Doğumdan Sonra Gebelikten Korunmak
Doğumdan Sonra Gebelikten Korunmak
Bu dönemin uzunluğu herkes için değişken olmakla birlikte
doğumlardan sonra vücudun toparlanması için genel olarak en az bir
yıl süreyle yeni bir gebelik önerilmez. Ancak bu bir yıl içinde
vücut tam olarak kendini toparlayabilir.
Sezeryan ya da normal doğumla çocuk dünyaya getirmiş olmak bu
süreyi değiştirmez.
Emzirme gebelikten korur mu?
Emzirme, doğum sonrası yaklaşık olarak 3 aya kadar tam koruyucu
olmakla birlikte bu süre sonunda koruyuculuğu azalarak devam eder.
Çünkü ovulasyon yani yumurtlama genellikle 3. aydan sonra başlar ve
5-6. aylardan sonra normal periyoduna döner.
Bir başka deyişle korunma olmadığı durumlarda, emzirmeyenlerde 3
hafta, emzirenlerde ise 3 aydan sonra gebelik şansı vardır.
Günde 5-6 kezden az olmayacak şekilde emziren, bebeğe verilen ek
gıda oranı % 10-15’i geçmeyen ve adet görmeyen lohusalarda, koruma
çok yüksek bir oranda olabilmektedir.
Daha başka korunma yöntemleri nelerdir?
Doğum sonrası korunma yöntemleri içinde en uygun yöntemler spiral,
prezervatif (kondom) ve üç aylık depo progesteron iğneleridir.
Spiral doğumdan hemen sonra veya daha ideal olarak 40-45 gün sonra
takılabilir. Takılacağı zaman adetli olmak şart değildir. Ancak
elbette öncelikle detaylı bir jinekoljik muayeneden geçmek ve rahim
ağzında yara, vajinal enfeksiyon, rahim veya yumurtalıklarda
enfeksiyon (iltahap) bulguları, adet düzensizlikleri yaşamamak
gerekir. Yine kişilerde bakır alerjisi de olmamalıdır.
Erkeğin prezervatif (kılıf) uygulaması da uygun şekilde
kullanıldığı zaman spirale eşdeğer koruma sağlar. Ancak her erkek
prezervatif kullanmayı sevmiyor olabilir.
Her iki yöntemi de kullanamayan kişilere “üç aylık depo
progestinler” yapılabilir. Bu iğneler doktor tarafından yalnızca
uygun kişilere reçete edilebilir. Süte bir zararı yoktur. Tam
olarak 90 gün süreyle korunma sağlar, bu sürenin sonunda tekrar
yapılması gerekir.
Depo iğnelerin bazı istenmeyen yan etkileri de olabilir. Bu
istenmeyen yan etkileri iğnelerin yapıldığı süre boyunca adeta bir
gebelik hali gibi adet görememe, bazen akne (sivilce), göğüslerde
gerginlik, iştaha bağlı kilo artışı, zaman zaman adet
düzensizlikleri şeklinde ara kanamalarıdır.
Ayrıca iğneler bırakıldıktan sonra adetler bir süre daha eski
düzenli haline dönmeyebilir. Bu süre bazen 6 ayı
bulabilmektedir.
Üç aylık depo progestin iğneleri gibi “saf progestin içeren doğum
kontrol hapları” nadiren tercih edilen doğum kontrol
yöntemlerindendir. Oluşturduğu yan etkiler depoprovera’ya benzer.
Çok düzenli ve saatinde kullanılmadığı durumlarda gebelikler de
oluşabilir.
3. aydan sonra uzun etkili, cilt altı implantların (progesteron
içeren) kullanılması da, alternatif bir kontraseptif yöntem olarak
hastalara sunulmalıdır.
Emziren kadınlarda doğum kontrol hapları kullanılabilir mi?
Klasik doğum kontrol hapları hem estrojen hem de progestinleri
içerir. Progestinlerin anne sütüne her hangi bir zararları olmazken
estrojenler anne sütünü azaltır. Bu yüzden emzirme döneminde doğum
kontrol hapları önerilmez.
Doğum sonrası artık kesinlikle yeni bir çocuk istemeyen ve 30 yaşın
üzerindeki kişilerde Tüplerin – kanalların bağlanması (ligasyon)
işlemi yapılabilir.
Tüplerin bağlanması normal doğumdan sonra ilk 5 gün içinde veya
doğumdan 40 gün sonrasından itibaren aile planlaması kliniklerinde
laparoskopi veya minilaporotomi denilen küçük bir kesi yardımıyla
yapılabilir.
Tüp bağlanması işlemi sezaryen olan gebelerde, ailelerin önceden
işlem için rızalarını belirtir imza vermeleri durumunda ameliyat
sırasında da yapılabilir.
Tüplerin bağlanması durumunda geriye dönüş yok denecek kadar az
olduğu için çiftler çocuk istememe konusunda kesin kararlı
olmalıdırlar.
Ancak eğer geriye dönüş istenirse tüp bebek yöntemiyle bunun da
mümkün olabileceği akılda tutulmalıdır. Ayrıca yanlış bir inanış
olarak tüplerin bağlanması adet düzensizlikleri, cinsel
fonksiyonlarda azalma ve kasık ağrısı gibi şikayetler kesinlikle
yaratmaz.
Erkekte tüp bağlanması işlemi ise vazektomi olarak bilinir. Lokal
anestezi eşliğinde ayaktan yapılan çok basit bir işlemdir. İşlem
sonrası cinsel istek veya fonksiyonlarında azalma yaratmaz ve
meni’nin miktarında değişme olmaz.
Yine geri dönüşümü olmadığı düşünülerek yapılması gereken bir
yöntemdir ama bu da tıpkı tüplerin bağlanması gibi tüp bebek
yöntemiyle tekrar gebelik oluşturulabilecek bir tekniktir.
Diğer doğum kontrol yöntemleri ise servikal kep (başlık), vajen içi
fitil ve kremler, geri çekme yöntemleri (coitus interruptus) ise
koruyuculukları daha az olan yöntemlerdir.
Hangi korunma metodu kullanılırsa kullanılsın her türlü adet
gecikmesi durumunda öncelikle gebelik düşünülmelidir. Eğer gebelik
testleri ve muayene sonuçlarında gebelik saptanmazsa adet gecikmesi
nedenine yönelik tedavi uygulanmalıdır.