Havuza girmeden sirke damlatın!..
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Ünal, havuzların denizlere oranla daha çok kir tuttuğunu ifade etti.
Havuzlardan insanlara bulaşabilecek hastalıklarla ilgili
açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Murat Ünal, havuzun ne olursa olsun
denize göre daha fazla kir tuttuğunu, temizlenmesinin ve bakımının
özen isteyen bir konu olduğunu söyledi. Denizin belli oranda bir
mikrobu bile dalga ve rüzgarın etkisi ile uzaklaştırabileceğini
belirten Ünal, Ama havuz özellikle suyu değiştirilmediği
zaman birçok mikrobu barındırabiliyor. Zaman zaman klorlanan
havuzlarda özellikle orta kulak iltihapları, dış kulak iltihapları,
sinüzit açısından bir risk oluşturuyor. Bunun nedeni ise havuz suyu
özellikle içine dezenfekte amacıyla konan klorun da kendisi aslında
cildimizi tahriş ediyor. Evet, mikropları öldürüyor ama belli bir
sürenin üzerinde kaldığımızda cildimizin koruyucu tabakasına zarar
veriyor diye konuştu.
HAVUZDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN EN ÖNEMLİ NOKTA SUDA KALMA
SÜRESİDİR
Havuzda dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın suda kalma
süresi olduğunu vurgulayan Ünal, Kalma süresi arttığında
havuz klorludur bana bir şey olmaz durumu ortadan kalkıyor ve
içindeki kimyasal maddeler derimizdeki koruyucu tabakayı yok ettiği
için yine enfeksiyon oluşmasını kolaylaştıran bir tablo
oluşturuyor. Yoğun havuzlarda özellikle sürenin az tutulması
gerekir. Çocuklarımız hem uzun süreli havuza giriyorlar hem de çok
fazla dalma yapıyorlar. Bu dalmalarda özellikle orta kulak üzerine
zarar verebiliyor. Kulakta sıvı toplanması oluşabiliyor. Orta
kulaktaki sıvı toplanması basınca bağlı ortaya çıktığı için
rahatsızlık biraz da sinsi seyrediyor. Ağrı yapmıyor, kulakta
dolgunluk yapıyor, çocuk bunu fark edemiyor ve ağır işitme ile
kendini gösteriyor şeklinde konuştu.
Havuzdan oluşabilecek bir diğer hastalığın ise dış kulak
iltihapları olduğunu vurgulayan Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu da havuzlarda uzun süre kalındığında, havuzun hijyen
şartlarının uygun olmadığı durumlarda ortaya çıkar bir durumdur.
Bunun en sık sebebi özellikle mikrobik olarak görülen sebebi koli
basili dediğimiz mikrobun denizde ve havuzda miktarının fazla oluşu
sebebi ile görülüyor. Diğer bir türü ise mantar enjeksiyonudur. Dış
kulakta görülebilecek hastalıklardan biri de budur. Dış kulak
enjeksiyonu olduğunda orta kulakta sıvı birikmesinden farklı olarak
şiddetli ağrı, kaşıntı oluyor ve dış kulak yolumuz şişip
kapandığında ateş yükselebiliyor. Bu gibi durumlarda mutlaka bir
hekime başvurmak gerekiyor. Çünkü dış kulak yolumuzdaki bu iltihap
mikrobik mi yoksa mantar mı bunun ayrılması gerekiyor. Dış kulak
enfeksiyonlarında kullandığımız kortizonlu damlalar mantar
enjeksiyonlarında verilirse hastalığı azdırabiliyor. Bu süreçte
özellikle mantar enfeksiyonu olduysa kişi en büyük sıkıntısı 1
hafta, 10 gün suyla teması olmamasıdır. Bu da kısıtlı tatili
olacaklar için bir sıkıntı oluşturuyor.
DIŞ KULAĞI HASSAS OLAN KİŞİLERE SİRKE ÖNERİSİ
Dış kulağı hassas olan kişilerin havuzlara girerken pratik
olarak sirke damlatabileceğinin altını çizen Ünal, Her şey
ilaç değil ama sirke dış kulak yolunda özellikle asidik bir ortam
yaratır. Asidik bir ortam yarattığı zaman da mikropların burada
üremesi mümkün olmuyor. Tabi bunu kontrolsüz bir şekilde
kullanmamak gerekiyor. Mutlaka bu konuda zarda delik olmayacak, dış
kulak yolunda başka bir problemi olmayan kişilerde ancak bunu
kullanabilir. Zarda problemi olanlarda o asidik durum doğrudan orta
kulağa gider ki o da zarar verir. Onun dışında havuz ve deniz
kullanımında rüzgarda kalma önemli bir konu. Çünkü özellikle uzun
süre ıslak bir şekilde oturulduğunda dışarıda, rüzgar alan
bölgelerimizde sinüzit enfeksiyonları, burun enfeksiyonlarının
görülme sıklığı artabilir. Bunlara dikkat etmek gerekiyor
ifadelerini kullandı.