Hamilelikte Mevsim Değişikliği
Hamilelikte Mevsim Değişikliği
- Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nuri Ceydeli, hemen hemen
herkesin mevsim dönüşlerinde hissettiği bir takım ruhsal ve
bedensel belirtilerin, ‘‘Bahar yorgunluğu” olarak adlandırıldığını
söyledi.
Bu dönemde yataktan kalkmanın ve gündelik işleri yapmanın diğer
zamanlara oranla daha da zorlaştığını belirten Ceydeli, bahar
yorgunluğunun fazla hissedilmesine neden olan bir diğer önemli
unsurun ise gebelik olduğunu ifade etti.
Ceydeli, hamilelerin mevsim geçişlerinde, diğer kişilere göre iki
kat daha fazla yorgunluk hissettiğine dikkati çekerek, şöyle
konuştu:
”Mevsim geçişleri hemen herkes için aşırı yorgunluk hissi demek.
Gebeler, bu hissi diğer kişilerden iki kat daha fazla yaşıyor. Bu
dönemde gebelerin hissettiği aşırı yorgunluk ağırlıklı olarak
hormonlardan kaynaklanıyor. Anne adaylarında gebeliğin ilk
dönemlerinde görülen yorgunluk genellikle gebeliğin devamını
sağlayan hormon seviyelerindeki yükselmeyle ilgilidir. Bununla
birlikte kansızlık, troid hormon eksikliği gibi hastalıklar varsa
bu süreç biraz daha ağır seyreder. Zaten yoğun gebelik hormonları
etkisi altında olan anne adayı, içine girdiği yeni sürecin
psikolojik etkileriyle birlikte kendini normalden daha fazla
halsiz, isteksiz, belki de sinirli hisseder. Bu geçiş döneminde
mutlaka anne adayına destek olunması, daha anlayışlı davranılmaya
çalışılması önem taşıyor.”
Hamilelik kaynaklı yorgunlukla bahar yorgunluğunu birbirinden
tamamen ayırmanın mümkün olmadığını dile getiren Ceydeli, bunlar
birbirinin içine geçmiş, örtüşen, karşılıklı etkileşen tablolar
olduklarını vurguladı.
Ceydeli, bu dönemde gebeliğin devamını sağlayan progesteron
hormonunun, anne adayını zaten bir miktar mutsuz hissettirdiğini
belirterek, şöyle devam etti:
”Vücut su tutuyor, bağırsak hareketleri yavaşlıyor, el ve ayaklarda
şişlik oluyor. Kişiler isteksizleşiyor ve iş hayatındaki streslere
karşı daha tahammülsüzleşiyor. Bu ruh durumu içinde bulunan kişide
baharın gelmesiyle oluşan hormonal değişiklikler kendini daha fazla
belli ediyor. Hamilelik hormonları bu duruma yol açmasa da var olan
tabloyu biraz ağırlaştırıyor. Bahar yorgunluğunun yanı sıra
gebeliğin kişiye yüklediği stres, bilinmezlik, sağlıklı bir çocuğa
sahip olunup olunmayacağı endişesi, hem çalışan hem ev işlerini
yapan gebe kadının normalden fazla harcadığı enerji, kişinin bazal
metabolizmasının artması gibi faktörlerin de etkili olduğunun
unutulmaması gerekiyor.”
Ceydeli, yaşam şartları ne kadar iyi ve doğala yakınsa gebe için o
kadar iyi bir ortam yakalanacağını ifade ederek, ”Tabii ki günümüz
şartlarında özellikle büyük kentlerdeki koşuşturma, kalabalık,
trafik, hava ve çevre kirliliği, yaşam koşullarının zorluğu,
ekonomik sıkıntılar gibi sorunlar had safhaya çıktıkça yorgunluğun
şiddetinin artması kaçınılmaz oluyor” dedi.
Gebelere öneriler
Nuri Ceydeli, bahar yorgunluğunu daha rahat atlatmaları için
gebelere şu önerilerde bulundu:
”Daha sakin bir hayat tercih edilmeli. Hem çevreden kaynaklanan hem
evde hem de iş yerinde yaşanan sıkıntılar azaltılmalı. Gün içindeki
iş planları daha az olacak şekilde düzenlenmeli. Kişiye ait daha
fazla ve daha kaliteli zaman yaratılmalı. Sabah akşam 30-40 dakika
temiz havalı bir ortamda yürüyüş ve yoga, pilates gibi hem vücudu
hem ruhu stresten uzaklaştıracak sporlar yapılmalı.”
Eğer tablo normal çizgiler dışına çıkarsa yani hamile çok isteksiz,
mutsuz, çevresine karşı kırıcı, günlük yaşam aktivitelerini
gerçekleştiremeyecek kadar halsiz, bitkin, iş yaşamında başarısız
olacak uç noktalara ulaşırsa mutlaka destek alınması gerektiğini
belirten Ceydeli, böyle durumlarda yapılacak testlerle biyokimyasal
parametrelerin ideal seviyeye getirilmesi, spor aktiviteleriyle
ruhsal gerginliğin azaltılması ve aile içi ilişkilerin
desteklenmesinin faydalı olduğunu söyledi.
Ceydeli, ayrıca çevre değişikliğinin de iyi gelebileceğini dile
getirerek, şartları müsait gebelere bir süreliğine de olsa tatile
çıkmaları tavsiyesinde bulundu.