Göz bölgesine neştersiz dokunuş!

Op. Dr Bülent Cihantimur'un Akşam'da yer alan yazısı...

Göz kapağı ve çevresindeki zamana karşı koyamayan ince derili bölge, aynı zamanda hemen altında oldukça hareketli kas dokusuna yapışık halde bulunur. Zaman içinde her göz hareketi, mimik, güneş ya da sıradan ışığa bile verilen tepkiyle bu alanın kırışması, sarkması ve kenar bölgelerde kazayağı olarak tabir ettiğimiz oluşumlara meydan vermesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Alın bölgesindeki form kaybı, kaşların düşmesine ve dolayısıyla son derece hassas olan üst göz kapak bölgesinin de bu ağırlığı taşıyamaz hale gelmesine neden olur. Alın kırışır, kaş düşer ve göz kapaklarının üzerinde deri yığılması gözlemlenir. Yine aynı şekilde yanakların da yer çekimine bir süre sonra mukavemet gösterememesi, göz ve çevresinde tahribata sebebiyet verir.

ERTELEMEYİN

İşte lazerle göz kapağı gençleştirme operasyonu, yaşlanma belirtilerini ilk gösteren göz bölgesinde çarpıcı sonuçların alınmasına fayda sağlıyor. Henüz ilk çizgilerin belirmeye başladığı 20’li ve 30’lu yaşların sonrasında, göz torbaları, gözaltı morlukları ve bütün yüz güzelliğini etkileyen kazayağı oluşumları bu teknik sayesinde engellenebiliyor. Bu tarz sorunları olmasına rağmen, göz ve çevresi operasyonları için çok erken ve genç olduğunu düşünen pek çok hastam ise, sürekli erteleme yolunu tercih ediyor.

SORUN KAYNAĞINDAN ÇÖZÜLÜYOR

Oysaki lazer teknolojisi, klasik anlamda yapılan göz kapağı ameliyatlarının olası risk ve dezavantajlarını ortadan kaldırıyor ve yaşı kaç olursa olsun erken dönemde göz ve çevresi sorunlarının önüne geçebiliyor. Dediğim gibi klasik yani neşter kullanılarak yapılan blefaroplasti operasyonları, temel sorunu oluşturan bölgeleri geçiştirerek, hali hazırda meydana gelmiş problemleri ortadan kaldırıyor, lazer kullanılarak yapılan blefaroplasti operasyonları, sorunu kaynağından çözümlenmesine olanak sağlıyor. Bu da uygulamanın operasyon sonrası olası hayal kırıklıklarının önüne geçilmesinde en büyük avantajlardan birisidir.

Lazer Blefaroplastinin amaçları:
- Üst göz kapaklarındaki sarkma ve düşüklüğü ortadan kaldırmak
- Alt göz kapaklarındaki torbalanmayı ve gevşek cilt dokusunu yok etmek.
- Göz çevresindeki mor halkaları kaldırmak.
- Gevşek halde duran alt göz kapaklarını sıkılaştırmak.
- Üst göz kapaklarında doğal bir genç görünüm kazandırmak.
- Üst göz kapakları üzerine ağırlık yapan kaşı düzeltmek.

SONUÇLAR MÜKEMMEL

Bugüne kadar çok farklı tekniklerle göz kapağı operasyonları yaptım. Fakat lazer teknolojisi gerçek anlamda çığır açan ve oldukça hassas olan göz çevresine neşter yerine kullanılabilecek en doğru uygulama olduğunu gösteriyor. Lazer üst göz kapağında oluşan ve hastanın görmesini engelleyen sarkık göz kapağı dersinin alınması için de kullanılır. Bu teknikle alınan sonuçlar oldukça şaşırtıcı, belirgin oluyor ve ayrıca lazer sayesinde morarma sorunu çok az yaşanıyor.

Lazer blefaroplasti operasyonlarının hastaya sağladığı diğer avantajlara bakacak olursak:
- Daha az kanama
- Daha az morarma
- Daha az şişlik
- Daha hızlı iyileşme
- Daha doğru sonuç
- Operasyon zamanını kısaltır- neşterle yapılan blefaroplasti operasyonlarına oranla yarıdan daha fazla hızlanma

Lazer gibi teknolojinin bize getirdiği tüm olanakları estetik cerrahi alanında kullanmak, içlerinden
hastaya en fazla fayda sağlayanı seçerek, el üstünde tutmak, bugün yapılması gereken en doğru uygulamalardan birisi olsa gerek.

Bedeninize ve ruhunuza iyi bakın!