Doğum sonrası beslenmenin 11 püf noktası
Doğum sonrası beslenmenin 11 püf noktası
“Lohusalık döneminde kilolarınızı dert edinmeyin” diyen Diyetisyen
Ayşe Korkmaz, emziren annelerin hem kendilerinin hem de
bebeklerinin sağlıklarını ön planda tutması gerektiğini söyledi ve
kadınlara doğum sonrası doğru beslenme ile ilgili ipuçları
verdi:
Öncelikle emzirmenin yoğun olduğu ilk 6 ayda kilo vermek için
hiçbir zayıflama diyeti uygulamayın.
Özellikle yağlı yemekler yapmaktan kaçının, unlu ve şekerli
gıdaları çok fazla tüketmemeye çalışın. Daha çok ızgara veya
buharda pişirme yöntemlerini kullanın. “Sütüm olacak” diye
kilolarca tatlı yemenize gerek yok. Çünkü şeker ve şekerli besinler
sütünüzü artırmaz. Aspirin bile olsa, doktorunuza başvurmadan ilaç
almamalısınız. Bunlar sütünüze geçebilir.
EMZİRMEK KİLO VERMENİN EN ETKİLİ YOLU
Bebeğinizi emzirmek kilo vermenizi kolaylaştıran en etkili
yöntemdir. Çünkü emzirme sırasında bazal metabolizma hızı denilen
vücudun harcadığı enerji, normal dönemden daha fazladır. Bu
nedenle, bu dönemde uygulanan sağlıklı bir beslenme programı ile
hem kilo vermek kolaylaşıyor hem de bebeğinizi daha kaliteli sütle
beslemiş olursunuz. İlk maddesi emzirmek olan bu 11 maddelik
listemiz ise beslenmenizdeki yeni düzenlemeler için size yol
gösterici olabilir:
1-KALORİYE DİKKAT
Şu anda her lokmanız bir zamanlar içinizde gelişmekte olan
bebeğinizle paylaştığınız kadar önemli olmasa da, besin seçiminiz
süt kaliteniz açısından önem taşımaktadır. Özellikle yeni bir anne
olarak çok daha fazla enerjiye ihtiyacınız olacak. Bu nedenle eğer
emziriyorsanız hamilelik öncesi ağırlığınızı korumak için almanız
gereken kalori miktarına günde 400 ile 500 ekstra kalori eklemeniz
gerekiyor.
2- PROTEİNLER BESLENMENİN YAPI TAŞLARI
Enerjinin yüzde 15’i proteinlerden gelmelidir. Et, tavuk, balık,
yumurta ve kurubaklagiller proteinler zengin olan besinlerdir.
Ayrıca bu besinler B grubu vitaminleri, demir ve çinko açısından da
zengindir.
3-KALSİYUM GELECEK İÇİN ÖNEMLİ
Bu dönemde kalsiyum ihtiyacınızı tam anlamıyla karşılamak en çok
dikkat etmeniz gereken konulardan biridir. Günlük beslenme
içerisinde 3 porsiyon süt ve süt ürünleri tüketmek yeterli
olacaktır. Kilo kontrolü açısından az yağlı olanları tercih
edebilirsiniz.
4-DOĞAL VİTAMİN KAYNAKLARI SEBZE VE
MEYVELER
Meyve ve sebzelerde hayati önem taşıyan vitaminler ve mineraller
bulunur. Her öğünde mutlaka sebzeve meyve tüketmeye çalışın.
Pişirme şekli vitamin ve mineral içerikleri üzerinde etkilidir. Bu
nedenle sebzeler önce yıkanıp sonra mümkün olduğu kadar büyük
parçalar şeklinde pişirilmelidir.
