Giyimde anne dokunuşu..

Giyimde anne dokunuşu..

Giyimde anne dokunuşu..

Alexander Kokoskeriya, moda editörü, kreatif direktör, stil uzmanı bir Rus. On beş yıl önce üniversite eğitimi için geldiği İstanbul'da moda üzerine çalışmaya başlayan ve ülkemizi terk edemeyen bir ‘yabancı'. Ancak ona yabancı demek ne kadar doğru olur bilemiyorum; o bir dünya vatandaşı ama birçok yönüyle de gerçek bir Türk.

Çok az aksanı var, belli belirsiz; Ruslar'dan bahsederken ‘biz' diyor, Türkler'den bahsederken de ‘biz' diyor! Dergilerde moda editörü olarak ve styling yaparak çalışmaya devam ediyor. Erkek modasının kadınların eline geçmesine isyan ederek ve elbette sektördeki deneyimlerini paylaşmak amacıyla açtığı web sitesi ‘adamintown'dan bahsetmek üzere buluştuk.

- Neden geldin İstanbul'a, moda ajanı mısın sen?
Ajan deme istersen daha ilk başta. Moda editörü olarak çalışıyorum. 15 yıl önce üniversite için gelmiştim, sonra ABD'ye gittim. İyi markalarla çalışma fırsatım oldu, ürün seçimi, vitrin giydirme gibi alanlarda çalıştım. İstanbul'a tezimi vermeye geldim ve kaldım, tekstil firmalarında çalıştım.

- Styling nedir açıklar mısın, herkes yapabilir mi bu işi?
Style etmek, stilize etmek demektir, birini alıp baştan yaratıyorsun. Sezonun öne çıkan parçaları da olabilir, yeni bir konsept de olur... Moda editörlüğünü herkes yapamaz. Yazabilmek de gerekiyor, yeni yetişen genç kızlar yapıyor şimdi bu işleri, iyi giyinen biri styling yapar ama moda editörü olamaz.

- İşlerin hep konuşuluyor. Nasıl bu kadar popüler oldun?
Birdenbire olmadı, 6 yıldır uğraşıyorum. İlk çekimim FHM Dergisi ile oldu. Modellik geçmişim de var biliyor musun? O zaman derginin başında Oben Budak vardı, öyle tanışmıştık. “Bize bir çekim yapar mısın?” demişti. Neyin nasıl kombinleneceğini çok iyi biliyorum, ABD'de yaşamanın da etkisi oldu, iş deneyimimin de. Bütün iyi dergilerde çalıştım, herkesle çalışmam ama. Konuyu belirleriz, her şeyi kendim seçerim. Styling fotoğrafçının üçüncü gözüdür ve stil her zaman kazanır. Coco Channel de öyle der, stilin yoksa sen de yoksun.

- Herkes de stil sahibi olamaz değil mi?
Doğru, çok gezmen lazım, modadan haberdar olman lazım, dergileri, blogları takip etmelisin. Bir günde stil sahibi olmazsın. Zaman içinde ben de stilimi oturttum. En az on yıl daha zirvedeyim.

ŞIKLIK TAKIM ELBİSEDİR AMA...

- Neden sadece erkek modasıyla ilgilendin?

İki yıl önce düşünüyordum bu siteyi hayata geçirmeyi, bugüne kısmetmiş; Türkiye erkek modası konusunda hiçbir zaman cesaretli olamadı. Erkek dergilerine çekim yaparken de fark ediyordum bunu. Erkekleri hâlâ anneleri, kız kardeşleri ve eşleri giydiriyor. Gustoları, cesaretleri, zevkleri yok. Sitede hem böyle kişiler hem de gerçekten zevki olan stil sahibi kişiler okuyucumuz olsun istiyoruz. İki yıl önce erkek dergisine çekim yaparken, kırmızı pantolon giydiriyordum erkek modellere ve hayretle karşılıyorlardı. Şimdi ne kadar yaygın kırmızı, bordo pantolonlar. Yaptığım birçok çekim yayınlanmadı mesela.

- Neden, beğenilmedi mi?
Hayır fazla uçuk, fazla gay bulundu. Oysa moda çekimi cesur olmalı, farklı olmalı.

- Önyargı da çok bizde!
Hem de nasıl! Farklı giyinince köylü diyorlar, rockçı diyorlar, hep kalıplar var burada. Ne kadar iyi giyinsen de eleştirilirsin. Daha çok da bilmeyenler eleştirir! Köşe yazarları da aklına geleni yazar modayla alakalı, birikimleri de yoktur. Milano'da sokakları bilirsin, erkekler nasıl cıvıl cıvıl. Onların hepsi gay mi?

