Ece Erken ve İlkay Buharalı arasında kriz büyüdü!
İlkay Buharalı bir dönem aynı programda görev aldığı Ece Erken'in kendisini Allah'a havale etmesi üzerine "Hem beni işimden et, hem beni Allah'a havale et" yorumunda bulundu.
Usta gazeteci Ali Eyüboğlu ile birlikte yaptıkları "Magazin Noteri" programında yeni açıklamalarda bulunan deneyimli haberci ve sunucu İlkay Buharalı, "Bana dava açacakmış. Lütfen aç şahitlerimle geleceğim. Ben güya bir asistana salatalık küçük diye kızmışım. 'Bu nasıl kahvaltı böyle?' demişim. Bunun için işime son verilmiş. İftirada son nokta diyorum.
Ben çok çalışkan bir insanım. Kanala saat 03-04'lerde geliyordum herkes şahit. O zaman bebeğimi emziriyordum. Bir gün asistan yanıma geldi. Minicik bir salata vermişti ben de kızdım. Ben kimseye metreslik yapmamışım, kimsenin namusuna göz dikmemişim. Kimseye mobbing yapmamışım; gerizekalı veya hayvan dememişim. Bir insanın en büyük günahı bu olsun ya; salatalık küçük demişim. Bebeğini emziren anneydim yahu...
Bu insan geldiği gün daha moderatörlük yapmaya niyetli olduğunu dile getirmişti. Bana 'Sadece sıradaki haber şu de' deyince tepki gösterdim. 'Sen kimsin de buna karar veriyorsun? 4 tane sandalye var herkes kendi yerinde konuşuyor. Neden benim konuşmamdan rahatsız oluyorsun?' dedim. Başladı bağırmaya... 'Tabii ki ben karar vereceğim. Sen kim oluyorsun ki? Sen kaç tane program sundun ki?' diye bağırıp çağırdı. Ben de 'Ben İlkay'ım' dedim.
Bir gün yayında reklam arasına az süre kaldığı için telefondaki konuğa 'Biraz acele söyleyebilir misiniz? VTR'm var da' demişim. Bu bir dil sürçmesidir... 'Nasıl VTR'm dersin. Burası hepimizin programı' diye bağırıp çağırdı. Bu kadın ben oradan gideyim, benim yerime geçsin diye elinden her türlü mobbingi yaptı. Hakaretler etti ama benim ona cevap verecek, onun seviyesine inecek bir lugatım yok. Öyle bir çirkefliğim yok. Ben orada çoluğum çocuğumun nafakası için sezon sonunu getirene kadar işe devam ettim. Yayın arkasında 'Bu nasıl moderatör?' diye bağırıyor. O strese rağmen yayında hiç bir hata yapmadım.
Ben 5. 6. dairesini almak için çalışan biri değilim. Ben ekran zehiri yaşayan; ekranda olmak, ünlü olmak peşinde koşan biri değilim. Ben çok severek bir üniversite okumuş, o bölümü bitirdikten sonra o mesleği yapabilmek için mücadele etmiş. 18 yıl habercilik yapmış; hayatı boyunca ekmeğinin peşinde koşmuş bir basın emekçisiyim" şeklinde konuştu.