Güler Sabancı'ya yargı yolunu kim kapattı?

‘’Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır’’ sözü bir kere daha gerçeğe dönüştü. Sevilay Sabancı Çınar’ın Sabancı ailesinden alacaklarından dolayı satışa çıkarılan Atlı Köşk hissesi, yıllardır gizli kalan bir gerçeği ortaya çıkardı.

Güler Sabancı'ya yargı yolunu kim kapattı?

MedyaRadar’da 21 Mayıs 2024 tarihinde yayımlanan "ATLI KÖŞK İCRADAN SATILIYOR" başlıklı haber büyük ses getirmişti. Sakıp Sabancı’nın ağabeyi İhsan Sabancı’nın evlilik dışı doğan kızı Sevilay Sabancı Çınar’ın yıllardır sürdürdüğü hukuk mücadelesinde çok önemli bir gelişme yaşandı. Çınar’ın alacaklarından dolayı 97 yıllık Atlı Köşk’ün 1/48 hissesinin satışına karar verildi. 24 Temmuz’da başlayacak açık arttırma, 31 Temmuz Saat 14:50’de sona erecek. Bir hisse için belirlenen muhammen bedel ise 62 milyon 500 bin lira oldu.

17 SAYFALIK RAPOR HAZIRLANDI

İcradan satılan taşınır, taşınmaz veya taşıtlar için genelde bilirkişi raporu hazırlanması mecburidir. İhaleler genelde internet üzerinden yapıldığı için, ihaleye girecek olan vatandaşlar alacakları şeyi göremezler. Vatandaşlar hazırlanan bilirkişi raporlarıyla bir ihaleye girip veya girmemeye karar verirler. Atlı Köşk’ün 1/48 hissesinin satışa çıkartılması ilanı ilk yayınlandığında bilirkişi raporu yoktu. İlan UYAP’a düştüğünde üç uzman tarafından hazırlanan 17 sayfalık raporu görme fırsatı bulduk. Raporda, köşkün kat planları, müştemilatlar ve imar planları detaylarıyla yer aldı.

YIKIM KARARI ALMIŞLAR AMA YIKMAMIŞLAR

 

Bilirkişilerin köşk için belirlediği 2 milyar 970 milyon lirayı haberleştirmek üzereyken, Atlı Köşk’ün seyir terasları ve restoran olarak kullanılan toplam 937 metrekarelik alan üzerinde encümen yıkım kararı olduğunu bilirkişi raporuyla öğrendik. Normalde vatandaşın çivi çakmasına izin verilmezken Sabancı ailesinin 937 metrekare kaçak yapısına yıllardır göz yumulmuş. Kaçak tespit edilmiş, encümen yıkım kararı almış ama kimse uygulamaya geçmemiş. Raporda o bölümde şu ifadeler kullanılmış: ‘’Atlı Köşk binasının hemen yan tarafında bulunan ve Köşk ile geçiş koridoru vasıtası ile birleştirilen çelik konstrüksiyondan yapılma 2 bodrum kat, giriş kat ve 1 normal kattan oluşan bir yapı bulunmaktadır. Yapının bodrum katları sergi alanları, giriş katı müze giriş ve normal katı ise restoran olarak kullanılmaktadır. Yapının toplam 382 m2 kullanım alanı bulunmaktadır. Encümen kararı ile yıkım kararı bulunan yapı mevcut durumda hala kullanılmaktadır. Parsel içinde bulunan seyir alanının altında 2 katlı etkinlik alanı bulunmaktadır. Bu seyir alanı 367 metrekaredir. Bu yapı dahilinde yük asansörü bulunmaktadır. Yapının üst katında 225 metrekarelik bir teras alanı mevcuttur. Yine üst katında 250 kişilik bir toplantı salonu mevcuttur. Bu yapının toplam alanı 937 m2dir. Encümen kararı ile yıkım kararı bulunan yapı mevcut durumda hala kullanılmaktadır’’

3 GÜNDE BİLGİ VEREMEDİLER!

 

Bilirkişi raporuyla ortaya çıkan skandalı haberleştirdikten sonra haberin devamını yapmak istedik. İlk olarak İBB basın birimini aradık. Oradaki sorumlu arkadaş ‘’Bu işler bürokrasiyle oluyor. Yazı yazman gerekiyor. Ancak işi hızlandırmak için konuyu direk soracağım’’ dedi. Dönüş olmayınca ertesi gün yeniden aradım. Verilen yanıt, ‘’Buraya ne zaman ceza kesildiğini bilmiyoruz. Ancak burası Sarıyer uhdesinde. Oraya ceza kesen onlar’’ oldu. Bunun üzerine Sarıyer Belediyesi’ni aradım. Onlar da kendi dönemlerinde böyle bir cezanın kesilmediğini, eskiden kesilmiş olabileceğini söylediler. Onlar da beni tatmin edici bir açıklama yapamadılar. Benim istediğim buraya cezanın neden kesildiği ve yıkım kararı olmasına rağmen neden yıkılmadığıydı. Normalde Boğaziçi öngörünüm içerisinde kalan yerlerde çivi dahi çakmak yasak iken 937 metrekare kaçak yapıyı yapmanın cezası yargılanmaktır. Buna en benzer olay Reza Zarrab ve Cafer Mahiroğlu yalılarında yaşandı.

