Hayati tehlike yaratıyor!..
Yaşlı kişilerde su içmek için susama hissiyatıyla uyarılmayı beklemenin, hayati tehlikelere yol açabileceği ve ölümle sonuçlanabileceği bildirildi.
Giresun Üniversitesi (GRÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahi
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, insanların
genellikle suyu susadığı anda içtiğini söyledi. Bunun çok yanlış
olduğunu dile getiren Küçükarslan, "Susamayı beklemeden
sıvı gıdalarla gün içerisinde kendimizi takviye etmemiz gerekir.
İnsan vücudunun çok önemli bir kısmını su oluşturur"
dedi.
YAŞLILARDA ÇOK DAHA
TEHLİKELİ
Özellikle hastalığı olan yaşlılarda yüzde 5'ten fazla su kaybının
yaşamsal tehditlere yol açabilecek sorunlara neden olabileceğini
ifade eden Küçükarslan, şöyle konuştu:
"Yaşlı insanlardaki susama merkezinin reseptörlerinde
susuzluk hisleri daha geç ortaya çıkmaktadır veya bu kişiler
susuzluk hissetmemektedirler, bu nedenle sıvı kaybına çok daha
maruz kalınmakta ve hayati tehlikelerle sonuçlanabilecek durumlar
ortaya çıkmaktadır. Bu durum kendi zihinsel aktivitesindeki azalma
dolayısıyla da olabilir. Hastalarda eğer bir böbrek fonksiyon
bozukluğu, yaşla ilgili bir fonksiyon kaybı varsa bu küçük
miktarlardaki sıvı dengesinde oynamalar kişinin ölümüne kadar giden
sonuçlara yol açabilir."
"KALP KRİZİ YAŞANABİLİR"
Sıvı kaybının kalp krizine neden olabileceğini belirten
Küçükarslan, "Her şeyden önemlisi sıvısı azalmış kan, yani
yoğunluğu artmış kanın damardaki lezyonlu bölgelerde kalarak bir
takım kalp rahatsızlıklarına, iskemi dediğimiz bozukluklara yol
açması çok daha kolaylaşmaktadır" diye konuştu.
Prof. Dr. Küçükarslan, yeni doğan bebeklerin vücut ağırlığının
yüzde 92'sinin, çocuk yaşı ilerledikçe yüzde 75'inin, erişkin yaşa
geldikçe yüzde 60-65 civarındaki kısmının sudan oluştuğunu ifade
etti. Normal bir erişkinin günde iki buçuk litrelik bir sıvı atımı
gerçekleştirirken iki buçuk litrelik de bir alım yapmak zorunda
olduğunu belirten Küçükarslan, şunları kaydetti:
"Bu alacağı sıvı miktarını yediğimiz gıdalarla, su, çay
gibi içeceklerle sağlamakla birlikte atım da idrar yoluyla,
terlemeyle ve solunumla gerçekleşmektedir. Yüksek rakımlara
çıktığımızda solunumsal artış daha fazla olmaktadır normalde 300
mililitre kadar dışarıya sıvı atarken daha yükseklere çıktıkça bu
500-600 mililitreye çıkmıştır. Bir kişinin kendi metabolizması için
gerekli olandan bir sıvı tüketmesinde kalp sağlığı açısından bir
problem yoksa herhangi bir engel yoktur ama bu aşırı bir su alımı
şeklinde kesinlikle olmamalıdır."
HÜRRİYET İNTERNET SİTESİ