Gençlik aşısı ile bebek teni
Gençlik aşısı ile bebek teni
Plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Opr. Dr. Orhan Murat
Özdemir, Türkiye’de yeni uygulanmaya başlanan, cildi gençleştiren
saf hyalüronik asit içeren "gençlik aşısı" ile yüz, boyun ve
ellerde bebek teni gibi bir görünüm elde edilebildiği
bildirildi.
ArtPlast Estetik Cerrahi Kliniği sorumlusu Özdemir, gazetecilere
yaptığı açıklamada, dünyada 4-5 yıldır başvurulan "Gençlik aşısı"
adı verilen IAL sisteminin, artık Türkiye’de de uygulanmaya
başlandığını söyledi.
Yaş ilerledikçe cilde canlılık, parlaklık, gerginlik, nem ve renk
veren hylalüronik asidin azaldığını anlatan Özdemir, "Hyalüronik
asit, en çok bebek cildinde bulunur. Ciltteki yaşlanma süreci bu
asidin 25-30’lu yaşlardan itibaren azalması nedeniyle hız kazanır.
Cilt, hyalüronik asidin azalmasıyla canlılığını, parlaklığını ve
esnekliğini kaybetmeye başlar" diye konuştu.
Gençlik aşısı denilen IAL sistemiyle asit yüz, boyun ve el gibi
bölgelere saf hyalüronik asit uygulandığını, böylece bu bölgelerde
bebek teni gibi bir görünüm elde edilebildiğini belirten Özdemir,
bunun diğer benzer yöntemlerden farkının, üretim teknolojisinde
yalnızca kendisine ait patenti ile etkisinin uzun süreye yayılması
olduğunu ileri sürdü.
Aşının ilk uygulamasının ardından 15’inci ve 21’inci günlerde
ikinci ve üçüncü dozların yapıldığını, 6 ay sonunda aşının
tekrarlanması gerektiğini kaydeden Özdemir, "6 ay sonunda eskiye
dönüş olmaz, sağlıklı görünüm devam eder, ancak etkisinin
sürekliliği açısından tekrarlanmasında yarar vardır" dedi.
Özdemir, aşının 20 yaşından itibaren herkese uygulanabileceğini
anlatarak, "Aşının herhangi bir yan etkisi yok. Enjeksiyon işlemi,
kremle yapılan anestezi sonrasında 15-20 dakikada biter. Uygulama
yapılan kişinin yüzünde sivrisinek sokmuş gibi küçük kızarıklıklar
olur, bu da 1-2 saat sonra geçer. Verilen maddenin bütün yüze
yayılıyor olması bir avantajdır" bilgilerini aktardı.
Estetik öncesi 3 boyutlu
görüntü
Özdemir, estetik cerrahideki yeni uygulamalardan birinin de
bilgisayarda üç boyutlu görüntülemeyle estetik ameliyatı sonrası
sahip olunacak görüntünün tespit edilebilmesi olduğunu
bildirdi.
Ankara’da ilk kez uygulanan 3D Vectra sistemiyle meme büyütme,
burun ve dolgu sonrası beklenen sonucun görüntülenebildiğini ifade
eden Özdemir, hastanın farklı açılardan çekilen fotoğraflarının
bilgisayara aktarıldığını, ekranda elde edilen üç boyutlu
görüntüyle hastanın operasyon sonrası kavuşacağı görüntü hakkında
bilgi sahibi olabildiğini belirtti.
Hastaların çoğunlukla zihinlerinde bir fikirle geldiklerini, ancak
estetik operasyonda doğal görüntü elde edilmesinin çok önemli
olduğunu anlatan Özdemir, "Her hastanın iskelet yapısı ve cilt
kalınlığı birbirinden farklıdır. Bu sistemle hastaya nasıl doğal
görünüm kazandırabiliriz onu gösteriyoruz. Hastanın bu konuda ikna
olması çok önemli" şeklinde konuştu.
Türkiye’de sahip olduğu burun şeklini sorun yapan çok sayıda kişi
olduğunu, genellikle bunu değiştirmek isteyen hastaların
başvurduğunu ifade eden Özdemir, "Bunu değiştirince her şeyin
değişeceğini zanneden çok sayıda kişi var" ifadesini kullandı.