Emre Azaklar: "Şarkılarımı paylaştıkça nefes alıyorum"
"Seni Ben Nasıl Saklarım" ve "Dedikodu" şarkısı ile Spotify Viral listelerinde en üst sıralarda yer alan Emre Azaklar yeni şarkısı "Deli Sohbet" ile müzikseverlerin karşısında.
Akşam Gazetesi'nden Merve Yılmaz Oruç'un röportajı...
BAZEN KENDİ SESİMİ BEĞENMİYORDUM
Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?
Müziğe ilgim 6-7 yaşlarında başladı. Babamın orgunda Barış Manço’nun şarkılarını çalıyordum. Kısa bir piyano eğitimi aldım. Sanırım maruz kaldığım çeşitli tarz müzikler o yaşlarda kulağımın fazlaca gelişmesini sağladı. Gençlik dönemimde de gitar çalmaya heves etmemle metal müziğe doğru bir yolculuk başladı. Beste yapmanın zevkini ilk o zamanlar aldım. Sonrasında kendi anlatmak istediğim şeyler olduğunu hissedince söz yazmaya başladım ve vokal çalışmalarım oldu. 2014 yılından beri kendi sözlerimi yazıp besteliyorum. Hazır olduğumu düşündüğüm 2018 yılında ilk şarkımı yayınladım. Bu sektörde alaylıyım. Müzik hayatıma bazı noktalarda dokunan insanlar oldu. Sarp Maden ve Emre Karabulut gibi özel gitaristler ile tanışmam ve birkaç ders almam büyük şans benim için. Teknik ve teorik anlamda bana genişçe yol açtılar. Sonrasında o yolda yapmak istediklerimi ve kendimi keşfetmeye çalıştım.
Müzik piyasasına adım atan yeni müzisyenler genelde cover yapıyor. Kendi eserleri ile çıkış yapanların sayısı az. Siz buna cesaret eden isimlerdensiniz… Acaba sesimi, şarkımı beğenirler mi diye düşündünüz mü?
Kaygılarım oldu. Özellikle vokal yapmaya sonradan başladığım için sesim için kaygım vardı. Ben bile bazen beğenmeyip bazen güzel diyordum. Zaman içinde sesimi tanıdıkça ve geliştikçe rahatladım. Ne kadar müziğin içinde olsam da şarkının son halinden sonraki yayınlama ve pazarlama tarafını hiç bilmiyordum. Onun da başlı başına bir iş olduğunu zaman içinde anladım. İlk başlarda bu tür kaygılarım olsa da anladım ki ben şarkılarımı ortaya çıkardığım zaman nefes alıyorum. Tabii ki insanlara ulaşması çok önemli şarkıların. En büyük motivasyon kaynaklarından biri. Ama işin temelinde içime sinen ve bana da iyi gelen bir şarkı yapabilmek olduğunu düşünüyorum.
YAZARKEN FARKLI BİR KARAKTERE BÜRÜNÜYORUM
Şarkı sözü yazdığınızdan bahsettiniz. Nasıl ortaya çıkıyor bu sözler?
Söz yazma yetimin olduğunu sonradan keşfettim. Yaşadığım olaylar, gözlemci bir yapımın olması ve sanırım biraz da Türk müzik piyasasında yapılan işleri irdelemeye başlamam beni yazmaya yönlendirdi. Çok başarılı söz yazarları var örnek aldığım. En başta ben de amatörce içimden geleni yazdım. Olmadı baştan yazdım. Bazen bir şarkının on beş dakikada döküldü sözleri. Bazen üç gün odaya kapandım. En iyi şekilde anlatmaya çalışıyordum. Yazarken bir karaktere bürünmeyi seviyorum. Bazen ben bile anlamıyorum şarkıya ne zaman başlamışım ne zaman o sözler çıkmış. Biraz akışına da bırakmak gerek sanırım.
Albüm yapmayı düşünüyor musunuz?
Şu anda albüm çalışması içerisindeyiz. Bir yandan üretmeye devam ediyorum. Fakat çıkarttığınız bir ürünün sindirme süreci olduğuna inanıyorum. Bu sebeple doğru bir şekilde aralarına zaman koymayı da ihmal etmemek lâzım. Yakın zamanda bir tekli ardından bir albüm gelecek.
Parçalarınızdan bazıları ünlü dizilerde de kullanılmış… Bu durum sizin müzik hayatınıza neler kattı? Bir dizi ya da film için özel bir eser yapmak ister misiniz?
Şarkımın dizide çalmasının bu kadar etkili olacağını düşünmemiştim. Aslında insanlara ulaşmanın en etkili yollarından biriymiş. İlk olarak ‘Seni Ben Nasıl Saklarım’ sonra da ‘Dedikodu’ iki ayrı dizide çaldı. Şarkılarımın bu kadar insana dokunabilmesi ve aldığım geri dönüşler çok güzeldi. Büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Tabii bu süreçten sonra özgüven de yerine geliyor. Bir kitle tarafından kabul görebilmek sizi üretmeye itiyor. Hikâyelerimizin benzeştiği dizi ya da bir film için müzik yapmak çok isterim.
ESKİ HEYECANLARI CANLANDIRMAK İSTEDİM
Son olarak Deli Sohbet ile müzikseverler ile buluştunuz… Parçaya dönüşler nasıl oldu?
Bu şarkının melodisini eski telefonuma kaydetmişim. Çok yavaş ve hüzünlü bir melodi olarak çıkmış aslında. Sonra gitarla üstüne oynarken biraz daha orta tempolu hale geldi. Sözleri de melodinin ruhunu taşıyor. Hem duygusal hem de tatlı bir hareketlilik var. İnsanın içindeki arzuyu, hüznü, heyecanı, flörtüz tavırları anlatıyor. Pandemiden dolayı birçoğumuz farklı duygu ve düşünceler içindeyiz. Bazı şeyler önemsizleşti. Bu şarkıyı yayınlamak istememin sebeplerinden biri biraz eski ve tatlı heyecanı olan duyguları tekrar yaşayabilmek. Her şey çok sert değişirken biraz ortamı yumuşatmak istedim. Şarkıya şu ana kadar eski kafalı (old school) dışında kötü bir yorum almadım. Açıkçası ben eski kafalarda olmasını seviyorum bu şarkının. Dediğim gibi amacım biraz eski ruhu canlandırmak. Birebir ilişkilerdeki samimiyeti körüklemek.
BEN OLDUM DERSEM MÜZİĞİ BIRAKMAM GEREKİR
Ben oldum diyor musunuz? Müzik kariyeriniz ile ilgili bir planınız var mı?
Ben oldum dersem bu işi bırakmam gerekir. Şu anlama geliyor. Zirvedeyim. O zaman ötesi yok. Benim için olmuş dediğim insanlar bile hâlâ üretmeye devam ediyorsa bu yolun sonu yok demek ki. Önceliğim şarkılarımı doğru bir şekilde ve içime sinerek sunabilmek. Artık ‘şöyle yapmalısın, böyle yapmalısın’ diyenleri umursamıyorum. Zaman içinde müzikle birlikte sahnemi görsel olarak zenginleştirmek isterim. Farklı disiplinlerle entegre olmak ve daha çok insanın dahil olduğu kompleks bir yapı kurmak hayalim. Bunlar için zamana ihtiyacımız olduğu da bir gerçek.