Depresyon kadınları cinsellikten soğutuyor
Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, depresyonda olan kadınların cinsellikten soğuduklarını belirtti.
Yeni Asır'da yer alan habere göre cinselliğin
kadın içinde erkek içinde aynı öneme sahip olduğunu ifade eden Dr.
Üney, "Buna rağmen sanki cinsellik sadece erkeklerin haz
aldığı bir alanmış gibi bir algı yaratılmıştır. Cinsellikle ilgili
neredeyse tüm uyaranlar erkeklere yöneliktir. Kadınların cinselliğe
bakış açısında bazı farklılıklar vardır. Kadınlar cinsel
sorunlarını ifade etmekten, bu sorunlar için hekime gitmekten daha
fazla çekinirler.
Örneğin bir kısım ilaç cinsel isteksizlik yaptığı halde, kadınlar bu sorunu hekimlerine iletmekte (utanmalarından dolayı) zorlanmaktadırlar. Eşleriyle cinsellik konusunda da konuşmaktan kaçınmaktadırlar. Cinsellikte eksik ve yanlış bilgiler de kadınların bu konuda konuşmalarını engellemektedir." dedi.
Ülkemizde cinselliğin konuşulmaktan kaçınılan bir konu olduğunu belirten Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, şöyle konuştu: "Özellikle eşler arasında cinsellik neredeyse hiç konuşulmamaktadır. Bu durum sorunların ortaya konulmasını da çözümü de engellemektedir. Kadınları cinsellikten soğutan ve uzaklaştıran nedenler: Eşle ilgili duygusal sorunlar, eşle tartışmalar ve ilişki sorunları. Günlük stresler, yoğun ve sıkıcı çalışma temposu. Kadının kullandığı ilaçlar (Antidepresanlar, tansiyon ilaçları, alerji ilaçları, doğum kontrol ilaçları). Kadının, cinsel isteklerini eşiyle konuşmaması.
Hamilelik. Kadında uyarılma bozukluğu, orgazm bozukluğu, vajinusmus gibi cinsel işlev bozuklukları. Cinsel birleşme öncesi sevişme süresinin kısa olması. Yeterince uyarılamama. Orgazm olamama. İlişkide tekdüzelik. Erken boşalma, sertleşme problemleri gibi erkeğe ait sorunlar. Depresyon. Sigara, alkol ve uykusuzluk gibi sorunlar. Eşini istememe. Eşin temizliğe önem vermemesi. Çocukla ya da bebekle aynı odada yatma. Cinsellikle ilgili yanlış bilgiler. Cinselliğin kendisi tarafından başlatılmasının yanlış anlaşılabileceği korkusu. Aldatılma."
Örneğin bir kısım ilaç cinsel isteksizlik yaptığı halde, kadınlar bu sorunu hekimlerine iletmekte (utanmalarından dolayı) zorlanmaktadırlar. Eşleriyle cinsellik konusunda da konuşmaktan kaçınmaktadırlar. Cinsellikte eksik ve yanlış bilgiler de kadınların bu konuda konuşmalarını engellemektedir." dedi.
Ülkemizde cinselliğin konuşulmaktan kaçınılan bir konu olduğunu belirten Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, şöyle konuştu: "Özellikle eşler arasında cinsellik neredeyse hiç konuşulmamaktadır. Bu durum sorunların ortaya konulmasını da çözümü de engellemektedir. Kadınları cinsellikten soğutan ve uzaklaştıran nedenler: Eşle ilgili duygusal sorunlar, eşle tartışmalar ve ilişki sorunları. Günlük stresler, yoğun ve sıkıcı çalışma temposu. Kadının kullandığı ilaçlar (Antidepresanlar, tansiyon ilaçları, alerji ilaçları, doğum kontrol ilaçları). Kadının, cinsel isteklerini eşiyle konuşmaması.
Hamilelik. Kadında uyarılma bozukluğu, orgazm bozukluğu, vajinusmus gibi cinsel işlev bozuklukları. Cinsel birleşme öncesi sevişme süresinin kısa olması. Yeterince uyarılamama. Orgazm olamama. İlişkide tekdüzelik. Erken boşalma, sertleşme problemleri gibi erkeğe ait sorunlar. Depresyon. Sigara, alkol ve uykusuzluk gibi sorunlar. Eşini istememe. Eşin temizliğe önem vermemesi. Çocukla ya da bebekle aynı odada yatma. Cinsellikle ilgili yanlış bilgiler. Cinselliğin kendisi tarafından başlatılmasının yanlış anlaşılabileceği korkusu. Aldatılma."