Emin Çölaşan Sacit Aslan'ın yeni kitabı Bir Masalda İki Kral Olmaz'ı yorumladı
"... Eğer o gece aleminde isim yapmak ve ün kazanmak isteyen bir ‘sanatçı' iseniz önce Fahrettin Aslan'ın beğenisinden ve tezgahından geçmek zorunda idiniz. Bunun istisnası yoktu."
Sevgili okurlarım, herkes için geçerli bir kuraldır… Dışımızdaki alemlerde neler olup bittiğini merak eder ve eğer mümkünse öğrenmek için çaba harcarız.
Birkaç gün önce elime yeni çıkan bir kitap geçti…
Yazarını sadece isim olarak tanıyordum…
Okumaya başladığım anda kitap beni sardı ve uykumu feda ederek bir gecede bitirdim.
Sacit Aslan'ın kitabı…
“Bir Masalda İki Kral Olmaz.” (Kırmızı Kedi Yayınevi.)
★★★
Bir zamanlar “Gazinocular kralı” olarak bilinen Fahrettin Aslan vardı. İstanbul'un gece hayatı ve magazin yaşamı ondan sorulurdu.
İstanbul'un Maksim gibi en ünlü gazinolarıyla birlikte lüks kumarhanelerin de sahibi idi. Paraya para demezdi, sonra rahmetli oldu.
Eğer o gece aleminde isim yapmak ve ün kazanmak isteyen bir ‘sanatçı' iseniz önce Fahrettin Aslan'ın beğenisinden ve tezgahından geçmek zorunda idiniz.
Bunun istisnası yoktu.
Şimdi 60'lı yaşlarının sonunda olan Sacit Aslan işte bu babanın oğlu…
Kitabında çok ilginç şeyler anlatıyor.
★★★
Mafya babaları, kabadayılar, külhanbeyler, din adamları, solistler, assolistler, tehditler, şantajlar, çekilen silahlar…
Ve perdenin öbür tarafında bazılarının isimlerini bildiğimiz tarikat liderleri, belediye başkanları…
Bu din adamları haftanın belli günlerinde Fahrettin Aslan'ın gazinolarına çöküyor, alkol alıyor, viskiyle cacık içiyor, puroları tüttürüyor.
Bunlar olurken Sacit artık gazinoların ve beş yıldızlı otellerde açılan lüks kumarhanelerin sorumlu müdürü ve patronu olmuş durumda.
Mafya tarafından çıkarılan olayları anlatıyor.
Kavgalar, birbirlerinin kafasında şişe kırmalar, ona buna kadın bulmalar, ne ararsanız bol miktarda var!
★★★
Fakat gelin görün ki, Sacit babasıyla kavgalı. Yıldızları bir türlü barışmıyor.
Kitapta en üst düzey polisler var, MİT mensupları var, günümüzde bile isimleri çok geçen Mehmet Ağar gibi o zamanların polis şefleri var!
Rahmetli Süleyman Demirel'in hayali ihracatçı yeğeni Yahya Demirel'in o gazinolarda yaşadığı olaylar…
Ve çok ünlü isimler…
Hülya Avşar, Emel Sayın, Zeki Müren, Nükhet Duru, Harika Avcı, Seda Sayan, Ahu Tuğba, Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Sibel Can…
Ama iş bunlarla da bitmiyor.
Turgut Özal'ın ekibi için otele gönderilen kadınlar…
Baba oğul Aslan'ların bu yüzden birbirleriyle kavga etmesi, karşılıklı hakaretler, yumruklaşmalar…
★★★
Maksim o yıllarda sadece İstanbul'un değil, dünyanın bile en önde gelen gazinolarından biri.
O alemde olanları öğrenince insan gerçekten şaşırıyor.
Düşünsenize, gazinonun müdür odasında alkol alan, ertesi gün camide Müslümanlara din iman nutukları atan tarikat liderlerinin marifetleri!..
Öbür yanda ise Dündar Kılıç, Hasan Heybetli, Abuzer Uğurlu gibi ünlü babalar ve kabadayılar…
Ve tetikçiler.
Dahası var…
Darbe dönemlerinde görev alıp İstanbul'u ve Türkiye'yi yöneten sıkıyönetim komutanlarıyla kurulan ilişkiler.
★★★
İstanbul Emniyet Müdürü o yıllarda Şükrü Balcı isimli biri…
Ve Sacit Aslan'ın anlattığına göre, babası Fahrettin Aslan'la birlikte zenginlerden haraç topluyorlar.
Sacit Aslan'ın yaşantısının önemli bir bölümü babasının sahip olduğu gazinolarda, pavyonlarda ve beş yıldızlı otellerin kumarhanelerinde yönetici olarak geçmiş.
Çoğu zaman uzlaşmaları mümkün olmamış.
Anladığım kadarıyla birbirlerini pek sevmemişler.
★★★
Fahrettin Aslan'la ilgili bir anımı anlatayım.
O yıllarda Maksim gazinosunda sahne alanlardan biri de Kâni Karaca…
İki gözü de görmeyen
bir hafız. Sahnede ilahiler ve gazeller okuduğunu
gazetelerdeki Maksim ilanlarından biliyorum.
Günün birinde Fahrettin Aslan ev telefonumdan aradı:
“Emin Bey siz galiba Kâni hocayı arayıp tehdit etmişsiniz. Hem din adamısın hem de alkollü gazinolarda sahne alıp sarhoş eğlendirmekten utanmıyorsun. Seni yazarsam görürsün, rezil ederim demişsiniz.”
Böyle bir şey olmadığını söyledim, “Benim ne işim olabilir Kâni Karaca ile” dedim.
★★★
Sacit Aslan gerçekten ilginç bir kitap yazmış. Çoğumuzun pek bilmediği başka bir dünyanın kapılarını aralamış.
Tahmin ediyorum, bildiği gerçeklerin ve yaşadığı olayların çoğunu yazmamış veya yazamamıştır. O alemde bunu normal karşılamak gerekir.
Kendisine ellerine sağlık diyorum…
Bu değişik kitabı mutlaka okumanızı öneriyorum.
Zaten çok kolay okunuyor, başlayınca bir gecede bitirirsiniz.
Emin ÇÖLAŞAN / SÖZCÜ GAZETESİ
****
Emin Çölaşan beyefendiye kıymetli görüşleri için sonsuz teşekkürler; saygı ve hürmetlerimizle...