Gebeliğin getirdiği tüm sorunlar
Gebeliğin getirdiği tüm sorunlar
Gebelik, hem psikolojik hem de fiziksel değişikliklerin bir arada
yaşandığı bir dönemdir. Bu değişiklikler; solunum sistemi, sindirim
sistemi, hormonal sistem, kalp ve damar sistemi ve kan dolaşımı
düzeyinde, gebeliğin farklı dönemlerinde farklı etkilenimlerle
yaşanır.
Düzenli doktor kontrolü ve bilinçli davranarak bu tip
rahatsızlıklar büyük oranda kontrol altına alınabilir.
Bulantı ve Kusmalar
Genellikle gebeliğin erken dönemlerinde başlayıp ilerledikçe
hafifleyen ve gebeliğin 16. haftasına kadar kaybolan bulantı ve
kusmalar, sabah vakitlerinde ortaya çıkar ve gebe kadınların
yarısından fazlasını etkiler. Yaşam kalitelerini etkileyebilecek
kadar önemli boyutlara ulaşabilir.
Düşük kan şekeri, B6 vitamini azlığı, potasyum ve magnezyum
dengesizliği bulantıya neden olabilir. İyi ayarlanmış bir diyette
bu vitamin ve mineraller yeterli miktarda bulunmalıdır.
Bulantı ve kusmalarını azaltmak için bazı uygulamalar ve önlemler
vardır. Bulantı ve kusmalar en geç 16 haftalara kadar kaybolur. Bu
nedenle bu zaman içerisinde önlem almak genellikle yeterlidir.
Bulantı ve kusmaları azaltmak için alınabilecek
önlemler şöyle sıralanabilir.
Sabah uyanınca, kalkmadan önce, kuru ekmek,
kraker veya diğer tahıl ürünlerinden yapılmış yiyeceklerin yenmesi
bulantıyı azaltabilir.
Az az ve sık sık yemek yenmeli, bir kerede çok
fazla yenmemelidir.
Yağlı ve kızartılmış besinlerden sakınılmalı ve
pişirildiği esnada kokusunda kalınmamalıdır. Bu gıdaların
sindirilmesi güç olduğundan bulantıya sebep olur.
Yemeklerden sonra biraz dik durmak bulantıyı
azaltacaktır.
Yemek pişirirken camı açık tutmak ve kokusundan
uzak durmak gerekir.
Bulantı hissedildiğinde azar azar gazoz veya
maden suyu içilebilir.
Sıvı gıdaları öğünlerde değil, katı
yiyeceklerden bir saat kadar sonra öğünler arasında yiyin, böylece
midenin gerilmesi engellenerek kusmalar engellenecektir.
Gece alınan hafif yemekler mesela yoğurt, süt,
meyve suyu, ekmek veya küçük bir sandviç sabah bulantısını
azaltır.
Yataktan yavaşça kalkılmalı ve ani hareketlerden
kaçınılmalıdır.
Dişlerin fırçalanması yemekten hemen sonra
yapılmamalı, biraz beklenmelidir.
Stresten uzak durulmalı, ayakları uzatılıp baş
hafifçe yükseltilerek gün boyunca dinlenilmelidir.
Kısa yürüyüşler yapılarak veya pencere açık
uyumaya çalışarak temiz hava alınabilir.
Ekşi, turşu veya limona benzer şeyler
tüketilebilir.
Hemoroid (Basur )
Gebelik, hemorid görülme riskini arttıran bir faktördür.
Hemoroidler,bacakta oluşan varislerin anüste oluşmuş şekilleridir.
Gebelikte kan hacminin artmasına bağlı olarak özellikle vücudun alt
yarısında toplardamar içi basınç artar. Büyüyen uterusun ana
toplardamara baskı yapması bu basıncı arttırır ve akım yavaşlar ve
sonuç olarak yüzeyel toplardamarlarda varisleşme ortaya çıkar.
Ayrıca, gebelikte bağırsaklar yavaş çalışır ve kabızlık çok
yaşanır. Uzun süren kabızlık sonrası ise, hemoroid görülebilir.
Hemoroid, gebelikte en sık görülen varis tipidir.
