Gelin - kayınvalide çatışmasına dikkat!
“Kaynana gelin sorunu her grupta olduğu halde eğitim ve sosyo-ekonomik düzey düştükçe daha fazla görülmekte. Dünyanın her yerinde olan bu sorun bizim gibi geleneksel toplumlarda belki daha fazla önem taşıyor."
İHA'nın haberine göre geleneksel aile yapısına
sahip bireylerde en çok rastlanan sorunlardan bir tanesinin gelin
kayınvalide arasındaki sorunlar olduğunu kaydeden Uzman Psikolog
Batuhan Toprak, “Aslında bütün gelin kayınvalide
sorunlarının özüne baktığımda önyargı görüyorum. Kayınvalide :
''Ben dokuz ay oğlumu karnımda taşıdım gözümün bebeği gibi baktım''
, Gelin: ''Artık o evlendi onun kalbinde ben varım'' gibi
düşüncelerle çok karşılaşıyorum. Aslında insanın fıtratı gereği
böyle duygu ve düşüncelerin olması normaldir. Fakat bu düşünceler
zaman içinde davranışa dönüştüğünde işler karışıyor.”
dedi.
Uzman Psikolog Batuhan Toprak, gelin kayınvalide ilişkisinin nasıl olması gerektiği hususunda şu tavsiyelerde bulundu:
“Sözüm araları iyi olan gelin kayınvalidelere değil ! Taraflardan birisi iyi niyetle yaklaşmalıdır düşünceleriniz neyse beden dilinizde öyledir. Çünkü biz insanların davranışlarını bilinçli beyin değil bilinçaltımız yönetir. Taraflardan birisi iyi niyetle yaklaşırsa zamanla karşı taraf da bunu görecektir ve daha pozitif yaklaşacaktır. Tabii ki bu süreç kolay değildir. Temelinde önyargı yattığı için insanın önyargılarından biranda kurtulması beklenemez, bu ancak zamanla olur.
Kayınvalidesini sevmeyen bir gelin şöyle düşünmeli: ''Benim eşimin annesi onu doğurmuş büyütmüş emek vermiş bu yüzden saygı duymalıyım.'' aynı şekilde kayınvalide içinde geçerlidir.'' Oğlum bu kişiyi eş diye seçmiş ona değer vermiş bu yüzden saygı duymalıyım.'' düşüncesi olmalıdır. Kayınvalideler oğullarının mutlu olmalarını istiyorlarsa ilk önce gelinlerini mutlu etmeliler. Gelin kayınvalide sorunlarında genelde olanlar erkeğe olur, erkeğin burada objektif davranabilmesi çok önemlidir. Gelen danışanlarım da gördüğüm en büyük sorunlardan bir tanesi erkek karısının haklı olduğunu bildiği halde bile bile annesini savunuyor. Halbuki erkek objektif olup eşine: ''Bak annem belli bir yaşa gelmiş onun huyunu değiştiremeyiz, onun haksız senin haklı olduğunu görüyorum, ben kendisiyle incitmeden konuşacağım.'' düşüncesi olmalıdır. Aynı şekil yaklaşım tam tersi olduğunda da yani kayınvalidenin haklı olduğu durumlarda geçerlidir. Burada erkelerde büyük rol düşüyor eğer mutlu olmak istiyorsa objektif olup dengede tutmalıdır. Oğlumun huzuru kaçmasın , aman ağzımızın tadı kaçmasın diye gelininin her yaptığını alttan alan kayınvalideler var. Aynı şekilde alttan alan gelinlerde var tabi unutmayın”
Çocukları yetiştirirken kızım - oğlum saygısızlık yapma ama kendini de ezdirme tarzında eğitim verilmesi gerektiğini belirten Uzman Psikolog Batuhan Toprak, şöyle konuştu:
“Hoşuna gitmeyen bir olayı veya durumu kayınvalidesine rahatça saygısızlık yapmadan söyleyebilmelidir. Tabii ses tonu, jest ve mimikler çok önemli ! “ Ben size hayır ben böyle düşünmüyorum “ cümlesini çok farklı şekillerde söyleyebilirim (kızgın, öfkeli, inciterek, inciltmeyerek ) Kişiler birlerini incitmeden çizgilerini koyabilirlerse birbirlerini çok daha rahat tanırlar. Aksi halde ezilen taraf duygularını bastırarak depresyona girer. Genelde bizim toplumumuzda daha sık görülen gelin ve kayınvalidenin aynı evde oturması bu tarz yaşamlar aile bağlarını güçlendirileceği düşünülse de aile bağlarını zayıflatır. Doğru olan yaşam fiziksel olarak ayrı ama duygusal olarak bağlı bir yaşam seçilmeli.”
