En çok kadınları vuruyor!..
Kişinin yaşam dengesini bozan, sosyal ve çalışma yaşamını olumsuz etkileyen şiddetli baş ağrısı migren, her dört kadından birinde görülüyor.
Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Doç. Dr. Ali
Kemal Erdemoğlu, Türk toplumunda hekime başvurma nedenleri arasında
en önde gelenlerden birisinin migren olduğunu belirterek, uzun süre
geçmeyen şiddetli baş ağrısının kişinin sosyal yaşamdan kopmasına
yol açan ciddi bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. Migrenin
kadınlarda erkeklerden daha fazla görüldüğünü belirten Erdemoğlu,
"Hormonal ve genetik değişikliklerin ve bunların beyin
biyokimyası üzerindeki etkilerinin sonucu olarak migren, kadınlarda
erkeklerden daha fazla görülür" dedi.
UYKU PROBLEMİ, DÜZENSİZ YEMEK MİGREN
NEDENİ
Erdemoğlu, özellikle çalışan kadınların migren konusunda bilinçli
olması gerektiğinin altını çizdi. Hastaların büyük kısmının migren
olduğunun farkında olmadığını vurgulayan Erdemoğlu, "Her
dört kadından birinin migren hastası olduğu ülkemizde, çalışma ve
ev hayatının günlük yaşantıda neden olduğu değişiklikler, uyku
problemleri, düzenli yemek alışkanlığının olmayışı ve iş
hayatındaki gerilimler, çalışan kadınlarda migren atağı için daha
uygun bir ortam sağlayabiliyor" diye konuştu.
Erdemoğlu, kadınların baş ağrılarında genellikle hormonal
değişimlerin etkili olduğunu ifade ederek, kadınlarda östrojen
düzeylerinin migren oluşumu üzerinde belirleyici bir faktör
olduğunu belirtti.
"DÜŞÜK ÖSTROJEN SEVİYESİ BAŞ AĞRISINA YOL
AÇIYOR"
Özellikle adet döngüsünde gerçekleşen hormonal değişimlerin, doğum
kontrol hapı kullanımının, hamileliğin ilk üç ayında hormonlarda
görülen değişikliklerin ya da menopoz döneminde dış kökenli
östrojen kullanımının en sık görülen hormonal nedenli başağrıları
olduğuna dikkati çeken Erdemoğlu, "Adet döngüsünü
düzenlemede ve hamilelikte önemli roller oynayan östrojen ve
progesteron hormonları, beyinde baş ağrısını tetikleyen bazı
kimyasallara etki edebilmektedir" diye konuştu.
Erdemoğlu, yüksek östrojen seviyesinin baş ağrılarına iyi gelirken,
düşük östrojen seviyesinin baş ağrısına yol açtığını vurgulayarak,
"Adetten önce östrojen seviyenizdeki düşüş baş ağrılarına
yol açabilir. Başağrıları, adet öncesi sendromunun yaygın bir
özelliğidir" bilgisini verdi.
"ERGENLİK SONRASINDA MİGREN HASTALARININ
DÖRTTE ÜÇÜ KADINDIR"
Ergenliğe kadar migren istatistiklerinin, kızlar ile erkekler
arasında düşük bir fark ortaya koyduğuna işaret eden Erdemoğlu,
"Okul çağı çocuklarının yüzde 10'u migrenden yakınır.
Ergenlik sonrasında migren hastalarının dörtte üçü kadındır.
Kadınların menopoza girmelerinin daha muhtemel olduğu 50 yaş
üzerinde bu ayrım daha eşit bir hale gelir" açıklamasında
bulundu.
TEDAVİDE İLK ADIM BAŞ AĞRISI
GÜNLÜĞÜ
Erdemoğlu, bazı kadınların ilk defa doğum kontrol hapı ya da diğer
hormonal doğum kontrol yöntemlerini kullanmaya başladıklarında baş
ağrısı çekebildiğini, baş ağrısı şikayetinin menopoza geçiş
yıllarında sıklaştığını ve şiddetlendiğini, hormonal faktörlerin
olumsuz etki yapabildiğini söyledi.
Hamilelik döneminde baş ağrıları için ilaç dışı tedavilerin tercih
edilmesi gerektiği uyarısında bulunan Erdemoğlu, emzirme döneminde
de ilaç kullanımında dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Migren tedavisinde ilk adımın başağrısı günlüğünün tutulması
olduğunu dile getiren Erdemoğlu, şunları kaydetti:
"Bu günlüğü tutmak ile hasta adet döngüsü ile baş ağrısı
arasındaki zamansal ilişkiyi daha iyi anlaşılır. Adet dönemi migren
tedavisi; atak tedavisi, kısa dönem koruyucu tedavi ve kesintisiz
koruyucu tedavi olmak üzere başlıca 3 grupta toplanır. Koruyucu
tedavi için 'hormonal tedavi' ile östrojen hormonu dalgalanmaları
engellenebilmektedir. Vücuda östrojen hormonu verilmesi ile vücut
hormon yapımını durdurmakta ve bu şekilde sadece dışarıdan verilen
hormonun etkisinde kalınmakta ve dalgalanma da durmaktadır.
Hormonal tedavi 35 yaş üzeri ve sigara içen kadınlarda dikkatli
kullanılmalıdır. Östrojenin bazı kanser tiplerini tetikleyebileceği
de unutulmamalıdır.
Migren bulunan kadınların oldukça büyük bir kısmı depresyondadır.
Depresyonun migren gelişim riskini ve migren de depresyon riskini
artırmaktadır."
HÜRRİYET İNTERNET SİTESİ