Ekranın yeni ikilisi: Rojda Demirer-Ufuk Özkan
“Geniş Aile” bu akşam ekrana dönüyor. Yeni sezonda Ufuk Özkan’ın canlandırdığı Cevahir, gönlünü Rojda Demirer’in oynadığı Zeynep’e kaptıracak...
Hasret bitiyor, Kanal D’nin sevilen dizisi “Geniş Aile” ekrana dönüyor. Üstelik birbirinden renkli sürprizler ve yepyeni karakterlerle! Yeni sezonda Ufuk Özkan’ın canlandırdığı Cevahir, gönlünü Rojda Demirer’in oynadığı Zeynep’e kaptıracak. Ancak işi yine çok zor olacak, çünkü mahallenin bu yeni güzeli, ‘komşu kızı’ Şuküfe’den bile çetin ceviz çıkacak!
“Geniş Aile”nin yeni bölümleri ekrana gelmeye başlıyor.
Yeni sezonda birçok değişiklik var. Cevahir’deki değişiklikleri
sizden dinleyebilir miyiz?
Ufuk Özkan: Cevahir 15 ay askerlik yapıyor. Askerden dönen her adam
gibi daha uysal, daha aklı başında bir şekilde mahalleye geri
geliyor. Ama “can çıkar huy çıkmaz” derler ya, aynen öyle, birkaç
gün sonra eski huylarına dönüyor. Cevahir yine deli dolu, yine
faydasız, yine bir şeyleri kurtarmaya çabalarken tökezliyor ama bu
sefer daha sağlam durmaya çalışıyor. Koyu Bilal’in kahveye ortak
olduğunu ve evde de işlerin ekonomik açıdan yolunda gitmediğini
görüyor. Ailesini darboğazdan hinliklerle değil, daha makul
yollarla çıkarmaya çalışıyor. Bu arada Koyu Bilal hapishanedeyken
ona kader arkadaşlığı yapan Katip’in kız kardeşi Zeynep mahalleye
geliyor. Olmadık yerlerde karşılaşıyorlar. Büyük aşklar kavgayla
başlarmış ya, onların da aralarında çatışmayla başlayan bir aşk
doğuyor.
Cevahir taksi şoförlüğü yapmaya başlıyor
sanırım...
- Aslında şoförlük yapmaya Zeynep’e asılmak için başlıyor. Tabii
bir yandan da ailesine yardım etmek istiyor. Ama olaylar umulmadık
yerlere gidiyor. Kıza ‘Cevahirce’ iltifatlarda bulununca, kız da
onu polise şikayet ediyor. Bunun üzerine karakolluk oluyor.
“Geniş Aile” dizisinden sonra popülariteniz arttı. Şöhretin
size getirdiği artılar ve eksiler neler oldu?
- Maddi ve manevi birçok şey değişti hayatımda. Sadece benim değil,
bu işin içinde olan herkesin CV’sine büyük harflerde “Geniş Aile”
diye bir dizi yazıldı. Türkiye’de komedi yapmak ve istikrar
sağlamak çok zor. Birçok kişi “Avrupa Yakası’ndan sonra tutkuyla
izlediğimiz ve yayın gününü iple çektiğimiz bir dizi yapıyorsunuz”
diyor. Bu anlamda kendimi şanslı hissediyorum. Çok yetenekliyim
falan demiyorum, sadece şanslıyım.
SU 100 DERECEDE KAYNAR BEN 1 DERECEDE KAYNARIM
Başrolünde oynadığınız “Pak Panter” filminin çekimlerine de
geçtiğimiz günlerde başladınız. Bu filmde nasıl bir rolde
izleyeceğiz sizi?
- “Pak Panter” için “Pembe Panter”in Türk versiyonu diyebiliriz.
Ben sakar bir ajanı canlandırıyorum. Bir görev alıyorum ve tüm
sakarlığıma rağmen bu görevi yerine getirmeye çalışıyorum. Aksiyonu
bol bir iş. Hollywood filmlerinde izlediğimiz kaçma kovalamacalar,
helikopterler, roketler, tırın altına girip çıkmalar var. 6
Kasım’da vizyona girecek.
Bahsettiğiniz bu tehlikeli sahnelerde dublör kullandınız
mı?
- Hayır, bütün sahnelerde ben oynadım.
Bu konuda hayli cesaretlisiniz o zaman...
