Erdoğan: 'Kan dökmek diktatör işidir'
“Başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz’ diyen bir siyasetçi milletin iradesine de, Meclis’e de ihanet etmiş demektir. Kan dökmek diktatörlerin, zalimlerin, katillerin, bazen de meczupların işidir. Er geç bu milletin önüne yeni anayasa ve başkanlık sistemi gelecek.”
Hürriyet'ten Erdinç Çelikkan'ın haberine göre
Yerli Düşünce Derneği’nin düzenlediği ‘Türk Siyasi Tarihinde
Yerli ve Milli Duruş’ programında konuşan Erdoğan, özetle
şunları söyledi:
CİDDİ DENGE PROBLEMİ
“Terör örgütü konusunda ana muhalefet partisinin artık kendisine bir çekidüzen vermesi gerekiyor. Nerede duruyorsun, milletten yana mısın, terörden yana mısın, bunu ortaya koyacaksın. Ana muhalefetin başındaki zatın (önceki gün) ettiği bir söz daha var ki gerçekten çok ciddi denge problemine işaret ediyor. ‘Başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz’ diyen bir siyasetçi milletin iradesine de içinde yer aldığı Meclis’e de siyaset kurumuna da ihanet etmiş demektir. Şu anda başkanlık sistemini uygulayanlar bunu kan dökerek mi yaptı? Amerika, bütün Güney Amerika ülkeleri bunu böyle mi getirdi, nereden çıkıyor bu iş? Kan dökmek diktatörlerin, zalimlerin, katillerin, bazen de meczupların işidir. Ana muhalefetin başındaki zatın bunlardan hangisi olduğunu ben milletimin takdirine bırakıyorum.
NEDEN İFADE VERMİYORSUN?
Tamamen Meclis’in kararı ve sonrasında milletin onayı meselesi olan bir konuyu getirip kanlı bir cümlenin içine yerleştiren kafa, açık söylüyorum bu topraklara ait olamaz. Hani söylüyorum ya üç şey var ki bunlar ülkemiz için çok büyük tehlike: Mezhepçilik, ırkçılık, terör unsuru. Ey beyefendi sen bunlardan hangisine tabisin, hangisine uyuyorsun? Bunlardan birine çok açık, net uyuyor. Ama bilesin ki Türkiye’de kandan beslenen, terör örgütünün maşası olmayı kabullenmiş bir parti zaten mevcut. Ana muhalefet partisinin görevi terör örgütünün güdümündeki partinin yedekliğine soyunmak değildir. Bak kasetle devraldığın genel başkanlığı söylediğin yalanlar sebebiyle savcı şu anda seni çağırıyor. Madem dürüstsün niçin gidip ifadeyi vermiyorsun, git ver ifadeyi. Dürüstsen dürüstlüğünü görelim niye vermiyorsun. Biliyor ki gidip orada ifadeyi verdikten sonra bu işin faturası kendisine çok ağır olacak bunu görüyor.
SİYASİ SAPKINLIK EMARESİ
Her türlü sorunlu işe adeta ben bu zatın balıklama atladığını görüyorum. Bu şahıs daha önce siyasi sapıklık emareleri göstermişti. Şimdi de siyasi sapkınlık işaretleri veriyor. Bu işler böyledir. Bir kere şirazeden çıkarsanız bir daha düzelemezsiniz. CHP gibi bir siyasi partinin bu tür arızalarla malül bir şahsın hezeyanlarına terk edilmiş olmasını esefle karşılıyorum. İnsan rakibinde dahi ölçü, seviye, ağırlık olsun istiyor.
MİLLET NE DİYORSA O OLSUN
Türkiye yeni bir anayasaya kavuşacaksa bu aziz milletimizin takdiriyle olacaktır. Bu şahsa sesleniyorum. Ya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ demedi mi? Ya egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre milletten niye kaçıyorsun. Hadi buyur millete gidelim. Millet ne diyorsa o olsun. Niye kaçıyorsun. Biliyor ki bu millet sana güvenmiyor. Sana güvenmediği için bu defa hezeyanlar başlıyor. Ama er geç bu milletin önüne bu yeni anayasa gelecek, başkanlık sistemi de gelecek. Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçecekse bu da milletimizin onayıyla gerçekleşecek. Bize düşen ülkemizin geleceği için doğru, faydalı gördüğümüz hususlar üzerinde çalışmak, konuyu milletimizin önüne çıkartacağımız olgunluğa ulaştırmaktır. Ben buna başkanlık sistemi diyorum. Kan ticaretine soyunanlar hiç boşuna heveslenmesinler. Kızılay dışında bir yere de kan vermeyiz, bunu da böyle bilsinler.
AB'YE: 'SİZE BU YETKİYİ KİM VERDİ?'
