Hanımlar evde oturmak yok!..

Osteoporoz tanım olarak kemik dokusundaki mineral ve yapı taşlarının kaybıdır.

Bu kayıp özellikle kadınlarda menopoz sonrası dönemde kemiklerdeki kırılganlığı arttırır ve basit kazalar, düşmeler sonucu ya da kendiliğinden kırık oluşmasına neden olur. Osteoporozun ve önlenmesinin önemi konusunda toplumun yeteri kadar bilinçlendirilmemesi ve koruyucu tedavi yaklaşımının zamanında uygulanmaması nedeniyle giderek artan sayıda  osteoporotik kırıkla karşılaşmaktayız.

Bu rahatsızlık özellikle omurga, kalça, omuz, el bileği gibi bireyin günlük hayatını ve bağımsız yaşamasını engelleyen bölgelerde karşımıza çıkar. 

PROTEİNİ İHMAL ETMEYİN

Sağlıklı bir erişkinde kemiklerin en güçlü olduğu dönem 30'lu yaşların başıdır yani bu yaşa kadar seçilen hayat ve aktivite tarzı esasında bizim ileri yaşlardaki kaderimizi belirler. Osteoporotik kırıkların sıklığının azaltılması ancak doğru ve sağlıklı beslenme alışkanlığının toplumda yerleşmesi, fiziksel aktivitenin belli bir düzeyde tüm yaşam boyu sürdürülmesi, güneşten faydalanılması ile mümkündür. Beslenmede dengeli, süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumdan zengin protein içeren gıdaların alınması önemlidir. Hayvansal protein almayan vejetaryenler  bu açığı baklagillerin doğru ve yeterli miktarda tüketilmesi ile kapatabilirler. Aşırı kullanımın ciddi kemik kaybına neden olduğu kanıtlanmış alkol ve sigaradan uzak durmak osteoporoz gelişimine engel olacaktır.

YARIM SAAT AKTİVİTE

Yeterli egzersiz ise özellikle genç yaşlarda ve okul çağında yapılan spor aktiviteleri kemik mineral kaybının başladığı 30'lu yaşlardan önce zirve kemik değerlerinin yükselmesini sağlar. Her yaşta belli düzeyde yapılacak fiziksel aktivite kemik dokusunda mineral kaybına engel olmaktadır. Bu aktivite günde 30 dakikalık bir yürüyüş, yüzme, bisiklet olabildiği gibi dans etmek de olabilir.

Özetle sağlıklı bir orta yaş ve ileri yaş için temeller genç yaşta doğru beslenme, egzersiz ve kötü alışkanlıklardan uzak durmak ile mümkündür.


Z. UĞUR IŞIKLAR / AKŞAM İNTERNET SİTESİ