Ece Erken'den samimi açıklamalar

Basının ilgi odağı olan Ece Erken merak edilen soruları büyük bir içtenlikle cevapladı.

- ’Aç aç kazan’ adlı yarışma programından bahseder misin?
FOX’ta dört etaptan oluşan eğlenceli bir bilgi yarışması sunuyorum. İçeriği biraz farklılaştırıp sohbet bölümü ekledik. Bir de Türkiye’de canlı yayınlanan tek bilgi yarışması. İlk başta kazananlara 2 bin lira veriyorduk ama şimdi ödülü 100 bin liraya çıkarttık. Yaşadığımız şartlar malum, bedavadan kim para kazanmak istemez ki?
- Yeni bir programa daha imza atıyormuşsun...
ATV’de Enbe Orkestrasıyla birlikte yeni bir gece şovu yapacağım. Ajda Pekkan ve Sezen Aksu gibi çok ünlü konuklarım olacak. Kıbrıs’ta çekeceğimiz programı Behzat Gerçeker’le paslaşarak sunacağız.
- Sunuculukta başarılı olmanın kriteri nedir?
Seyircinin kalbini kazanmak için doğallık ve çok çalışmak önemli. Sunduğum yarışma programında bile yayın akışı üzerine mutlaka çalışırım. Soracağım sorularla ilgili bir araştırma yaparım. Bilmeden de bir yarışma programı sunmak istemem.
- Bugüne kadar istemediğin ve para kazanmak için yaptığın programlar oldu mu?
Sırf para kazanmak için evliyken yemek programı yapmıştım. Her gün ’Allah kahretsin, nefret ediyorum’ diye diye yayına çıkıyordum. Bir de o beğenmediğim programla başka bir kanala transfer olmuştum. Benim için kabustu.
- Yemekle aran pek yok galiba?
Nefret ediyorum yemek yapmaktan. Yemek programı sunacak bir kadın değilim ki. Hayatımda en nefret ettiğim iştir. Sırf kocamdan para almayayım, bir gelirim olsun diye sunmuştum. Bir daha tövbe!
- Zengin biriyle evlenilse bile kadının kendi parasını kazanması çok önemli değil mi?
Tabii. Bizim kavgalarımız çalışmak istemem üzerineydi zaten. Bir de hakkımda ’kocasından bilmem ne kadar para istiyor’ diye haberler çıkıyordu ki zaten o parayı kazanıyordum. Ben zaten çalışmak uğruna boşanmışım... Kocamın parasıyla geçinmek istemediğim için tartışmalar çıkıyordu. Paramı kazanıp harcamak istediğim için o programı yapmıştım. Bu işi yapmasaydım evliliğim devam ederdi.
- Bu durumda severek ayrılanlardan mı oluyorsun?
Tabii. Bizim aramız çok iyi. Şu anda da görüşüyoruz ama dostça. Eski eşimin sevgilileri de olabiliyor. Sonuçta hala çok saygı duyuyorum ve seviyorum. Birçok şeyi ona danışıyorum. Her zaman yanımda olacak, dostum o benim. Hiçbir zaman hayatımdan çıkmayacak yani.
- ’Eski işe ve eşe dönme derler’ ama eski eşin ’Bir daha deneyelim’ derse ne yaparsın?
Yok. Biz artık o kadar dostuz ki öyle bir şey olmaz, zannetmiyorum.
- Bir röportajında çok üzüldüğünü hala onu çok sevdiğini okumuştum...
Hiç gazeteye çıkmak istemeyen biri, benim yüzümden ki bu benim 8 yılımı verdiğim erkekti ve her gün gazete manşetlerine çıktı boşanırken. Onun vicdani rahatsızlığını ve acısını çektiğim için her röportajımda eski eşimi çok överim. Aslında sebebi vicdanımı rahatlatmak. Bir gazetede haberim çıkınca ’Hala eski eşinden bahsediyor’ diye yazılan yorumlar çok komik. Hastalıklı yorumlar da yapılıyor tabii. Kimse bilmiyor benim vicdanımı rahatlattığımı.

EVLENMESEYDİM İÇİMDE KALIRDI

- Tecrübeyle sabittir uzun süreli bir ilişkiden çıkınca ister istemez ondan bir şekilde sürekli bahseder oluyorsun bazen eskisinin ismiyle bile hitap ediyorsun...
Uzun süre yaşayınca hayatınızın bir bölümü o oluyor. Benim çocukluğumdan beri yaşadığım bir ilişkidir Tuncer Öztarhan. O yüzden her şekilde bahsi geçiyor. Henüz ciddi bir ilişkim olmadığı için başka kimseye onun ismiyle hitap etmedim. Olsa herhalde tutarım kendimi.
- Bir de yeni ilişkide eskiyi arıyor değil mi insan?
Ona benzer bir ilişki yaşamak inşallah mümkün olur. Çünkü Tuncer standartlarının çok üstünde bir erkekti; hem kalitesi hem kültürü hem ailesi... O kriterde bir adam yok. Olursa inşallah hayatıma birini sokacağım. Şu ana kadar öyle bir erkek göremedim.
- Gittiğin bir mekan ya da bir şarkı onu aklına getirir mi?
Başkası için olsa bu dedikleriniz doğru ama benim hayatımın her dakikası, her saniyesi Tuncer’le geçtiği için her şeyde onu hatırlıyorum. Biz güzel ayrıldık ama özlersem yine ararım onu. Telefon açıp sesini duyabilirim o yüzden kafam rahat. Aşk olarak bir şey kalmadı tabii ki.
- Evlenmeseydik bu ilişki sürerdi diyor musun?
Bizim zaten ilişkimiz 8 yıl sürdü. Evlenmeseydim içimde kalırdı, kesin yine ayrılırdık. Evlenince milletin ağzını da kapamış oldum. ’Kaç yıl çıktılar, adam onunla evlenmedi’ diyenler de vardı. Evlenince de ’Bak, evlendiler ne zamana boşanacaklar’ diyorlardı. O yüzden o kötü niyetlere de cevap vermiş oldum evlenerek.