AVRUPA Birliği’nin tavrını görüyorsunuz. Neymiş efendim terörle mücadeledeki, terör örgütü konusundaki tavrımızı yumuşatmalıymışız. Ya bana bak siz ne zamandan beri Türkiye’yi idare etmeye başladınız ya, kim size bu yetkiyi verdi? Benzer bir sözü ana muhalefet partisinin başındaki ismini bir daha zikretmeme kararı aldığım zat söylüyor. Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerine terör örgütünü muhatap alacak kadar küçülmeye razıysa bizim açımızdan hiçbir sorun yok. Çünkü biz terör örgütüne hangi gözle bakıyorsak onların tezlerini savunanlara da aynı gözle bakarız. Biz iki tane gülücüğünüze bu vatanın kıymetlerini, değerlerini değişmeyiz bunu biliniz.
Schengen, vize meselesi biz bu işi bitirdik ya. Bu yılın ekim ayında uygulamaya geçirileceğini karar altına aldık. Şimdi çıktılar 72 madde ileri sürülüyor bunun içine geldiler terörü sıkıştırdılar. Nerede var bu ya... Önümüzdeki dönemde ya Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi geliştirecek ya da kendimize yeni bir yol tespit edeceğiz. Bizim tercihimiz yeni Türkiye’yi Avrupalı dostlarımızla inşa etmekten yanadır. Şimdi Avrupalı dostlarımızın kararını bekleyeceğiz.
KİLİS YORUMU: 'GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ'
TÜRKİYE, DAİŞ koalisyonunda yer alan 65 farklı ülkenin bir şekilde müdahil olduğu Suriye’de dilediği operasyonu gerçekleştirme imkânına sahip değildir. Kilis’te yaşanan sıkıntılar sebebiyle sınırın diğer tarafını temizlemek için gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ama henüz müttefiklerden özellikle de bölgede silah gücü bulunan ülkelerden arzu ettiğimiz desteği alabilmiş değiliz. Kilis sokaklarında karşı taraftan atılan roketlerle her gün vatandaşlarımız şehit olurken müttefiklerden maalesef keyifleri elvermediği için daha ne bekleyeceğiz? Öyleyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bu konuda gereken adımları icap ediyorsa tek başımıza atmaktan çekinmeyeceğimizi ifade ediyorum. Kilis’i umursamayanı Halep’i umursamayanı biz de umursamama hakkına sahibiz.
İDAM EDİLEN BİR MÜSLÜMAN
Bangladeş’te Cemaati İslami Partisi liderlerinden Motiur Rahman Nizami’nin böyle bir cezayı ve infazı hak edecek herhangi bir suçunun olmadığına inanıyorum. İdamlara karşı olan Avrupa Birliği’nden bir ses duyamadık, hani idama karşıydınız. Dünyada demokrasi ve idamlara karşı olduğunu söyleyen ülkelerden bir ses çıkmadı. çünkü idam edilen bir Müslüman ve bir alim."
CİDDİ DENGE PROBLEMİ
“Terör örgütü konusunda ana muhalefet partisinin artık kendisine bir çekidüzen vermesi gerekiyor. Nerede duruyorsun, milletten yana mısın, terörden yana mısın, bunu ortaya koyacaksın. Ana muhalefetin başındaki zatın (önceki gün) ettiği bir söz daha var ki gerçekten çok ciddi denge problemine işaret ediyor. ‘Başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz’ diyen bir siyasetçi milletin iradesine de içinde yer aldığı Meclis’e de siyaset kurumuna da ihanet etmiş demektir. Şu anda başkanlık sistemini uygulayanlar bunu kan dökerek mi yaptı? Amerika, bütün Güney Amerika ülkeleri bunu böyle mi getirdi, nereden çıkıyor bu iş? Kan dökmek diktatörlerin, zalimlerin, katillerin, bazen de meczupların işidir. Ana muhalefetin başındaki zatın bunlardan hangisi olduğunu ben milletimin takdirine bırakıyorum.
NEDEN İFADE VERMİYORSUN?
Tamamen Meclis’in kararı ve sonrasında milletin onayı meselesi olan bir konuyu getirip kanlı bir cümlenin içine yerleştiren kafa, açık söylüyorum bu topraklara ait olamaz. Hani söylüyorum ya üç şey var ki bunlar ülkemiz için çok büyük tehlike: Mezhepçilik, ırkçılık, terör unsuru. Ey beyefendi sen bunlardan hangisine tabisin, hangisine uyuyorsun? Bunlardan birine çok açık, net uyuyor. Ama bilesin ki Türkiye’de kandan beslenen, terör örgütünün maşası olmayı kabullenmiş bir parti zaten mevcut. Ana muhalefet partisinin görevi terör örgütünün güdümündeki partinin yedekliğine soyunmak değildir. Bak kasetle devraldığın genel başkanlığı söylediğin yalanlar sebebiyle savcı şu anda seni çağırıyor. Madem dürüstsün niçin gidip ifadeyi vermiyorsun, git ver ifadeyi. Dürüstsen dürüstlüğünü görelim niye vermiyorsun. Biliyor ki gidip orada ifadeyi verdikten sonra bu işin faturası kendisine çok ağır olacak bunu görüyor.