Uzman Psikolog Batuhan Toprak, gelin kayınvalide ilişkisinin nasıl olması gerektiği hususunda şu tavsiyelerde bulundu:
“Sözüm araları iyi olan gelin kayınvalidelere değil ! Taraflardan birisi iyi niyetle yaklaşmalıdır düşünceleriniz neyse beden dilinizde öyledir. Çünkü biz insanların davranışlarını bilinçli beyin değil bilinçaltımız yönetir. Taraflardan birisi iyi niyetle yaklaşırsa zamanla karşı taraf da bunu görecektir ve daha pozitif yaklaşacaktır. Tabii ki bu süreç kolay değildir. Temelinde önyargı yattığı için insanın önyargılarından biranda kurtulması beklenemez, bu ancak zamanla olur.
Kayınvalidesini sevmeyen bir gelin şöyle düşünmeli: ''Benim eşimin annesi onu doğurmuş büyütmüş emek vermiş bu yüzden saygı duymalıyım.'' aynı şekilde kayınvalide içinde geçerlidir.'' Oğlum bu kişiyi eş diye seçmiş ona değer vermiş bu yüzden saygı duymalıyım.'' düşüncesi olmalıdır. Kayınvalideler oğullarının mutlu olmalarını istiyorlarsa ilk önce gelinlerini mutlu etmeliler. Gelin kayınvalide sorunlarında genelde olanlar erkeğe olur, erkeğin burada objektif davranabilmesi çok önemlidir. Gelen danışanlarım da gördüğüm en büyük sorunlardan bir tanesi erkek karısının haklı olduğunu bildiği halde bile bile annesini savunuyor. Halbuki erkek objektif olup eşine: ''Bak annem belli bir yaşa gelmiş onun huyunu değiştiremeyiz, onun haksız senin haklı olduğunu görüyorum, ben kendisiyle incitmeden konuşacağım.'' düşüncesi olmalıdır. Aynı şekil yaklaşım tam tersi olduğunda da yani kayınvalidenin haklı olduğu durumlarda geçerlidir. Burada erkelerde büyük rol düşüyor eğer mutlu olmak istiyorsa objektif olup dengede tutmalıdır. Oğlumun huzuru kaçmasın , aman ağzımızın tadı kaçmasın diye gelininin her yaptığını alttan alan kayınvalideler var. Aynı şekilde alttan alan gelinlerde var tabi unutmayın”
Çocukları yetiştirirken kızım - oğlum saygısızlık yapma ama kendini de ezdirme tarzında eğitim verilmesi gerektiğini belirten Uzman Psikolog Batuhan Toprak, şöyle konuştu:
“Hoşuna gitmeyen bir olayı veya durumu kayınvalidesine rahatça saygısızlık yapmadan söyleyebilmelidir. Tabii ses tonu, jest ve mimikler çok önemli ! “ Ben size hayır ben böyle düşünmüyorum “ cümlesini çok farklı şekillerde söyleyebilirim (kızgın, öfkeli, inciterek, inciltmeyerek ) Kişiler birlerini incitmeden çizgilerini koyabilirlerse birbirlerini çok daha rahat tanırlar. Aksi halde ezilen taraf duygularını bastırarak depresyona girer. Genelde bizim toplumumuzda daha sık görülen gelin ve kayınvalidenin aynı evde oturması bu tarz yaşamlar aile bağlarını güçlendirileceği düşünülse de aile bağlarını zayıflatır. Doğru olan yaşam fiziksel olarak ayrı ama duygusal olarak bağlı bir yaşam seçilmeli.”