5-DEMİR AÇIĞINI TELAFİ EDİN
Vücuttaki demir eksikliği hamilelik döneminde birçok kadının
karşısına çözülmesi gereken bir sorun olarak çıkar. Bunun için
hamilelikte demir ihtiyacına yönelik beslenmenin yanı sıra doktorun
önerdiği şekilde dışarıdan demir takviyesi yapılır. Çünkü
hamileliğin ikinci yarısında bebeğiniz, demir depolarını
oluştururken sizin demir depolarınızdan yararlanır. Bu nedenle,
doğum sonrasında da devam eden demir eksikliğinizi gidermek için
öğünlerinizi demir yönünden zenginleştirmek için kırmızı et,
pekmez, yumurta sarısı günlük beslenmeye eklenmelidir. Yiyeceklerle
beraber alınan demirin vücutta kullanılmasını önemli ölçüde
engelleyen çay tüketimini ise mümkün olduğunca azaltmalısınız.
Ayrıca demir emilimini arttırmak için C vitamini içeren besinler
ile tüketilmesi daha iyi olacaktır. Salata, taze sıkılmış meyve
suları gibi.
6-FOLİK ASİTİ İHMAL ETMEYİN
Ezirme döneminde de tıpkı hamileliğinizde olduğu gibi folik asit
yönünden zengin besinler tüketmelisiniz. Folik asit en fazla
yapraklı yeşil sebzeler, karaciğer, böbrek, yumurta, kabuklu
tahıllar, ceviz, badem, fındık, fıstık, mercimek, baklagiller ve
taze sıkılmış portakal suyunda bulunuyor. Hamilelikte ve emzirme
süresinde 400-800 mikrogram alınması gerekiyor. Bu miktarı
besinlerle karşılamak zor olduğu için vitamin haplarıyla açığı
kapatabilirsiniz. Ayrıca folik asit vücutta depolanamadığı için her
gün almak gerekiyor.
7-YAĞLARDAN UZAK DURUN
Enerjinin yüzde 30’u bu gruptan sağlanmalıdır. Özellikle n-3, n-6
ve n-9 yağ asitleri örüntülerine dikkat edilmelidir. n-3 yağ
asitleri deniz ürünleri özellikle yağlı balıklarda (somon,
uskumru), soyayağı, kanola yağı, yumurta sarısı ve anne sütünde
bulunmaktadır. n-6 yağ asiti; soyayağı, ayçiçek ve mısırözü yağında
bulunmakta, n-9 yağ asiti ise fındık ve zeytinyağında bulunur.
8-İYOTLU TUZ KULLANIN
Hamilelik dönemi vücudun iyot gereksiniminin arttığı bir dönem.
Çünkü hamilelikte görülen iyot eksikliği düşük, ölü doğum ve bebek
ölümlerinde artmaya neden olurken, bebeklerde zeka geriliğine,
sağırlık ve cüceliğe neden oluyor. Emzirme döneminde iyotlu tuz
kullanmak iyot ihtiyacını karşılamak için yeterli olacaktır. Tuzu
kapalı ve ışık almayan yerde saklayın.
9-BOL BOL SIVI TÜKETİN
Doğumdan sonra emzirme döneminiz içerisinde günlük 2,5-3 litre sıvı
almaya özen gösterin. Bu miktar sıvının tamamını su ile
tamamlayabilirsiniz veya hazır meyve suları ve asitli içecekler
yerine, az şekerli komposto suyu ve taze sıkılmış meyve sularını
tercih edin.
10-VİTAMİN TAKVİYESİ GEREKEBİLİR
Emzirme dönemi içerisinde doktor tavsiyesi ile ek vitamin takviyesi
alınabilir. Bu noktada sebze-meyvede bulunan doğal vitaminlerden
daha fazla yararlanabilmek için ;meyve suları sıkıldıktan sonra
yarım saat içinde tüketlimeli, salata yaparken mümkün olduğu kadar
az bıçak ile işlem uygulanmasına dikkat edilebilir. Ayrıca
salatanın limonu yemeden hemen önce sıkılmasına dikkat
edilmelidir.
11- ENERJİ İÇİN KARBONHİDRAT TÜKETİN
Emzirme döneminde hamilelikte olduğu gibi günlük enerjinin yüzde
55-60’ını karbonhidratlardan sağlamanız gerekir. Burada dikkat
edilecek nokta şeker gibi basit karbonhidrat yerine pilav, makarna,
patates, ekmek gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.
Kilo kontrolü sağlamak açısından iyi olacaktır.