SİYASİ SAPKINLIK EMARESİ
Her türlü sorunlu işe adeta ben bu zatın balıklama atladığını görüyorum. Bu şahıs daha önce siyasi sapıklık emareleri göstermişti. Şimdi de siyasi sapkınlık işaretleri veriyor. Bu işler böyledir. Bir kere şirazeden çıkarsanız bir daha düzelemezsiniz. CHP gibi bir siyasi partinin bu tür arızalarla malül bir şahsın hezeyanlarına terk edilmiş olmasını esefle karşılıyorum. İnsan rakibinde dahi ölçü, seviye, ağırlık olsun istiyor.
MİLLET NE DİYORSA O OLSUN
Türkiye yeni bir anayasaya kavuşacaksa bu aziz milletimizin takdiriyle olacaktır. Bu şahsa sesleniyorum. Ya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ demedi mi? Ya egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre milletten niye kaçıyorsun. Hadi buyur millete gidelim. Millet ne diyorsa o olsun. Niye kaçıyorsun. Biliyor ki bu millet sana güvenmiyor. Sana güvenmediği için bu defa hezeyanlar başlıyor. Ama er geç bu milletin önüne bu yeni anayasa gelecek, başkanlık sistemi de gelecek. Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçecekse bu da milletimizin onayıyla gerçekleşecek. Bize düşen ülkemizin geleceği için doğru, faydalı gördüğümüz hususlar üzerinde çalışmak, konuyu milletimizin önüne çıkartacağımız olgunluğa ulaştırmaktır. Ben buna başkanlık sistemi diyorum. Kan ticaretine soyunanlar hiç boşuna heveslenmesinler. Kızılay dışında bir yere de kan vermeyiz, bunu da böyle bilsinler.
AB'YE: 'SİZE BU YETKİYİ KİM VERDİ?'
AVRUPA Birliği’nin tavrını görüyorsunuz. Neymiş efendim terörle mücadeledeki, terör örgütü konusundaki tavrımızı yumuşatmalıymışız. Ya bana bak siz ne zamandan beri Türkiye’yi idare etmeye başladınız ya, kim size bu yetkiyi verdi? Benzer bir sözü ana muhalefet partisinin başındaki ismini bir daha zikretmeme kararı aldığım zat söylüyor. Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerine terör örgütünü muhatap alacak kadar küçülmeye razıysa bizim açımızdan hiçbir sorun yok. Çünkü biz terör örgütüne hangi gözle bakıyorsak onların tezlerini savunanlara da aynı gözle bakarız. Biz iki tane gülücüğünüze bu vatanın kıymetlerini, değerlerini değişmeyiz bunu biliniz.
Schengen, vize meselesi biz bu işi bitirdik ya. Bu yılın ekim ayında uygulamaya geçirileceğini karar altına aldık. Şimdi çıktılar 72 madde ileri sürülüyor bunun içine geldiler terörü sıkıştırdılar. Nerede var bu ya... Önümüzdeki dönemde ya Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi geliştirecek ya da kendimize yeni bir yol tespit edeceğiz. Bizim tercihimiz yeni Türkiye’yi Avrupalı dostlarımızla inşa etmekten yanadır. Şimdi Avrupalı dostlarımızın kararını bekleyeceğiz.
KİLİS YORUMU: 'GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ'
TÜRKİYE, DAİŞ koalisyonunda yer alan 65 farklı ülkenin bir şekilde müdahil olduğu Suriye’de dilediği operasyonu gerçekleştirme imkânına sahip değildir. Kilis’te yaşanan sıkıntılar sebebiyle sınırın diğer tarafını temizlemek için gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ama henüz müttefiklerden özellikle de bölgede silah gücü bulunan ülkelerden arzu ettiğimiz desteği alabilmiş değiliz. Kilis sokaklarında karşı taraftan atılan roketlerle her gün vatandaşlarımız şehit olurken müttefiklerden maalesef keyifleri elvermediği için daha ne bekleyeceğiz? Öyleyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bu konuda gereken adımları icap ediyorsa tek başımıza atmaktan çekinmeyeceğimizi ifade ediyorum. Kilis’i umursamayanı Halep’i umursamayanı biz de umursamama hakkına sahibiz.
İDAM EDİLEN BİR MÜSLÜMAN
Bangladeş’te Cemaati İslami Partisi liderlerinden Motiur Rahman Nizami’nin böyle bir cezayı ve infazı hak edecek herhangi bir suçunun olmadığına inanıyorum. İdamlara karşı olan Avrupa Birliği’nden bir ses duyamadık, hani idama karşıydınız. Dünyada demokrasi ve idamlara karşı olduğunu söyleyen ülkelerden bir ses çıkmadı. çünkü idam edilen bir Müslüman ve bir alim."