Haydarpaşa’dan tam 12 bin kasa tarihi eser çıktı!

İstanbul Kadıköy’de Haydarpaşa Garı’nın arkasındaki bölgede gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda Helenistik Dönem’den Osmanlı’ya kadar çeşitli kültürel katmanlara ait izler ve buluntularla birlikte 28 iskelete rastlandı.

Haydarpaşa’dan tam 12 bin kasa tarihi eser çıktı!

Sözcü Gazetesi'nden Zeynep Kaplan'ın haberine göre 300 bin metrekarelik alanda 25 arkeolog, sanat tarihçisi, restoratör ve fotoğrafçıyla sürdürülen kazılarda çıkarılan kalıntılar belgelenerek bölümlere ayrılıyor.

Haydarpaşa’dan tam 12 bin kasa tarihi eser çıktı!

Çıkan eserler sandıklarda depolanıyor. Son durumdaki kasa sayısı ise 12 bin. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Rahmi Asal “Yenikapı için özel şey 37 adet batığıydı. Beşiktaş için ilk Türk çağı yerleşmesi çok önemliydi. Burası için şunu söyleyebiliriz. Kaynaklarda Khalkedon'un Batı Limanı denilen bölgedeyiz ve onun kalıntılarının üzerinde duruyoruz. Bu çok önemli bir şey” dedi.

ORDULARIN GEÇİŞ YERİ

Kazı alanının en önemli yerlerinden birinin Azize Bassa Kilisesi'nin varlığından söz edilen nokta olduğuna işaret eden Asal şöyle konuştu: "MS beşinci yüzyıla tarihlenen bir yapı. Burada yaklaşık 28 bireye ait iskelet elde edildi. Kazı alanında erken Roma, genç Bizans dönemine ait kandilleri gördük. Aslında burası her dönem orduların geçiş yolu olmuş. Osmanlı Ordusu'nun da konakladığını biliyoruz. Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemleri için çok karakteristik bir buluntu grubu var."

10 BİN SİKKE BULDUK

Asal “Bu alanda 10 bin sikke elde edildi. Çoğunluğu bronz ve bakır sikkeler ama altın gümüş sikkelere de ulaşıldı. Bu kadar çok sikkenin elde edildiği alan karşımıza ilk kez çıktı” dedi.

İstanbul benim için büyük bir höyük

Düzce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yasemin Yılmaz kazı için “İstanbul benim için artık büyük bir höyük” ifadesini kullanarak şunları söyledi: "Bu insanlar buraya nasıl geldi. Çünkü çok sayıda birey var. Üst üste, yan yana konulanlar var. Bu alanın nasıl kullanıldığını anlamaya çalışıyoruz. Avrupa'da kiliselerde katakomp denilen cesetlerin konulduğu, daha sonra iskelete dönüştükten sonra kemiklerin dizildiği alanlar var. Hâlâ günümüzde de var. Bu uygulamanın erken örneklerinden biri olabilir. İstanbul  üst üste tabakalanmış, dolguları olan ve kazdıkça alttan yeni kültürel katmanların gelmesine artık şaşırmayacağımız gerçekten kadim ve çok güzel bir kent. Umarım korunur."