Kabız olmamaya dikkat edilmeli, fazla ayakta kalınmamalı devam
ederse doktora danışılmalıdır.
Anemi (Kansızlık)
Fetus büyürken yaklaşık 200-300 mg demir gereksinimi oluşur.
Gebeliğin son döneminde bir kadının gebe olmayan bir kadına göre
demir ve folik asit gereksinimi 6 kat daha fazladır.
Sağlıklı beslenen ve kan hemoglobin değeri yüksek olan gebelerde
genellikle anemi sorun yaratmaz. Günlük diyetle karşılanamayan
gereksinim demir içeren ilaçlar kullanılarak desteklenebilir. Ancak
kullanımda aşırıya kaçmamak gerekir.
Günlük diyette karaciğer, balık, etle birlikte yeşil yapraklı
sebzeler, kepekli un, kurutulmuş meyvaların bulunması anemiden
korunmak için önemlidir.
Preeklampsi
Normal değerleri 120/80 olan kan basıncının gebeliğin 24.
haftasından sonra 140/85 mmHg ya da daha yüksek olmasıdır. İlk
gebeliklerde, çoğul gebeliklerde çok genç ya da 34 yaşından büyük
gebelerde daha sık görülür.
İlk olarak istirahat, tuzun kısıtlanması ve bol proteinli diyet
önerilir. Yapılan kontrollerde bulgular hala devam ediyorsa kan
basıncının düzeltilmesi için tedaviye başlanmalıdır.
Toksoplazma
Anne adayı için zararsız olup bebeğin sinir sisteminde ciddi
sorunlara yol açabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Bir parazit türü
olan toxoplasma gondiinin vücuda girmesiyle oluşan bir hastalıktır.
Bu parazit bazı hayvanlarda bulunur. Bu hayvanların etlerinin çiğ
ya da az pişirilerek yenmesi ile insana bulaşır. Kedilerin
dışkılarından da bulaşabilmektedir. Hastalığı önlemek için etler
iyi pişmiş, çiğ tüketilen sebze ve meyveler da iyi yıkanmış olarak
yenmelidir.
Kabızlık
Gebeliğin ileri dönemlerinde, büyüyen rahmin bağırsaklara baskı
yapması ve salınan bir takım hormonların bağırsak kaslarını
gevşeterek tembelliğe neden olmasından dolayı meydana gelir.
Dışkılamada zorluk çekilir. Önlemek için lif açısından zengin
besinler alınmalı bol su içilmelidir.
Anal fissür ( Anüs çatlakları )
Anüs mukozasında meydana gelen çatlaklardır. Bunlar gebelikten
ziyade doğum sırasında zorlanmalar ile oluştuklarından,genellikle
doğum sonrasında fark edilirler. Bunlarda ağrı ve kanama yaptıkları
için sıklıkla da hemoroidler ile karıştırılırlar. Lokal uygulanan
ilaçlar veya küçük cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilirler.
Kramplar ( Bacak kasılmaları ),
Uyuşmalar
Genellikle gebeliğin ortalarından sonra görülmeye başlayan ve
genellikle baldır kaslarında ortaya çıkan, ağrılı kasılmalardır.
Sıklıkla geceleri ya da sabah uyanırken yapılan genleşme
hareketleri sırasında ortaya çıkar.Vücudun gerilmesi sırasında
aniden ortaya çıkar ve 1-2 dakika boyunca süren ağrılı bir kasılma
ile devam eder.En iyi tedavi yolu kramp anında oluşan uzvu yere
kuvvetlice ovuşturmak, masaj yapmaktır.
Gebelik ilerledikçe zaman zaman,özellikle ellerde,başparmak,1. ve
2. parmaklarda uyuşma ve sızlamalar olabilir.Bu parmakların
duyusunu sağlayan median sinir,ilerleyen gebelikle birlikte meydana
gelen ödeme ( şişlik ) bağlı olarak sıkışır ve bu tip şikayetlere
neden olur. Şikayetler genellikle sabah kalkınca daha belirgin
olmakla birlikte gün içinde azalarak kaybolur. Gebelik bittiğinde
bu da kendiliğinden,tedavi gerektirmeksizin kaybolacaktır.