Epilepsi hastalığı cerrahi olarak tedavi edilebiliyor
Antalya Eğitim ve Araştırma hastanesi'nde ilk kez, halk arasında bilinen adıyla Sara (Epilepsi) ameliyatı gerçekleştirildi.
İHA'nın haberine göre Antalya Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'nde ilk kez epilepsi ameliyatı gerçekleştirildi. Nöroloji
Klinik Sorumlusu Doç.Dr.Yasemin Biçer Gömceli, epilepsi
hastalığının dünyada en çok görülen nörolojik hastalık olan
beyin-damar hastalığından sonra ikinci sırada olduğunun altını
çizerek "Epilepsi halk arasında sara hastalığı olarak
bilinmektedir. Halk arasında bilinenin aksine sadece kasılma ve
bayılma ile giden nöbetler değil. Ayakta geçirilebilen daha hafif
ataklar ya da sıçramalar şeklindedir. Dalmalar şeklinde de nöbetler
olabiliyor" dedi.
Gömceli, epilepsi hastalığının nedenini, beyinde normalde kontrol altında olması gereken elektriksel deşarjların kendiliğinden ortaya çıkarak bölgeye göre hastada bulguların başladığını belirtti. Gömceli, epilepsi hastalığının cerrahi olarak tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.
Uzun yıllardır Avrupa'da, Amerika'da ve ülkemizde de yaklaşık 30 yıldır epilepsi tedavisi uygulandığını belirten Gömceli, şunları kaydetti: "Epilepsi seçilmiş vakalarda belli merkezlerde yapılmaktadır. Bu şu demek değil tabi. Bütün epilepsi hastaları ameliyat olabilir diyemiyoruz. Ama şunu bilmekte fayda var. Dirençli epilepsi hastalarının yani bir yıllık tedavi periyodunda tedaviye ve ilaçlara rağmen nöbetleri süren hastalarda cerrahi şansı olabilir. Bu hastalara dirençli epilepsi diyebiliyoruz."
"NÖBETLERİN AZALMASI YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR"
Gömceli, hastanın ameliyat olduktan ve ilaçları kestikten sonra hiç nöbet geçirmeyecek diye bir şey olmadığını da ifade ederek, ameliyattan sonra uzun süreli takiplerde hastaların yüzde 60'ında nöbet kontrolünün tam sağlandığını dile getirdi. Gömceli, "Takip süresi artıkça nöbet kontrollerinin daha azaldığı görülüyor. Nöbet sıklığının azalması, hastanın yaşam kalitesini artırıyor. Tabi erken yapılmasının faydası var. Mümkünse bir yıl tedaviye yanıt vermeyen bir hastayı ön izleme ve araştırmaya başlıyoruz. Çünkü ne kadar epilepsi hastalığına maruz kalıyorsa cerrahi başarı şansı o kadar azalıyor. O yüzden olabildiği kadar erken dönem karar vermekte fayda var" dedi.
"EPİLEPSİ AMELİYATI OLDUM 2 AYDIR NÖBET GEÇİRMİYORUM"
Ameliyat olan epilepsi hastası Aytaç Doğanşahin ise, 36 yaşında olduğunu ve 16 yıldır bu hastalığı çektiğini belirtti. Doğanşahin, "Benim hastalığım 2000 yılında başladı. Ameliyatım çok başarılı bir şekilde geçti. Tüm sağlık görevlisi arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Özellikle hocalarıma teşekkür ederim" diye konuştu.
Lunaparkta çalışırken nöbet geçirdiğini sırada görevli doktorun kendisini Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Yasemin Biçer Gömceli'ye yönlendirdiğini belirten Doğanşahin, ameliyattan önce sık sık nöbet geçirdiğini, sürekli bir yerlerinin yaralandığını dile getirdi. Doğanşahin, "Yapılan tedaviler sonucunda ameliyat olabileceğimi öğrendim. Durumum gayet iyi. Çok sağlıklıyım. Çok sevinçliyim ve mutluyum. Ameliyat öncesi günde 2-3 kez nöbet geçiriyordum. Epilepsi hastalığı çok kötü bir hastalıktır. Ameliyat olduktan sonra tedavilerime devam ediyorum. İki aydır ilaçlarımı kullanıyorum ve hiç nöbet geçirmedim" ifadelerini kullandı.
Gömceli, epilepsi hastalığının nedenini, beyinde normalde kontrol altında olması gereken elektriksel deşarjların kendiliğinden ortaya çıkarak bölgeye göre hastada bulguların başladığını belirtti. Gömceli, epilepsi hastalığının cerrahi olarak tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.
Uzun yıllardır Avrupa'da, Amerika'da ve ülkemizde de yaklaşık 30 yıldır epilepsi tedavisi uygulandığını belirten Gömceli, şunları kaydetti: "Epilepsi seçilmiş vakalarda belli merkezlerde yapılmaktadır. Bu şu demek değil tabi. Bütün epilepsi hastaları ameliyat olabilir diyemiyoruz. Ama şunu bilmekte fayda var. Dirençli epilepsi hastalarının yani bir yıllık tedavi periyodunda tedaviye ve ilaçlara rağmen nöbetleri süren hastalarda cerrahi şansı olabilir. Bu hastalara dirençli epilepsi diyebiliyoruz."
"NÖBETLERİN AZALMASI YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR"
Gömceli, hastanın ameliyat olduktan ve ilaçları kestikten sonra hiç nöbet geçirmeyecek diye bir şey olmadığını da ifade ederek, ameliyattan sonra uzun süreli takiplerde hastaların yüzde 60'ında nöbet kontrolünün tam sağlandığını dile getirdi. Gömceli, "Takip süresi artıkça nöbet kontrollerinin daha azaldığı görülüyor. Nöbet sıklığının azalması, hastanın yaşam kalitesini artırıyor. Tabi erken yapılmasının faydası var. Mümkünse bir yıl tedaviye yanıt vermeyen bir hastayı ön izleme ve araştırmaya başlıyoruz. Çünkü ne kadar epilepsi hastalığına maruz kalıyorsa cerrahi başarı şansı o kadar azalıyor. O yüzden olabildiği kadar erken dönem karar vermekte fayda var" dedi.
"EPİLEPSİ AMELİYATI OLDUM 2 AYDIR NÖBET GEÇİRMİYORUM"
Ameliyat olan epilepsi hastası Aytaç Doğanşahin ise, 36 yaşında olduğunu ve 16 yıldır bu hastalığı çektiğini belirtti. Doğanşahin, "Benim hastalığım 2000 yılında başladı. Ameliyatım çok başarılı bir şekilde geçti. Tüm sağlık görevlisi arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Özellikle hocalarıma teşekkür ederim" diye konuştu.
Lunaparkta çalışırken nöbet geçirdiğini sırada görevli doktorun kendisini Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Yasemin Biçer Gömceli'ye yönlendirdiğini belirten Doğanşahin, ameliyattan önce sık sık nöbet geçirdiğini, sürekli bir yerlerinin yaralandığını dile getirdi. Doğanşahin, "Yapılan tedaviler sonucunda ameliyat olabileceğimi öğrendim. Durumum gayet iyi. Çok sağlıklıyım. Çok sevinçliyim ve mutluyum. Ameliyat öncesi günde 2-3 kez nöbet geçiriyordum. Epilepsi hastalığı çok kötü bir hastalıktır. Ameliyat olduktan sonra tedavilerime devam ediyorum. İki aydır ilaçlarımı kullanıyorum ve hiç nöbet geçirmedim" ifadelerini kullandı.