Doğumdan itibaren göz muayenesi şart

Bugün Dünya Görme Günü... Gözlerimiz dünyaya açılan penceremiz.  Türkiye Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hanefi Çakır’la hangi yaşlarda hangi göz kontrollerinin yapılması gerektiğini, hastalıkların gözlere yansımasını, hayat tarzı ve beslenme şeklimizin göz sağlığı üzerindeki etkilerini Türkiye Gazetesi'nden Ziyneti Kocabıyık'a anlattı.

Göz hastalıklarının birçoğunun sinsi ilerlediğini söyleyen Prof. Dr. Hanefi Çakır “Gözler vücut sağlığının aynasıdır. Birçok hastalık önce gözden belirti verir. Doğumdan itibaren gözlerin düzenli aralıklarla kontrol edilmesi gerekir. Özellikle hipertansiyon, şeker, kalp gibi kronik hastalıklarınız varsa 40 yaşından sonra her yıl mutlaka bir defa göz hekimine gidin” dedi.

DOĞAR DOĞMAZ BEBEĞİN GÖZLERİNE BAKILMALI

Her yaşın göz kontrollerinin farklı olduğunu anlatan Prof. Dr. Çakır, ilk muayenenin doğumu yapan doktor tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Bebek doğar doğmaz ilk olarak gözlerine bakılması gerektiğini hatırlatan Çakır, “Çocuk doktoru ilk muayenesinde göz yapılarının yerinde olup olmadığına bakmalı. Gözler büyük ya da küçükse hemen bir göz doktoruna yönlendirmelidir” dedi.

İLK KONTROL ÜÇ YAŞINDA 

Ailede bir kişide gözün uzağı ya da yakını görmesi ile ilgili bir görme problemi varsa (yaşa bağlı görme problemleri hariç) bebeği ilk bir ayda göz doktoruna göstermekte fayda olduğunun önemle altını çizen Prof. Dr. Çakır “Ailede herkesin görmesi sağlıklıysa, doğumdan sonraki muayeneden sonra ilk kontrolü üç yaşında yapılmalı; daha sonra anaokuluna başlamadan önce 5-6 yaşında yine tekrarlanmalıdır” diye anlattı.

Çocuklarda erken evrede çoğunlukla hipermetropi yani uzağı görme kusuruna rastlanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Çakır, 3 yaşına kadar 3 numara hipermetropinin önemli sayılmadığını ancak 3 numaranın üstünde çocuğa gözlük verilmesi gerektiğini söyledi. Genellikle bu durumun 5 yaşında iyileştiğine de işaret etti. 

OKULDAN ÖNCE GÖZ DOKTORUNA

Çocuğun 7 yaşında uzağı ve yakını görmesinde problem olup olmadığının rutin olarak araştırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Çakır “Ailede de bir kusur yoksa 3-4 yılda bir rutin muayene olmasını tavsiye ediyorum ama ailede miyopluk varsa çocuğun mutlaka yılda bir muayene olması lazım. Bu tip durumlarda kusurlu çıkma oranı çok yüksek çünkü…” dedi.

GÖZDEN BELİRTİ VEREN HASTALIKLAR

Yaşa ve zaman içinde ortaya çıkan kronik hastalıklara bağlı olarak gözlerin de zarar gördüğünü söyleyen Prof. Dr. Çakır “Saçımız nasıl beyazlıyorsa, yaşla birlikte gözün içindeki dinamikler de bozuluyor. Gözü en çok etkileyen hastalıkların başında kontrolsüz diyabet gelir. Diyabet dünyadaki en önemli körlük sebeplerinden biridir. Bunun dışında beyin tümörleri, beyinde baloncuk oluşumu dediğimiz anevrizmalar, kan, doku ve cilt gibi bazı kanser türleri, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol, iltihaplı romatizma, damar hastalıkları, tiroit ve Multipl Skleroz gözleri etkiler. Bazen bu hastalıkların ilk teşhisini göz hekimi bile koyabilir” dedi.

KIRKINDAN SONRA GLOKOMA DİKKAT

Yaşla birlikte görülme sıklığı artan ve gözlere geri dönüşsüz hasar veren hastalığın halk arasında “karasu” olarak bilinen glokom olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Çakır “Glokom sessiz ilerler. Kırk yaşından sonra görülme sıklığı yüzde 2’dir. Bu sebeple 40 yaşından sonra mutlaka yılda bir göz muayenesi yapılmalıdır” dedi.

ŞAŞILIK GENETİK OLABİLİR

Çocuklarda yakını ve uzağı görme kusurlarının genetik olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Hanefi Çakır, bunun dışında şaşılığın da genetik olduğunu hatırlattı.  Ailenin çocuğun iki gözün hareketlerini takip ederek erken teşhis yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Çakır “İki gözün hareketlerinin birlikte olmaması ya da birinin dışarıda birini içerinde olması hâlinde göz doktoruna baş vurulmalıdır. Şaşılık için genetik yatkınlık da söz konusudur. Ailede gözünde kayma olan varsa çocuklarda şaşılığın görülme ihtimali artmaktadır. Çocukluk döneminde yani iki yaşından sonra görülen şaşılıklarda genellikle neden göz bozukluklarıdır. İlk 2 yaşa kadar tedavi edilmelidir. Tedavisi çoğunlukla gözlüktür” dedi. 

GÖZÜ BESLEYEN VİTAMİNLER

Bazı vitamin eksikliklerinin göz sağlığını etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Çakır “Gözün kullandığı bazı vitaminler var. A ve B vitaminleri bunlar arasında yer alıyor.  Göz kuruluğu A vitamini eksikliği belirtisidir. B vitaminini sinirler kullanır. Yaşlılarda sarı nokta hastalığında retina sinirlerinin dengeli beslenmesi için 60 yaşından sonra bazı vitaminleri verebiliyoruz. Ancak göz sağlığı için ekstra vitamin almaya gerek yok. İhtiyaçtan fazlası zararlı olabilir. Bunun yerine sağlıklı beslenmeye dikkat etmek gerekir” diye konuştu.