Gizli şeker kaynaklarına dikkat!
Ekmekten konserveye kadar pek çok besinin şeker içerdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erk, “Fark etmeden şeker yükleniyoruz. Bu da Tip 2 diyabet, kanser gibi hastalıklara zemin hazırlıyor” dedi.
Sözcü Gazetesi'nden Nazan Doğaner Halıcı'nın haberine göre sağlıklı bir yaşam için bilinçli ve dengeli beslenmek şart. Bu pek çok gıda gibi şeker tüketiminde de çok önemli.
Örneğin şekeri azaltsanız da beslenme tarzınız nedeniyle vücudunuz çok fazla şeker depolayabilir.
Günümüzde aşırı şeker tüketiminin adeta bir salgın haline geldiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu durumun sakıncalarını şöyle anlattı:
FAZLASI ZEHİR ETKİSİ YAPAR
"Rafine şeker beslenme düzenine yeni eklenen bir gıdadır ve 18. yüzyıldan günümüze kadar tüketimi kademe kademe artmıştır. Araştırmalar günümüzün modern diyetinin en az yüzde 50'sinin biyolojik atalarımızın hiç tanımadığı rafine şeker, rafine un, bitkisel sıvı ve katı yağlardan oluştuğunu göstermektedir. Bu genlerimize uygun bir beslenme düzeni değildir. Dolayısıyla ‘sözde gıda maddeleri' vücudun ihtiyacı olan esansiyel yağ asitlerini, proteinleri, vitamin ve mineralleri içermediği için; obezite ve obeziteden kaynaklanan dejeneratif hastalıkların en önemli sebepleri arasındadır. Tip 2 diyabet ve kanser bu hastalıkların içinde önemli bir yer tutmaktadır. Kan şekeri, insülin ve IGF-1 değerlerini hızla yükselten beyaz şeker ile rafine un ikilisi sadece kanser hücrelerinin gelişimini teşvik etmez, aynı zamanda kanser hücrelerinin yayılmasını da kolaylaştırır. Fazla rafine şeker vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi onu toksik madde olarak kabul eder ve tepki gösterir.
HAFIZAYI DA ZAYIFLATIR
Fazla rafine şeker karaciğerde trigliserid ve LDL'ye (kötü kolesterol) dönüştürülür. Erken yaşlandırır. Beyinde hafızayı oluşturan kısımlarda küçülmeye, dolayısıyla hafıza sorunlarına yol açabilir. Çocuklarda görülen hiperaktivite, öğrenme ve davranış bozuklukları da aşırı şeker tüketimiyle ilişkilidir.
EN BÜYÜK SORUN
Beyaz un ve beyaz undan yapılan her türlü işlenmiş endüstriyel ürün, basit şeker kategorisinde değerlendirilmelidir. Pasta, börek, çörek, pizza, kek, simit, bisküvi, makarna, ekmek gibi ürünler glisemik indeksi yüksek gıdalardır.
Kendi içlerinde barındırdıkları rafine şekerin yanı sıra fruktozdan zengin mısır şurubu olarak ilave şeker ihtiva etmeleri de mümkündür ve obeziteye neden olma ihtimalleri yüksektir. Marketlerde satılan hazır ambalajlı gıdaların yüzde 75'inde özellikle fruktozdan zengin mısır şurubu şeklinde tatlandırıcılar bulunmaktadır. Etiketlerin dikkatle incelenmesi ve ilave şeker içeren gıdaların asla tüketilmemesi sağlıklı bir yaşam bakımından zorunluluktur. Bazı sıvı ürünler ise ilave şeker ve koruyucu içermez ibareleri ile pazarlanmaktadır.
Bu doğru olabilir fakat basit şekerlerin sıvı içeceklerde de bulunabileceğini unutmamak gerekir."