Gebelik testi ile yetinmeyin
Gebelik testi ile yetinmeyin
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, anne adayı için
hayati tehlike taşıyan dış gebeliğin erken dönemde tespiti için kan
tahlili ve gebelik testinin yetersiz olduğunu belirterek,
hamileliğin ultrason aracılığıyla da gözlemlenmesi gerektiğini
söyledi.
Prof. Dr. Şatıroğlu, gebeliğin rahim içi yerine, fallop tüpleri,
yumurtalıklar, karın içi ya da rahim ağzında oluşması halinde "dış
gebelik"ten söz edildiğini bildirdi.
Dış gebeliğin çoğunlukla fallop tüplerindeki tıkanıklık veya
tüplerin doğal yapısındaki bozukluktan kaynaklandığını ifade eden
Şatıroğlu, şunları kaydetti: "Fallop tüplerinin doğal yapısının
bozulmasındaki en büyük etken enfeksiyonlardır. Daha önce üreme
sistemi içinde geçirilmiş enfeksiyonel bir rahatsızlık ya da
endometriozis ve kist operasyonu, tüplerin barsağa benzer yılanvari
hareketlerinin bozulmasına ve kısmi tıkanıklıklar ile yapışıklıklar
oluşmasına sebep olur. Sperm ile yumurtanın tüpte karşılaştığı göz
önüne alındığında, bozuk bir zeminde verimsiz bir karşılaşma
sonucunda çoğu zaman sağlıklı bir gebelikten söz edilemez. Sık
yapılan kürtajlar da enfeksiyon oluşumuna sebebiyet vererek dış
gebeliğe zemin hazırlayabilir."
Dış gebeliğin, bir kadının üreme ile ilgili karşılaşabileceği en
büyük problemlerden biri olduğuna dikkati çeken Şatıroğlu, "Yaşanan
her dış gebelik, bir sonraki gebelik için de aynı tehlikenin
yaşanması ihtimalini doğurur ve anne adayının hayatını tehlikeye
sokar. Ayrıca, dış gebeliklerden sonra yaşanan karın içi
yapışıklıklar ağrıya, yumurtlama bozukluklarına da neden olur"
şeklinde konuştu.
BELİRTİLER NORMAL GEBELİKLE AYNI
Normal
gebelikteki, adette gecikme, kan ve idrar tahlillerinde gebelik
oluşumunun tespiti, mide bulantısı gibi erken belirtilerin
tamamının dış gebelikte de kendini gösterdiğini anlatan Şatıroğlu,
şu uyarıları dile getirdi: "Bu durum gebeliğin hekim kontrolünde
tespiti ve takibinin önemi ortaya çıkarıyor. Anne adayının
hayatının tehlikeye girmemesi için dış gebeliğin erken dönemde
tespit edilip sonlandırılması gerekir. Dolayısıyla sadece kan
tahlilleri ve gebelik testiyle yetinilmemeli, hamilelik, ultrason
aracılığıyla da gözlemlenmelidir. Gebeliğin rahim içinde olup
olmadığı ultrasonla kolayca tespit edilebilir."
Dış gebeliğin ilerleyen evresinde ise kanama, karnın alt bölgesinde
ağrı gibi belirtiler ortaya çıktığını kaydeden Şatıroğlu, dış
gebeliğin, erken evrede teşhis edildiğinde ilaç tedavisinin mümkün
olduğunu söyledi. Daha ileri boyutlarda ise, embriyonun artık
tutunduğu tüpü sığamadığı için yırtacağını ifade eden Şatıroğlu,
bunun da karın boşluğuna doğru bir kanamaya yol açtığını belirtti.
Şiddetli bir karın ağrısının ortaya çıktığını anlatan Şatıroğlu,
"Kimi zaman da tansiyon düşmesine bağlı olarak bayılmalar görülür.
Bu durumda hasta vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna
götürülmeli ve gerekli cerrahi müdahalede bulunulmalıdır" dedi.
Dış gebeliğin, tüpte minimum hasarla doğurganlık kaybettirilmeden
sonlandırılmasının önemine işaret eden Şatıroğlu, "Dış gebelik,
kanama ve yırtılmanın meydana geldiği durumlarda laparoskopi ya da
açık cerrahi ile sonlandırılır. Bazı ilerlemiş vakalarda ise
gebeliğin oluştuğu tüpün alınması gerekebilir’ dedi.
Bazı durumlarda ise dış gebeliğin kanama ve yırtılmaya sebep olacak
olgunluğa erişmeden kendi kendine sonlandığını, hekim müdahalesine
gerek kalmadan vajinal kanama ile vücuttan atıldığını kaydeden
Şatıroğlu, "Bu sebeple doğru müdahale için, bu sürecin en başından
itibaren bir hekim tarafından takip edilmesi gerekir" uyarısını
dile getirdi.