerimin çok katkısını
gördüm.
En severek oynadığınız rol hangisiydi?
Sevmeden oynadığım rolüm hiç olmadı, ama kentli,
modern, Batılı karakterler üzerime daha iyi oturuyor gibi geliyor
bana.
Unutmadığınız bir set anınız varsa paylaşabilir
misiniz?
Her projede belleğimize unutulmaz set anıları ekleniyor. Adını
Feriha Koydum ekibinin kamera arkası şakaları meşhurdur. Sanem’in
otele gidip Levent’le buluştuğu bir sahneyi çekerken styling
ekibinden Onur’un üzerine bornoz geçirip “Levent, kim bu kadın?”
diye sahneye girmesini hiç unutmayacağım. Çok gülmüştük. Gerçi
videosu Youtube’da olduğu için herkes seyretti. Sezon boyunca
depolanan komik kamera arkası görüntülerini, tatile girerken ekipçe
izleme geleneğimiz var.
Şu an Avrupa da vizyonda olan, Orçun Benli’nin yönettiği
’Bu Son Olsun’ adlı film de Nimet hemşire karakterini
canlandırdınız. Filmdeki rolünüz hakkında biraz bilgi verebilir
misiniz?
Film’de sizi en çok etkileyen sahne hangisi
oldu?Nimet’in aşık olduğu adam öldürülmüş ve hala onun
hatıralarıyla yaşıyor. Filmde Nimet’in Hazal Kaya’nın oynadığı
Lale’ye geçmişteki aşkını anlattığı sahneden etkilendim en çok. Çok
güzel yazılmıştı ve başarıyla çekilip kurgulandı.
Siz aynı zamanda sitenize makaleler yazıyorsunuz, cok
guzel konulara deginiyorsunuz ve cok guzel de bir anlatiminız var.
Yazmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Çocukluğumdan beri yazıyorum. Günlük tutar, hikayeler uydurur,
sürekli yazıyla uğraşırdım. Çocukken tam bir kitap kurduydum.
Edebiyat çok büyüleyici geliyor bana. Evet, bir yılı aşkın süredir
yazılarım denizugur.com’da yayınlanıyor ve sadık bir okur kitlem
var.
Hayata bakış açınız her daim pozitif. Kanserle mücadele
döneminizde bile hep çok neşeli gördük sizi. Hayata bu denli olumlu
bakmayı nasıl öğrendiniz? Karamsar insanlara tavsiyeleriniz
nedir?
Her şey hayatı nasıl anlamlandırdığınızda ilgili. Ben diyorum ki,
hayat keyifli ve eğlenceli bir şeydir. Başkalarının fazla ciddiye
aldığı olaylara ironi penceresinden bakmayı tercih ediyorum.
Herhangi bir sorun karşısında “vah vah başımıza ne geldi” diye
dövünmek yerine “peki şimdi ne yapabiliriz” diyorum, çözümler
üretiyorum. Bu tavır daha akılcı ve yapıcı geliyor bana.
Hastalığınızdaki son durum nedir?
Geçirdiğim başarılı operasyonun ardından iyileştim, sadece koruyucu
amaçlı kemoterapi gördüm. Tedavinin yan etkilerini de yaşamadım.
Bundan sonra düzenli olarak kontrole gideceğim ama hastalığın
tekrarlayacağına ihtimal vermiyorum.
Kanserle mücadele eden hastalara buradan neler söylemek
istersiniz?
Her şeyi düşüncelerimizin gücüyle yönlendirebiliyoruz. Bir
hastalığın sizi yenmesine, sizi hayattan koparıp yaşama sevincinizi
söndürmesine izin vermeyin.
Deniz Uğur nasıl biridir? Neleri sever? Neleri
sevmez?
Dışarıdan biraz mesafeli gibi görünsem de aslında komik biriyimdir.
Çevremdekileri hep güldürürüm. Kendimle çok iyi dalga geçerim. Her
ortama uyum sağlarım. Tahammül edemediğim tek şey haksızlıktır.
Haksızlığa uğradığımda dengem bozulur ve savaş başlatabilirim.
En çok sevdiğiniz ’quote’ nedir?
“Hayat her gün yenilenir ve yinelenir…”
Hayat size en çok neyi öğretti?
“Hiçbir koşulda hayattan vazgeçmemeyi, ümit kesmemeyi…”
Son olarak oyuncu olmak isteyen arkadaşlara
tavsiyeleriniz nedir?
Oyunculuk eğitimi çok keyifli bir süreç ama önlerini
görebilmeleri için sektördeki çalışma koşullarını
değerlendirmelerini, iyice araştırma yapmalarını, ilerideki
hedeflerini belirleyip baştan buna göre hareket etmelerini
öneririm. Günümüzde konservatuvardan mezun olduktan sonra iş
bulamayan ya da ilgisiz mesleklere yönelen bir sürü oyuncu var,
bunlara yenileri eklenmesin.
Dilek ÇİMEN