- Şık erkek nedir?
Şıklık takım elbise ve kravattır ama erkek cesur olmalı. Herkes bankacı gibi görünüyor.

- Kravat ve mendil aynı renk mi olacak?
Hayır sakın! Renklerin ve kumaşının bile uymaması gerekiyor çok eski kafa o. Sunucular, şarkıcılar hep 80'lerdeki gibi, ekrana bakınca inanamıyorum. Kalın kravat hiç yok. Lacivert takım ve beyaz gömlek takıntısı var. Lacivertle yeşil, gri, pembe her renk olur.

- Sıradan bir mağazadan çıkıp şık olmak mümkün mü?
H&M'den alışveriş yapıp gayet şık olabilirsin, öte yandan en pahalı mağazadan rüküş de çıkabilirsin. Sadece Ruslar'da ve Araplar'da var bu kadar marka düşkünlüğü.

- Ruslar neden şaşaayı sever?
Görgüsüzlükten değil görmemişlikten, arada fark var. Rusya'da uzun zaman hiçbir şey yoktu. İlk jean'imi 11 yaşımda giydim, babam Paris'ten getirmişti. Açlık buradan kaynaklanıyor. 

GÜCÜN NEYE YETİYORSA ONU AL

- Erkek modasında rol modelleri kim?
Futbolcular...

- Bana sorsan, futbolcular kötü giyiniyor derim!
İyi de var, kötü de... Arda Turan bir markanın yüzü oldu, kırmızı pantolon giydi, her sokakta var şimdi kırmızılı çocuklar. Popçular da ilgi çekiyor, abuk sabuk giyiniyorlar bazen. Skinny jean giyinmeye başladılar, ama bacakların ince olması gerek.

- Futbolcular marka çanta kullanıyor, mahalle delikanlıları da imitasyonunu alıyor!
Çok korkunç bir şey o! Almasınlar ne olur, çok kötü görünüyor. Gücün neye yetiyorsa onu al. Kişiliklere de yansıdı bu sahtecilik.

- Bir bakışta anlar mısın sahte olanı?
Hemen anlarım, biliyorum gerçeğini. Her markanın görselleri gelir. Hiç aklına gelmeyecek insanlarda bile rastlıyorum.

- Hadi canım, çok ünlü ve sahte saati var; öyle mi?
Evet, ama söylemem kimde gördüğümü. Popçularda özellikle. 

MODA ÖLDÜRÜR STİL YAŞATIR

- Türk kadını iyi giyiniyor mu? İyi de lütfen!

İyi iyi o zaman. Kadınlar daha çok stil sahibi. Bir çift görüyorum bazen; kadın çok iyi ama erkek yerlerde sürünüyor. Mini etek ve elbise daha çok görmek isterdim. Hepiniz pantolon giyiyorsunuz. İstanbul çok güzel bir şehir, güzel giyinen insanlarla dolacak mı acaba?
 
- Etek pek moda değil mi?

Yok her sene etek var kreasyonlarda. Sadece gece giyiyor kadınlar eteği. Toplum baskısı da var tabii. 

- “0 beden ol” diye dayatılıyor, zayıf değilsen yoksun!
Dünyada kalmadı artık sıfır beden takıntısı.

KIVANÇ VE KENAN'IN TARZI YOK!

- En iyi giyinenler kim?
Tarkan bir ikon, saçına bir şekil verdi milyonlar taklit etti. Ondan başka bu kadar büyük kitleleri etkileyen olmadı ama devam ettirmedi cesaretini. Murat Boz'un bir tarzı var, beğenirim ama bir Tarkan değil. Ralf Tezman çok iyi giyinir. Rahmi Koç çok iyi giyinir, cesurdur, öncüdür.

- İbrahim Tatlıses?
Yok, iyi değil. Yani ben orada değilim.

- Mehmet Ali Birand nasıldı?
Cesaretine hayrandım, alıştırdı insanları. Fatih Altaylı iyi giyinir. Mustafa Sarıgül iyidir.

- Mustafa Sarıgül, solaryuma girmiş gibi sürekli.

Girmese daha iyi.

- Kıvanç Tatlıtuğ?
Popüler ama bir tarzı yok. Üniversite öğrencileri de öyle giyiniyor, çok sade. Kot ve tişörtle tarz olmaz. İnanılmaz bir fiziği var ama o kadar.

- Kenan İmirzalıoğlu?
IIhh, Mehmet Günsür iyi.

- Necati Şaşmaz?

Çok ağır ağabeyler onlar.

- Kimi giydirmek isterdin?
Ralf Tezman kesinlikle. İlhan Mansız'ı da beğenirim. Bir dönem çok modaydı İlhan gibi olmak.

ELİF AKTUĞ / AKŞAM İNTERNET SİTESİ


Konular Kadın / Bakım