YALNIZLIĞA ÇOK ALIŞTIM

- Kadınların boşandıktan sonra travma yaşaması da kaçınılmaz, sen bu süreci nasıl geçirdin?
Boşanma davam 1.5 yıl sürdü. O zaman ne evli oluyorsun ne bekar. O dönem ciddi travmalarım oldu. Canlı olarak sunduğum ’Mavi Şeker’ programında izleyiciler de şahit olmuştu ama çok rahat atlattım. Şu an hayatımı kuruyorum, işim de var ve kendi evime geçeceğim. Mutlu, huzurlu ve tek başına gayet iyi gidiyor. Yalnızlığa da çok alıştım.
- Evliliğini sürdüremediğin için kendini başarısız buluyor musun?
Ben başarısızım evlilikte. İlk zamanlarda fedakarlık yaptım ama sonra devam ettiremedim. Karşı taraf da kendine göre fedakarlık yaptı ama olmuyor işte. Ben erkek gibi doğmuşum. İstediğim müziği istediğim zaman çalmak istiyorum. Başkasının sevdiği müziği dinlemek istemiyorum. Mesela dağa giderdik bütün yol boyunca arabada eşimin istediği müziği çalardık. Niye ben istediğim müziği dinleyememeyim yani. Böyle saçma sapan şeyler vardı. Şu an bunun özgürlüğünü yaşıyorum.
- Eşinin sana şiddet uygulaması doğru muydu?
8 yıl flört ettim hiçbir şey yoktu. Evlendik, bir kere öyle bir şey yaşandı, tamam bunun affı yok. Yaşadım bunu ve o da pişman oldu. Bir daha yapmayacağını da biliyordum. Zaten boşanma sebebimiz sırf o değil ki. Evde oturamadım. Keşke evde otursaydım evliliğim şimdi sağlam ve çok güzel yürürdü.

ÖZEL HAYATIMLA İLGİLİ ELEŞTİRİ KABUL ETMİYORUM

- Geçenlerde teknede çekilmiş bir fotoğrafının altında yeni sevgili haberi çıkmıştı...
Bir de sorsalar! Teknede annem, en samimi arkadaşım, o çocuk ve sevgilisi vardı. Kız arkadaşı teknede olmasa ’Acaba mı’ der. Bir de bütün çevrem o arkadaşımı tanıyor. Gerçekten çok üzerime geliyorlar. O yüzden de hiç konuşmuyorum ve direkt avukatıma havale ediyorum.
- Basına karşı şövalye gibi savaşıyorsun...
Namusumla ilgili yazarlarsa savaşırım. Genç bir kadınım tabii ki  ilişkim olacak. Beni yanlış bir insanla yazıyorsan kısmetimi de kapıyorsun zaten. Bir gazetede de ’istenmeyen gelin’ diye haberim çıkmıştı. Hacı Sabancı diye bir arkadaşımla ilişkiye başlama konusunda kararsızdım ve sonunda başlamama kararı aldım. Hacı da  ’Ece benimle görüşmek istemedi’ diye her yere çok güzel bir şekilde demeç verdi. O konularda içim o kadar rahat ki. Bu tür yazıları kıskançlık ve çekememezlik olarak görüyorum o yüzden de davamı açıyorum.
- Ünlü olunca da her şeyinizi dünya alem biliyor, bunun altından kalkmak da zor olsa gerek...
Bu mesleğe girince kabullenmek zorundasınız. Haberlerinizin altında doğru olmayan yorumlar da oluyor. Hatta bazen insanın ailesine kadar çirkin yorumlar yapılıyor. Her türlü eleştiriye açığım ama özel hayatımla ilgili eleştiriyi kabul etmiyorum.

GAZETECİYE PARA VERECEK KADAR GERİ ZEKALI DEĞİLİM!

- Bikinili fotoğraflarınız için para teklif ettiğiniz doğru mu?
Bu çok komik ve kasıtlı yapılan bir şey. Çünkü bütün magazin müdürleri, gazeteciler ve paparazziler oradaydı. Herkesin içinde ’Arkadaşlar ne kadar istiyorsanız vereyim, yayınlamayın’ dedim ve hep beraber güldük. Bu sohbeti sizin gazeteniz de dahil olmak üzere hiçbir gazete ciddiye almadı bir iki gazete dışında. Sırf bir gazeteciye fotoğrafımı yayınlamasın diye para verecek kadar geri zekalı bir kadın hiçbir zaman olmadım. Rüşvete sonuna kadar karşıyım zaten. Sadece rica etmiştim. Bikinili fotoğraflarla gazete kapaklarında olmayı sevsem daha evvel çektirirdim. Yıllardır bikinili bir fotoğrafım yok ve nefret ederim. En ufacık bir haberimin üzerine o bikinili fotoğraflarım girecek. Ben öyle bir kız değilim ki. Çok rahatsız oldum ama ’ne yiyip ne içiyorsun, selülitin yok’ diye çok güzel eleştiriler geldi. Allah’tan kötü fotoğraflar değil. Hayatı boyunca bikiniyle yakalanmayıp bununla gurur duyan bir kadındım. Bu fotoğrafı da otelin fotoğrafçısı çekip magazinciye vermiş. O habere dava açtım zaten.

AKŞAM