Gıda katkı maddeleri sağlığımızı nasıl etkiliyor?

Modern çağın koşuşturmaları içinde genellikle daha pratik ya da hijyenik olduğu düşünülen hazır gıdalar çok fazla tüketiliyor.

Gıda katkı maddeleri sağlığımızı nasıl etkiliyor?

Sözcü Gazetesi'nden Nazan Doğaner Halıcı'nın haberine göre ancak yoğun katkı maddesi içerebilen bu gıdalar genellikle etiketleri okunmadan satın alınıyor. Okuyanlar ise etikette kod ya da farklı isimlerle yer alan bu maddelerin ne anlama geldiğini bilmiyor.

Gıda katkı maddelerinin üzerinde uzun bilimsel çalışmalar yapıldıktan sonra insan tüketimine sunulduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Günebak, ‘'Bunlar her ne kadar pozitif amaçlarla kullanılıyor olsa da, çok fazla paketli besin tüketmemekte yarar var. Tüketileceği zaman da etiketlerini mutlaka okumalı, fazla katkılı olanları tercih etmemeli yani ne tüketeceğimizin bilincinde olmalıyız'' dedi ve etiketlerdeki bazı şifreleri ve sağlığa etkilerini şöyle anlattı…

E kodu nedir?

Gıda yani besin katkılarının besin etiketlerinde bildirimi için iki format kullanılır. Birincisi “katkının işlevi ve adı” diğeri ise “katkının işlevi ve E kodu” dur.

İkinci uygulama daha yaygındır. E kodunun yanında üç rakamlı bir sayı ile kodlanır.

Bu nedenle tüketicinin gıda etiketini okuması ve E kodunu bilmesi çok önemlidir.

E kodu, toksikolojik araştırmaları tamamlanan ve zararlı olmadığına bilimsel olarak karar verilen, hangi dozda kullanılması gerektiği belirlenen gıda katkı maddelerine verilen uluslararası bir simgedir.

Bu katkı maddeleri doğal olabileceği gibi sentetik de olabilir. E kodu ile tanımlanan katkı maddelerinden E 100 ile 180 arasındakiler renklendiricileri, E200 ile E 285 arasındakiler ve E330 koruyucuları, E 300 ile 321 arasındakiler antioksidanları, E322 ile E500 arasındakiler emülsifiyer (yağ çözücü) ve stabilizatörleri (kıvam koruyucu), E 500 ile E 578 arasındakiler asit-baz sağlayıcıları, E620 ile E637 arasındakiler tatlandırıcıları ve koku vericileri, E900 ile E927 arasındakiler geniş amaçlı kullanıma sahip olanları tanımlar.

Fruktoz-Glikoz Şurubu-NBŞ-Agave Şurubu-Aspartam-Suklaroz (Mısır şurubu ve yapay tatlandırıcılar)

Besinlere tat vermesi amacıyla eklenen yapay tatlandırıcılar (asesülfam K ve aspartam) beyin tümörü, lenf ve kan kanseri riskini artırabilir.

Sakkarin mesane kanseri riskini artırabilir. Sukralozun (Stevia'nın) karaciğer ve böbrekte büyümeye neden olabileceği bildirilmiştir. Fruktoz yani yüksek fruktozlu mısır şurubu ve glikoz şurubu kötü kolesterol seviyesini artırarak kalp ve damar hastalığı ile karaciğer yağlanması riskini ve şeker hastalığına olan yatkınlığı artırabilir.

Agave şurubunun da mısır şurubundan farkı yoktur.

Hidrojenize Yağ-Hidrojenize Edilmiş Bitkisel Yağ (Trans yağlar) Damar sağlığını olumsuz etkiler, inme (felç) riskini artırabilir. Trans yağlar sürülebilir kahvaltılık margarinlerde, hazır hayvansal gıdalarda, gofret, cips, salata sosları, hamur işi, kraker, hazır köfte, tatlılar, katı yağlar ve birçok fırınlanmış yiyecekte bulunur.

Besin etiketinde “Hidrojenize Yağ” ya da 'Hidrojenize Edilmiş Bitkisel Yağ' yazısını gördüğünüzde bu o besinin trans yağ içerdiği anlamına gelir.

Ne gibi zararları var?

Bilimsel araştırmalara göre hemen hemen çoğu hazır gıdada kullanılan renklendiricilerden koruyuculara kadar genellikle sentetik olan ve bazı ülkelerde kullanımı yasaklanan katkı maddelerinin;  astım, migren, alerji, çocuklarda hiperaktivite, kanda oksijenin azalması, ani solunum durması, böbrek yetmezliği, kanser, öğrenme kabiliyetinde düşüş, epilepsi (sara) ve uzun vadede Alzheimer riskinde artışa yol açtığı tespit edilmiştir. Tüm bunlara ek olarak meme kanseri öyküsü olan kadınların soya lesitini (E 322) gibi soya içerikli katkı maddelerini ve soyalı gıdaları tüketmemeleri gerekir.