- Ne bileyim, öyle bir deli anıma denk geldi. Çok sıcaktı herhalde!
Ben Karadenizliyim, su 100 derecede kaynar, ben 1 derecede
kaynarım. Çok heyecanlandım çekimlerde ama iyi ki de yapmışım. En
azından kendimi izlediğimde “Bunu ben yaptım” diyeceğim. Çok komik
ve çok güzel bir film geliyor. Bu filmi seri yapmak üzere anlaşma
yaptık, devamı da gelecek yani.
CANNES SAHNELERİ BEYKOZ’DA ÇEKİLDİ
Çekimleri nerelerde yapıyorsunuz?
- Düzce, Beylikdüzü ve Galata gibi semtlerde... Yurtdışında geçmesi
gereken sahnelerin çekimini de burada yaptık. Mesela Cannes’daki
sahneleri Beykoz sırtlarında çektik. Moskova’da geçen sahneler için
de o mimariye uygun yerler bulduk.
Bir yandan dizi diğer yandan film çekimleri derken,
ailenize, özellikle de oğlunuza vakit ayırabiliyor
musunuz?
- Diziye ara verdiğimizde birlikte 15 gün
geçirdik. O sürede oğlum beni hatırladı, ben de oğlumu hatırladım
resmen. Kırk yılda bir izinli günüm oluyor, onu birlikte
değerlendiriyoruz. Babası çalışmak zorunda. “Geniş Aile” gibi
projeler olimpiyatlar gibidir, dört yılda bir gelir. İnşallah film
de öyle olacak.
Çocuğunuzun ileride sizin gibi oyuncu olmasını ister
misiniz?
- Elbette benden etkilenecektir. Ama onun için umduğum şey,
ergenlik dönemindeki o enerjisini sanatın ya da sporun herhangi bir
dalıyla ilgilenerek geçirmesi.
Artık gülmek istiyorum
Yeni sezonda “Geniş Aile” dizisinin ekibine dahil oldunuz.
Nasıl biri canlandırdığınız Zeynep karakteri?
Rojda Demirer: Zeynep, üniversiteyi İzmir’de okumuş. Okulu
bitirdikten sonra hem iş hem de ev aramaya başlıyor. Şartlar,
Cevahir’in evindeki bir odaya yerleşmesine neden oluyor. Çok güçlü,
ayakları yere sağlam basan, yapmak istediğini yapan, inandığı
şeylerin arkasında duran bir kız Zeynep.
Sizi uzun zamandır “Melekler Korusun”da izliyorduk. O dizi
bitti ve siz hiç ara vermeden “Geniş Aile”ye başladınız. Sizi bu
projeye çeken ne oldu?
- Normalde devam eden bir dizinin kadrosuna sonradan dahil olmayı
düşünmezdim. Kendimi iyi hissetmeyeceğimi düşünürdüm çünkü. Ama
“Geniş Aile” bu düşüncemi değiştirdi. Çok iyi bir kadrosu,
senaristi, reji ekibi, yapım şirketi ve yönetmeni var.
Sizce “Geniş Aile” neden bu kadar sevildi?
- Kadronun sıcaklığı ve zekice yazılmış replikler nedeniyle bu
kadar ilgi gördü bence.
SON DÖNEMDE ÇOK AĞLADIM
Dizideki rolünüzü benimseyebildiniz mi?
- Ben genelde dediğim dedik ve duruşu sağlam kızları oynadım.
Zeynep de daha önce oynadığım rollerden çok farklı olmadığı için
benimsemekte zorlanmadım.
Sizi daha önce “Sevgili Dünürüm” ve “Tadımız Kaçmasın” adlı
komedi dizilerinde de izlemiştik. “Geniş Aile”yle komediye dönüş
yaptınız...
- Evet ama son dönemde ağırlıklı olarak dram oynadım ve çok fazla
ağladım. Bu durum beni yordu. Artık hem biraz gülmek hem de
güldürmek istiyorum.
Ufuk Bey şu sıralar hem dizi hem de “Pak Panter” adlı
sinema filmi için kamera karşısına geçiyor. Sizin var mı bir sinema
filmi projeniz?
- Ben dizi ve sinema çekimlerini bir arada yürütmek istemiyorum.
Teklifler geliyor ama ben “Hah işte bu” diyeceğim bir projeye
rastlamadım henüz. O yüzden şu ara gündemimde bir sinema filmi
projesi yok.
Ebru Esen Turgud /Hürriyet