Halil Sezai: "Hapishane bana iyi geldi"

Dışarıdan göründüğü gibi biri olmadığını ifade eden 41 yaşındaki sanatçı, yaptığı işlerden dolayı insanların kendisini farklı tanıdığını söyledi. Armağan Çağlayan'ın YouTube programında konuşan Sezai, pesimist bir insan olduğunu da belirtirken, geçtiğimiz yıl girdiği cezaevi süreci hakkında da açıklamalarda bulundu.

İşte ünlü şarkıcının açıklamalarından öne çıkan kısımlar...

"15 YAŞIMDA İLK BESTEMİ YAPTIM"

"Müzik çocukluktan beri hayatımda vardı. Eskişehir'de büyüdüm. Annem öğretmen, babam da muhasebe uzmanıydı. Babam gitar da çalıyordu. Annem doğum günü hediyesi gitar almıştı. 14-15 yaşlarında ilk bestelerimi yapmaya başladım. Uyumayı çok severim. Yaptığım işten dolayı gece çalışıyorum. Gündüzleri uyuyorum. Kötü psikolojiyi atlatmak için uykuyu kullanıyorum. Pesimist bir insanım. Son dönemde keyfimi yerine getirmeye çalıştığım bir psikoloji içindeyim.

Ünlülüğe karşı bir insanım. Ülkemizde bu olaylar günde belki 100-200 kere oluyor ama büyümüyor. O günün yarısını hatırlamıyorum. Çok öfkeli de değildim. Birden bir şey koptu... Detaylara girmek istemiyorum açıkçası, hapis yattım bu olaydan dolayı...

Hapishanede çok zorlanmadım. Belki saçma olacak ama iyi geldi. Tek başıma bir oda verdiler, bahçesi de vardı. Yurt odası gibiydi. Bütün gün kitap okudum. Bu duruma nasıl geldiğimi düşündüm. Kendimle baş başa kalmak iyi geldi. Muhasebe yaptım biraz.

Yaşadıklarım bende sosyal fobi yaşatmadı. Gardiyanından müdürüne çok teşekkür ederim. Ön yargımı da kırdılar. İnsanlara çok yardım ediyorlar. Yemekler çok güzel. Çıkarken 'Bu domatesi nereden alıyorsunuz?' dedim.

Annemle yaşayan bir insanım. Bazen anneannem de bize geliyor. Annem yazın Ayvalık'a gider, kışları benimle kalıyor. Babam iki sene önce vefat etti.

Güvendiğim yerlere giderim. Bildiğim ve sakin yerlere gitmeyi severim. Çok müzikli ortamlara girmek yerine sohbet edebileceğim yerleri severim.

İnsanlar gördüğünüz kadar sizi tanıyor. Dışarıdan aşk şarkıları yapan, hayatında alkol alan ve bitik bir imajım var ama bunlar da yaptığınız işlerle doğrultulu. Aslında komedi oyunculuğununu çok severim. İki-üç tane komedi dizisinde rol aldım. 'Sevgili Dünürüm' ve 'Kahve Bahane' isimli...

Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Sahneye çıktıktan sonra sosyal fobi kayboluyor geçiyor, bir rahatlama geliyor. O alanda başka bir boyuta geçiyorum. Ben konserlerimi gözlerimi kapalı söylüyorum. Bazen konserlerim 4-5 saat sürüyor.

Ailemle olmayı seviyorum. Yalnız kalmayı da seviyorum. Aşk varsa muhteşem olur, her şeyi onunla yapmak... En büyük keyfim bu. İlişkilerim uzun sürer... Benim camiamda olan insanların ilişkileri hızlı tüketiliyor.

Sosyal medyaya küs değilim. Bazı zamanlarda ben de orada çok saçmalamışımdır. Bazen gerçeklektikten uzaklaştırıyor.

Şarkıcılık benim için meslek değil. Yaptığım işin karşılığında para kazanmak evet, profesyonel olmaktır ama ısrar etmiyorum 'Bunu yapacağım' diye yani..."