Eğlence dünyasını bok bataklığına dönüştürenlere yazıklar olsun

Adının önüne konmuş çeşit çeşit ünvanlarla kerameti kendinden menkul güdümlü onlarca aktris ve aktör, şarkıcı, türkücü 30 senedir işgal ettikleri ekranları ve sahneleri kimseye kaptırmamak ve kaybetmemek adına her yol mübahtır stratejisini uyguluyor.

Yeri geldiğinde dürüstlük ve namus abidesi, yeri geldiğinde kanaat önderi, yeri geldiğinde zerre kadar bilgi sahibi olmadan siyasi ideolojilerin savunucuları olmaktan hiç utanmıyorlar.

Yaşamlarında sadece para kazanmak ve kalıcı bir şöhretten başka hedefleri olmayan bu mahlukların sahip oldukları çeşitli renk ve model maskelerini nasıl ve ne zaman kullanacaklarını sadece kendileri ve tüm zaaflarını bilen menajerleri biliyorlar.

Maddi ve manevi sahip oldukları tüm varlıklarını bu milletin sayesinde yapmalarına rağmen ne acıdır ki bu millet bunların gerçeğini asla öğrenemedi ve hiçbir zaman da öğrenemeyecek.

İşin en üzücü yanı ise büyük zorluklarla, büyük fedakarlıklarla eğitimini en üst noktalara taşımış, yaşamında hiçbir şaibeye karışmamış, gerçek sanata gönül vermiş, ahlaki değerlerinden zerre kadar ödün vermeyen pırıl pırıl genç insanların heba olması!

Şu anda beynimden geçtiği halde yazıya dökemediğim çok ağır cümleler var ama parmaklarım klavyeye gitmiyor.

Gelinlikle sahneye çıkan erkek(!) soytarılara, daldan dala zıplayan oyunculara, Türkçe kelimeleri telaffuz etmekten aciz sunuculara, uyuşturucu kullandığını açık açık ifade etmiş hayasızlara mahkum ettiniz bizi.

Türkiye'nin eğlence dünyasının böylesi bir bok bataklığına dönüşmesine kim sebep olduysa Allah bin türlü belasını versin.

Sacit ASLAN