Dış gebelik
Dış gebelik
Anne adayı için hayati tehlike taşıyan dış gebeliğin erken dönemde
tespiti için kan tahlili ve gebelik testi yetersiz kalıyor.
Hamileliğin ultrason aracılığıyla gözlemlenmesi şart!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, gebeliğin rahim içi yerine,
fallop tüpleri, yumurtalıklar, karın içi ya da rahim ağzında
oluşması halinde ''dış gebelik''ten söz edildiğini bildirdi.
Dış gebeliğin çoğunlukla fallop tüplerindeki tıkanıklık veya
tüplerin doğal yapısındaki bozukluktan kaynaklandığını ifade eden
uzmanlar, şunları kaydetti:
''Fallop tüplerinin doğal yapısının bozulmasındaki en büyük etken
enfeksiyonlardır. Daha önce üreme sistemi içinde geçirilmiş
enfeksiyonel bir rahatsızlık ya da endometriozis ve kist
operasyonu, tüplerin barsağa benzer yılanvari hareketlerinin
bozulmasına ve kısmi tıkanıklıklar ile yapışıklıklar oluşmasına
sebep olur. Sperm ile yumurtanın tüpte karşılaştığı göz önüne
alındığında, bozuk bir zeminde verimsiz bir karşılaşma sonucunda
çoğu zaman sağlıklı bir gebelikten söz edilemez. Sık yapılan
kürtajlar da enfeksiyon oluşumuna sebebiyet vererek dış gebeliğe
zemin hazırlayabilir. Yaşanan her dış gebelik, bir sonraki gebelik
için de aynı tehlikenin yaşanması ihtimalini doğurur ve anne
adayının hayatını tehlikeye sokar. Ayrıca, dış gebeliklerden sonra
yaşanan karın içi yapışıklıklar ağrıya, yumurtlama bozukluklarına
da neden olur.''
''BELİRTİLER NORMAL GEBELİKLE AYNI''
Normal gebelikteki, adette gecikme, kan ve idrar tahlillerinde
gebelik oluşumunun tespiti, mide bulantısı gibi erken belirtilerin
tamamının dış gebelikte de kendini gösterdiğini anlatan uzmanlar,
şu uyarıları dile getirdi:
''Bu durum gebeliğin hekim kontrolünde tespiti ve takibinin önemi
ortaya çıkarıyor. Anne adayının hayatının tehlikeye girmemesi için
dış gebeliğin erken dönemde tespit edilip sonlandırılması gerekir.
Dolayısıyla sadece kan tahlilleri ve gebelik testiyle
yetinilmemeli, hamilelik, ultrason aracılığıyla da
gözlemlenmelidir. Gebeliğin rahim içinde olup olmadığı ultrasonla
kolayca tespit edilebilir.''
Dış gebeliğin ilerleyen evresinde ise kanama, karnın alt bölgesinde
ağrı gibi belirtiler ortaya çıktığını kaydeden Şatıroğlu, dış
gebeliğin, erken evrede teşhis edildiğinde ilaç tedavisinin mümkün
olduğunu söyledi. Daha ileri boyutlarda ise, embriyonun artık
tutunduğu tüpü sığamadığı için yırtacağını ifade eden Şatıroğlu,
bunun da karın boşluğuna doğru bir kanamaya yol açtığını
belirtti.
Şiddetli bir karın ağrısının ortaya çıktığını anlatan uzmanlar,
''Kimi zaman da tansiyon düşmesine bağlı olarak bayılmalar görülür.
Bu durumda hasta vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna
götürülmeli ve gerekli cerrahi müdahalede bulunulmalıdır''
dedi.
Dış gebeliğin, tüpte minimum hasarla doğurganlık kaybettirilmeden
sonlandırılmasının önemine işaret eden uzmanlar , ''Dış gebelik,
kanama ve yırtılmanın meydana geldiği durumlarda laparoskopi ya da
açık cerrahi ile sonlandırılır. Bazı ilerlemiş vakalarda ise
gebeliğin oluştuğu tüpün alınması gerekebilir' dedi.
Bazı durumlarda ise dış gebeliğin kanama ve yırtılmaya sebep olacak
olgunluğa erişmeden kendi kendine sonlandığını, hekim müdahalesine
gerek kalmadan vajinal kanama ile vücuttan atıldığını kaydeden
uzmanlar, ''Bu sebeple doğru müdahale için, bu sürecin en başından
itibaren bir hekim tarafından takip edilmesi gerekir'' uyarısını
dile getirdi.