 

ZARRAB VE MAHİROĞLU 5 YIL HAPİSLE YARGILANDILAR

Reza Zarrab-Ebru Gündeş çiftinin Kanlıca ’da bulunan villasına kaçak eklemeler yapılması ortalığı karıştırmıştı. Dönemin CHP’li meclis üyelerinden Hüseyin Sağ konuyu adliyeye taşımıştı. Boğaziçi’nde 1 metrelik duvarı 60 zabıta eşliğinde hiçbir itirazı dinlemeden aynı gün içinde yıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Zarrab - Gündeş çiftinin Kanlıca'daki yalısına yıllarca dokunamadı. Üstelik yıkım kararı olmasına rağmen dokunulamadı. Aynen Sabancı ailesinin Atlı Köşkü’ndeki gibi. Boğaziçi öngörünüm alanı içerisine yaptığı kaçakla başı derde giren bir diğer isim ise Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu oldu. Mahiroğlu, Sarıyer'de Boğaz manzaralı havuzlu villasını 2022'de başlattığı ruhsatsız inşaat çalışmasıyla 300 metrekareden 600 metrekareye çıkarmıştı. Mahiroğlu, kaçağın tespiti üzerine villasına vurulan mühürleri iki kez kırarak inşaata devam etmişti. Hem Zarrab hem de Cafer Mahiroğlu’na imar kirliliğine neden oldukları gerekçesiyle beş yıl hapis istemiyle dava açıldı.

BOĞAZ’DA 10 BİN KAÇAK VAR

2017 yılında boğazda yapılan göstermelik yıkımlardan sonra bir açıklama yapan Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Boğaziçi’nin 3 yasayla korunmasına rağmen 10 bin kaçak yapı olduğunu söylemişti. Alp, “İstanbul Türkiye’nin gözü, Boğaziçi’miz ise İstanbul'un gözbebeği. Bir doğa ve tarih harikası. Boğaziçi’ndeki yapılaşma 3 ayrı yasa, İmar, Kültür ve Tabiat Varlıkları ve Boğaziçi yasaları ile kontrol edilmektedir, daha doğrusu edilememektedir. Çünkü bugün Boğaziçi ön görü- nüm bandında 30 bin yapı- dan bir kısmı gecekondu niteliğinde olmak üzere yaklaşık 10 bin kısmen veya tamamen kaçak yapı, 3 bin kadar da yıkım kararı kesinleşmiş ancak yıllardır yıkılamayan yapı var. Demek ki Boğaziçi’nde yasalar işletilememekte, kamu düzeni ve yararı sağlanamamaktadır. Peki İstanbul’un, ülkenin genelinde imar düzeni nasıl? İstanbul’un en az %75 i ruhsatsız, daha büyük bir oranı da depreme dayanıksız. Türkiye’nin %50’si bir biçimde mevzuata aykırı konutlarda yaşamaktadır: Boğaziçi’nde yıkım uygulanacaksa tüm kesinleşmiş yıkım kararı olan yapılara uygulanmalıdır.”

HAPİS CEZASI VAR

1983’te çıkan kanunla Boğaziçi ön görünümünde tarihi ve tescilli eserler dışında konut yapılaşması yasaklandı. 2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanunu’nda tarihi ve doğal güzelliklerin yoğunlaştığı kıyı, sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinde doğal yapıyı tahrip edenlerin 1 yıla kadar hapis ve 500 bin liraya kadar para cezası ile cezalandırılacağı belirtiliyor. Ayrıca, bu filleri işleyenler, doğal yapıyı en geç 1 yıl içinde aslına uygun hale getirmekten de sorumlu.

Kamuoyu konuda sorumluluğu olanlardan şu soruların yanıtını istiyor:

-Çivi dahi çakmanın yasak olduğu bir yerde 937 metrekare kaçak yapı yapan kişilerle ilgili neden dava açılmadı?

-Sıradan bir vatandaşın yerini onlarca zabıtayla yıkan belediye, yıkım parasının bile karşı tarafa ödendiği bir ortamda buralara neden yıllardır dokunamıyor?

-Yıkım kararı olmasına rağmen görevini yerine getirmeyen görevlilerle ilgili herhangi bir yaptırım olacak mı?

-937 metrekare bu kaçak alan için kaç defa yıkım ekibi gönderildi, gönderilmediyse neden gönderilmedi?

ERCAN ÖZTÜRK / https://www.medyaradar.com/guler-sabanciya-yargi-yolunu-kim-kapatti-atli-koskte-937-metrekare-kacak-cikti-haberi-2173312